Batı dünyasından Arakanlı Müslümanlara şiddeti durdurması için Myanmar'a çağrı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Batı dünyasından Arakanlı Müslümanlara şiddeti durdurması için Myanmar'a çağrı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Birliği (AB), ABD, İngiltere, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya ve Norveç, Arakanlı Müslümanlara yönelik Myanmar ordusunun saldırılarının başlamasının beşinci yılında Myanmar rejimine çağrı yaparak şiddeti ve baskıyı sonlandırmasını istedi.
AB ve 6 ülkenin ortak açıklamasında, 5 yıl önce Myanmar ordusunun binlerce Arakanlı Müslüman'ı öldürdüğü, işkence ve tecavüz ettiği belirtilerek 700 bin kişinin Bangladeş'e kaçmak zorunda kaldığı hatırlatıldı.
BM İnceleme Misyonunun ortaya koyduğu uluslararası hukukta suç teşkil eden ciddi insan hakları ve istismarlardan endişe duyulduğu kaydedilen açıklamada, sorumluların hesap vermesi için Uluslararası Adalet Divanında yürütülen ve Myanmar ordusunun soykırım işleyip işlemediğini inceleyen girişimlerin takdir edildiği bildirildi.
Açıklamada, Myanmar'ın Uluslararası Adalet Divanının tedbir hükümlerine uyması gerektiği vurgulandı.
Myanmar ordusunun siyasi muhaliflere ve savunmasız topluluklara zulmünün devam ettiği belirtilen açıklamada, "Arakanlı Müslümanlar hala insan hakları ihlalleri, istismarlar, ayrımcılık, sistemli zulme uğruyor ve vatandaşlık dahil temel hizmetlerden mahrum bırakılıyor" ifadesi yer aldı.
Açıklamada, sorumluların hesap vermesine yönelik taahhütler yinelendi ve "Arakanlı Müslümanların ve Myanmar'daki diğer toplulukların onlarca yıldır çektiği insan hakları ihlalleri ve istismarlara son vermesi için askeri rejime çağrı yapıyoruz" ifadesine yer verildi.

Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletindeki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist çeteler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.



Rusya, "İran nükleer" çıkmazının çözümüne katkıda bulunmaya hazır olduğunu dile getirdi

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)
TT

Rusya, "İran nükleer" çıkmazının çözümüne katkıda bulunmaya hazır olduğunu dile getirdi

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)

Rusya, İran ve ABD'nin diplomatik ilişkilerinde çıkmaza girmesinin ardından, özellikle uranyum zenginleştirme konusunda tarafların kırmızı çizgilerini korumaya devam etmeleri üzerine, bu çıkmazdan çıkılması için belirleyici bir rol oynamaya hazır olduğunu açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan son telefon görüşmesi, Moskova ve Washington'un İran'ın nükleer silaha sahip olmasını engelleyecek bir formül bulmaya önem verdiğini gösterdi.

Gelecekteki herhangi bir nükleer anlaşma, Rusya'nın daha önce 2015 nükleer anlaşmasında üstlendiği ve tekrarlayabileceği bir görev olan İran'ın fazla uranyumunun elden çıkarılması gibi teknik çözümler gerektiriyor. Tahran ayrıca anlaşmayı güvence altına almak ve gelecekte ABD'nin çekilmesini önlemek için Moskova ve diğer ülkeleri de sürece dahil etmeye çalışıyor.

Putin'in yakında Tahran'ı ziyaret etmesi planlanıyor. Analistlere göre bu ziyaret, gelecekteki herhangi bir nükleer anlaşmada Rusya'nın tutumunu koordine etmek için fırsat oluşturacak.