İranlı bir grup muhalif, 1988 infazlarındaki rolü nedeniyle New York’da Reisi’ye dava açtı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)
TT

İranlı bir grup muhalif, 1988 infazlarındaki rolü nedeniyle New York’da Reisi’ye dava açtı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AFP)

ABD’deki İranlı bir grup muhalif, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi 1988’de başsavcı vekili olarak görev yaptığı dönemde binlerce İranlı siyasi tutuklunun katledilmesine karışmak, işkence, yargısız infaz, soykırım ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçlayarak, hakkında New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde dava açtı.
Halkın Mücahitleri Örgütü’nün siyasi kanadı İran Ulusal Direniş Konseyi, dün akşam Washington’da avukatlar, eski mahkumlar ve 1988 katliamından kurtulanların katıldığı bir konferans düzenledi.
Katılımcılar Reisi’yi 1988’de meydana gelen infazlarda İranlı muhaliflere karşı işkence ve işkence, yargısız infaz, soykırım ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçlayarak, ABD yönetimine önümüzdeki ay Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılması beklenen Reisi’nin ülkeye girişini engelleme çağrısında bulundu.
Katliamdan sağ kurtulan İran asıllı ABD, Kanada ve Almanya vatandaşları, İran rejimi tarafından maruz kaldıkları olayları anlattı.
Reisi hakkındaki dava, o sırada işkence gören iki kişi ve kardeşi idam edilen üçüncü bir kişi adına geçen hafta New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde açıldı.
İngiltere ve İskoçya’da açılan benzer şikayetleri yineleyen davanın belgeleri, Reisi’nin binlerce Halkın Mücahitleri Örgütü üyesinin işkence ve infazını emreden ‘ölüm komitesi’ olarak adlandırılan 4 kişilik heyette yer aldığını gösteriyor.
Davada, işkence, yargısız infaz, soykırım ve insanlığa karşı suçlar için ‘belirtilmemiş’ bir tazminat talep ediliyor.
Dava ayrıca, geçen yıl İran Cumhurbaşkanı seçilen Reisi’nin aynı zamanda New York’taki BM Genel Kurulu toplantılarına katılan üst düzey bir yabancı yetkili olarak ABD yasalarına göre dokunulmazlığa sahip olması ilkesine meydan okuyor.
Davaya bakan avukat Steven Schneebaum, “Dava, İran hükümeti tarafından kendisine verilen yetkileri kullanan bir kişi sıfatıyla Reisi’ye açıldı” dedi.
Schneebaum, Reisi’nin BM nezdinde akredite bir diplomat olmadığını, Viyana Sözleşmesi kapsamında verilen ayrıcalıklardan yararlanmaya uygun olmadığını ve  cumhurbaşkanı iken İran’ın gerçek liderinin ülkenin dini lideri olan Ayetullah Ali Hamaney olduğunu da söyledi.



Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
TT

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)

Çin yapay zeka yarışında öne geçmek için milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.

Çinli firmalar, 10 yılı aşkın süredir yapay zeka, elektrikli araç ve güneş panelleri gibi stratejik sektörlerde yerli üretimi artırmaya çalışıyor.

New York Times, Çinli şirketlerin Pekin yönetiminin sağladığı fonlarla özellikle yapay zeka alanında ABD’li firmaları geçmek için yatırımları artırdığını yazıyor. 

ABD’de yapay zeka altyapısının büyük ölçüde özel sektör yatırımlarıyla geliştiğine, Çin’deyse veri merkezleri, sunucular ve yarı iletkenler gibi kritik altyapıların devlet tarafından finanse edildiğine dikkat çekiliyor.

Pekin yönetimi, 2014’ten bu yana sadece yarı iletken sanayisine 100 milyar dolar yatırım yaptı. 

Bu yıl nisanda alınan kararla, yeni yapay zeka girişimlerine destek için 8,5 milyar dolarlık fon ayrıldı. 

Bunlara ek olarak ABD merkezli OpenAI ve Google ücretli, kapalı sistemler sunarken, Çinli firmalar açık kaynak sistemlerle dünya genelindeki mühendislerin ilgisini çekmeyi hedefliyor.

Alibaba, ByteDance, Huawei ve Baidu gibi büyük Çinli şirketler, son bir yılda üst düzey açık kaynak modeller yayımladı. Bu stratejiyle sadece teknik ilerleme değil, küresel nüfuz artışı da hedefliyor.

Yapay zeka teknolojilerine yatırım yapan ABD merkezli serbest yatırım fonu Interconnected Capital'in kurucusu Kevin Xu, şunları söylüyor: 

Açık kaynak, teknolojik anlamda yumuşak güçtür. Teknolojinin Hollywood’u veya Big Mac'i gibidir.

Diğer yandan analizde, devlet yönlendirmesinin baskın olması nedeniyle yapay zeka sektörünün bazı teknolojik değişimlere adaptasyonunun geciktiğine dikkat çekiliyor. Çinli şirketlerin uzun süre yüz tanıma gibi geleneksel yapay zeka sistemlerine odaklandığı, üretken yapay zeka modellerindeki sıçramalara ilk etapta yetişemediği aktarılıyor. 

Analizde, iki ülke arasındaki rekabetin ideolojik bir boyutu olduğu değerlendirmesi de paylaşılıyor. Popüler yapay zeka destekli sohbet botlarından ChatGPT’yi tasarlayan OpenAI’ın kurucusu Sam Altman, Amerikan ve Çinli şirketler arasındaki rekabeti “demokratik ve otoriter yapay zeka” mücadelesi gibi gördüğünü söylemişti. 

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post