Mike Pompeo, Donald Trump'a rağmen başkanlık için yarışabileceğini söyledi

Eski ABD Dışişleri Bakanı, "başkan olması gerektiğine inanırsa" aday olacağını söyledi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Mike Pompeo, Donald Trump'a rağmen başkanlık için yarışabileceğini söyledi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Donald Trump, 2020'de Amerikalı seçmenlerin kendisini kovduğu göreve geri dönmeye çalışma niyetini düzenli olarak belli etse de eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, görünüşe göre Trump'ın eski işini isteme olasılığından vazgeçmiyor.
Dışişleri Bakanlığı'nın başına getirilmeden önce Trump'ın CIA Direktörü olarak görev yapan Kansas'ın eski kongre üyesi Pompeo, Güney Karolina Temsilcisi Jeff Duncan'ın İnanç ve Özgürlük Barbeküsü'ne katıldı ve burada, 2024'te kendi adaylık kampanyasını başlatacağını reddetmedi.
Trump'ın 2024'te Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olmak için yarışa girmesi durumunda kenara çekilip çekilmeyeceği sorulan Pompeo, "Başkanlığın hizmet etmemiz için doğru yer olduğunu düşünüp düşünmediğimize göre kararımızı vereceğiz" yanıtını verdi.
Güney Karolina'da yayımlanan The State gazetesine göre Pompeo, "Başkan olmam gerektiğine, Amerikan halkına sunacak bir şeyim olduğuna inanırsam, yarışa girmeye ya da yarışa girmemeye başka kim karar verirse versin aday olurum" dedi.
The Independent'ta yer alan habere göre eski dışişleri bakanı, bu yılki ara seçimlerde Cumhuriyetçi adayları desteklemek için son aylarda ABD'yi boydan boya dolaşıyor ve ücretli katılımcısı olduğu Fox News'un düzenli konuklarından biri.
Bir zamanlar Trump'ın çevresindeki en önemli isimler arasında yer alan West Point mezunu ve eski ordu subayı Pompeo, devlet hizmetinden ayrılmasından beri geçen yaklaşık 18 ayda çarpıcı miktarda kilo verdi. Bu da kendisinin başkanlık kampanyası beklentisiyle mi zayıflama kararı aldığı konusunda daha da fazla spekülasyona yol açtı.
Pompeo, The New York Post'a verdiği röportajda, vücut yapısı ve görünümündeki büyük değişikliği (41 kg olarak hesapladığı bir kilo kaybı), daha iyi bir beslenme düzenine ve daha fazla egzersiz yapmasına bağlamıştı.
 



ABD'de yargının siyasal silah olarak kullanılmasının önü açılıyor

1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)
1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)
TT

ABD'de yargının siyasal silah olarak kullanılmasının önü açılıyor

1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)
1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)

ABD Adalet Bakanlığı'na bağlı Kamu Dürüstlüğü Dairesi (Public Integrity Section/PIN) seçilmişlere siyasi amaçlarla dava açılmamasını sağlama görevinden vazgeçmeye hazırlanıyor. 

Eğer düşünülen değişiklik gerçekleşirse federal savcılar, PIN yetkililerinden onay almadan ABD Kongresi üyelerine dava açabilecek. 

Washington Post'un üç kaynağına dayandırdığı habere göre bu düşünce, PIN'deki avukatlarla geçen hafta paylaşıldı. 

Amerikan gazetesi, Adalet Bakanlığı sözcülerinden birinin bu tasarının varlığını doğrularken hâlâ nihai kararın alınmadığını da vurguladığını bildirdi. 

Adalet Bakanı Pam Bondi, devraldığı bakanlığın Joe Biden yönetimi döneminde siyasi bir silah haline getirildiğini ve bu durumu değiştirmek istediğini savunuyor. 

Ancak 59 yaşındaki siyasetçi, geçmişte Beyaz Saray'la mesafesini koruyan Adalet Bakanlığı'nı koşulsuz bir şekilde Donald Trump'ın emrine verdiği eleştirileriyle de karşı karşıya. 

Geçmişte PIN'de çalışan Dan Schwager, siyasi motivasyonla açılabilecek davaların kamuoyu algısını şekillendirmek için kullanılabileceğini işaret ederek tasarının muhtemel tehlikesine dikkat çekti:

Bu yönetim siyasallaşmayı durdurmak istediğini söylüyor ama bu dairenin görevi de tam olarak bu.

PIN seçimlerde usulsüzlük iddialarının ortaya atılması halinde Adalet Bakanlığı'nın duruma nasıl müdahale edeceğini de belirliyor. 

Trump yönetiminde PIN kayda değer ölçüde ufaldı. Biden yönetiminin sonlarında 30 savcı barındırırken artık bu sayı 5'in altına düştü. 

Ayrılanlardan biri kovuldu, diğerleriyse Trump yönetimindeki yetkililerle tartışarak istifa etti ya da başka birimlerde görevlendirildi. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast