Tunus, Fas'ın adımına aynı yanıtı vererek Rabat Büyükelçisini istişare için geri çağırdı

Fas ve Tunus bayrakları (arşiv)
Fas ve Tunus bayrakları (arşiv)
TT

Tunus, Fas'ın adımına aynı yanıtı vererek Rabat Büyükelçisini istişare için geri çağırdı

Fas ve Tunus bayrakları (arşiv)
Fas ve Tunus bayrakları (arşiv)

Tunus, Polisario Cephesi lideri İbrahim Gali'yi konuk ettiği gerekçesiyle Fas'ın Büyükelçisini geri çağırması adımına aynı şekilde cevap vererek Rabat Büyükelçisini istişare için ülkeye geri çağırdı.
Tunus Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Fas'ın Tunus ile ilgili açıklamasının kabul edilemez ve bu açıklamadaki Polisario Cephesi'nin 8. Tokyo Uluslararası Afrika Kalkınma Konferansı'na (TICAD) katılması ile ilgili ifadelerin "asılsız" olduğu belirtildi.
Tunus'un, Batı Sahra meselesinde "tam tarafsız" tutumunu koruduğu ve uluslararası meşruiyete bağlı olduğu kaydedilen açıklamada, taraflar barışçıl bir çözüm bulana dek Tunus'un bu tutumunun sabit kalacağı aktarıldı.
Açıklamada, Tunus'un Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği (AfB) kararlarına bağlı olduğu, Polisario Cephesi'nin TICAD'a AfB'nin daveti üzerine katıldığı ifade edildi.
Tunus'un Rabat Büyükelçisi'ni istişare için geri çağırdığı duyurulan açıklamada, Tunus'un Fas halkıyla olan dostane tarihi ilişkilerin korunması yönündeki arzusuna vurgu yapıldı.

Fas, Tunus Büyükelçisi'ni istişare için geri çağırmıştı
Fas Dışişleri Bakanlığından dün yapılan yazılı açıklamada, Tunus'un 27-28 Ağustos'ta düzenlenecek 8. TICAD'a katılması için Polisario Cephesi lideri İbrahim Gali'yi konuk etmesinden dolayı Fas'ın Tunus Büyükelçisi Hasan Tarık'ın istişare amacıyla ülkeye geri çağrılmasına karar verildiği belirtilmişti.
Tunus'un TICAD konusundaki tutumunun "düşmanca" ve "tehlikeli bir adım" olarak nitelendiği açıklamada, şu ifadelere yer verilmişti:
"İki ülkenin de daima dikkat ettiği kardeşlik ilişkilerini zedeleyen bu düşmanca tutuma karşı Fas, Tunus'ta düzenlenecek 8. Tokyo Uluslararası Afrika Kalkınma Konferansı'na katılmama kararı aldı."
Tunus dün başlayıp bugün de devam eden 8. TICAD'a ev sahipliği yapıyor. Tunus Cumhurbaşkanlığından dün geç saatlerde yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Kays Said'in Konferans'a katılmak üzere ülkesine gelen Polisario Cephesi lideri İbrahim Gali ile bir araya geldiği belirtilmişti.

Polisario Cephesi ile Fas arasındaki gerginlik
Fas'ın 1975'te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Rabat yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunarak, egemenliği altında Batı Sahra'da "genişletilmiş özerklik" olmasını teklif ediyor.
Polisario Cephesi ise Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor ve kendi kaderini tayin için referandum çağrısında bulunuyor.



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.