El Kaide zorlu bir süreçten geçiyor… Zevahiri’nin yerini alacak kişinin henüz açıklanmaması zaaf mı yoksa taktik mi?

ABD saldırısında öldürülen Eymen ez-Zevahiri. (Reuters)
ABD saldırısında öldürülen Eymen ez-Zevahiri. (Reuters)
TT

El Kaide zorlu bir süreçten geçiyor… Zevahiri’nin yerini alacak kişinin henüz açıklanmaması zaaf mı yoksa taktik mi?

ABD saldırısında öldürülen Eymen ez-Zevahiri. (Reuters)
ABD saldırısında öldürülen Eymen ez-Zevahiri. (Reuters)

El Kaide terör örgütünün, Eymen ez-Zevahiri’nin öldürülmesinin ardından zorlu bir süreçten geçtiği değerlendiriliyor. ABD’nin füze saldırısıyla öldürdüğü El Kaide lideri Zevahiri’nin halefi olarak birçok kişinin adı geçti ancak örgüt henüz bir lider belirleyemedi. Çoğu uzman, örgüt içinde dağılmalar yaşanmaması için Zevahiri’nin halefinin hızlı bir şekilde belirleneceğini öngörmekteydi. Ancak El Kaide’nin yeni liderini açıklamaması, çeşitli sorular doğurdu: acaba yeni lider seçildi de koruma amaçlı olarak mı adı gizli tutuluyor, yoksa iç çekişmeler nedeniyle yeni lider henüz belirlenemedi mi?
Radikal hareketlerle ilgili uzman kişiler, El Kaide içinde Zevahiri’nin halefi konusunda tartışmalar yaşandığını ve yeni liderin kim olacağıyla ilgili belirsizliğin devam ettiğini ifade ediyor. Uzmanlara göre yeni liderin seçilmesi bir süre daha mümkün olmayabilir, ayrıca Zevahiri’nin öldürülmesinin ardından örgütün finans yollarında da ciddi sıkıntılar yaşandığı tahmin ediliyor. Zevahiri finans organizesinde başarılı bir lider olarak biliniyordu.
71 yaşındaki Eymen ez-Zevahiri, bu ayın başında Afganistan’da ABD ordusu tarafından öldürüldü. Zevahiri’nin öldürülmesi, kurucusu Usame Bin Ladin’in 2011’de öldürülmesinin ardından örgüte vurulmuş en büyük darbe olarak addediliyor. Radikal hareketler konusunda uzmanlaşmış Mısırlı araştırmacı Amr Abdulmunim, “El Kaide’de bir kafa karışıklığı hakim, Zevahiri’nin popülaritesi yüksekti ve örgüt içinde sürekliliği temsil ediyordu. Gerçi son yıllarında operasyonel bir liderlikten ziyade sembolik bir liderliği söz konusuydu ancak yine de Bin Ladin’in yerini doldurmayı başarmıştı. Şu anda eski kadrolardan pek kişi kalmadı, Zevahiri ve Bin Ladin’in rolünü sürdürebilecek bir kişilik bulmakta zorlanıyor olabilirler” değerlendirmesinde bulundu.
Şarku’l Avsat’a konuşan Abdulmunim, El Kaide’nin sözcülüğünün yapan Sahab sitesinin, Perşembe günü önemli bir haber vereceğini duyurduğunu aktararak, herkesin Zevahiri’nin halefinin açıklanması beklentisine girmişken, Perşembe günü örgütün Somali ve Yemen’deki faaliyetlerinden söz edildiğini belirtti.  
Mısır'daki El-Cihad örgütünün eski liderlerinden Nebil Naim, “El Kaide içinde anlaşmazlıklar var, şu ana kadar Zevahiri’nin halifesinin kim olacağını kararlaştırmış değiller. Zevahiri’nin örgütte köklü bir liderlik geçmişi var ve yerini doldurmakta zorlanıyor olabilirler” dedi. El Kaide’nin mevcut şartlar dolayısıyla bölünebileceğini öngören Naim, “Örgütün şu an finans sıkıntıları var ve merkezden kopuşların olabileceği tahmin ediliyor. Zevahiri’nin bulduğu finans kaynakları şu an sıkıntıya girmiş durumda. Yani Zevahiri’nin öldürülmesi örgütü mali açıdan da zayıflattı” dedi.
El Kaide’nin yeni liderinin seçilme sürecinin uzayabileceğini öngören Mısırlı uzman Abdulmunim, “Örgütün liderliği taşıyacak şahsiyette aradığı temel şartlar var, Irak ya da Afganistan’da büyük çatışmalara katılmış olmak, örgütün ideolojisi doğrultusunda şeri ilimlerde yeterli olmak, son olarak da güvenliğinin sağlanabilecek olması. Yani lider olarak kendi adıyla alenen ortaya mı çıkacak yoksa kod adıyla gizli kalmayı mı tercih edecek, bu da önemli. DEAŞ uzun süredir El Kaide aleyhinde propaganda yürütüyor, El Kaide bu propagandayla da yüzleşebilecek bir lider seçmeli. Seyfu’l Adl’in şu an liderlik için uygun görülmeyeceğini düşünüyorum, Abdurrahman el-Mağribi’nin şansı daha yüksek” diye konuştu.  
Ancak Nebil Naim, Zevahiri'nin halefi olmak için aday gösterilen şahsiyetlerin hepsi fırsat bakımından eşit olduğunu düşünüyor, bununla birlikte Seyfül Adl'ın şansının daha zayıf olduğunu değerlendiriyor, bunun sebebinin ise özgeçmişinin güçlü olmaması ve İran’da olmasıyla ilişkilendiriyor.  
Muhammed Abati (Abdurrahmen el-Mağribi) Zevahiri’ye oldukça yakındı ve kızıyla evliydi. Aslen Fas Marakeşli olan Mağribi, 2012’den bu yana El Kaide’nin Afganistan ve Pakistan Genel Komutanlığı görevini yürütüyor. Mağribi aynı zamanda Zevahiri’nin iletişim koordinatörlüğünü yapıyor ve dünya genelinde örgüte şifreli mesajların gönderilmesini sağlıyordu.  
El Kaide örgütü son yıllarda, Ebu Firas es-Suri, Ebul Hayr el-Mısri, Ebu Hadice el-Ürdüni ve Husam Abdurrauf gibi önemli lider kadrosunu kaybetti. Ayrıca Nusra kanadının lider kadrosundan da 17 kişi tasfiye edildi.  



Pakistan’daki Afgan göçmenler diken üstünde: “Dönecek hiçbir yerimiz yok”

Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)
Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)
TT

Pakistan’daki Afgan göçmenler diken üstünde: “Dönecek hiçbir yerimiz yok”

Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)
Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)

Pakistan'daki Afgan göçmenler ülkeden sınır dışı edilmekten korkuyor. 

Pakistan’ın 2023’ten beri kayıtdışı Afganlara yönelik yürüttüğü sınır dışı uygulamasında en az 800 bin göçmen ülkeden atıldı. 

İslamabad yönetimi, mart başında yaptığı açıklamada 800 bin kaçak Afgan göçmenin daha sınır dışı edileceğini duyurdu. Afgan Yurttaş Kartı programı kapsamında göçmenlere sağlanan geçici oturum izinleri, bu ay itibarıyla iptal edilecek. 

Fransız haber ajansı AFP’nin görüştüğü Afgan göçmenler, özellikle Taliban yönetiminden korktuklarını ve Afganistan’da yeni bir hayat kurmanın çok zor olacağını söylüyor. 

45 yaşındaki Raufi, “Sınır dışı edilirsem mahvolurum. Ya ecelimle ölürüm ya da kendi canımı alırım” diyor. 13 yaşındayken ailesiyle birlikte Afganistan’daki iç savaştan kaçan kadın, Taliban yönetimi altında tüm haklarından mahrum kalacağını ifade ediyor: 

Dönecek hiçbir yerim yok. Taliban da bizi kabul etmez.

Amerikan ordusunun 2021’de Afganistan’dan çekilmesiyle Taliban kontrolü ele geçirmişti. Bunun ardından ülkeden kaçtığını söyleyen Dua Safay, Afganistan’da özgürlüğünü kaybedeceğini belirtiyor:

Pakistan'da özgürüm. Parka gidebiliyorum, kızım da okula gidebiliyor. Afganistan'da ne benim ne de kızım için bir gelecek var.

Pakistanlı insan hakları avukatı Moniza Kakar, İslamabad yönetiminin tutumunu eleştirerek şu değerlendirmeleri yapıyor: 

Göçmenler, özellikle kadın ve çocuklar için çok ağır koşulların olduğu bir ülkeye geri gönderilecek. Bu insanlar zulümden kaçmışlardı, onları ateşin içine geri göndermek uluslararası hukukun ihlalidir.

Avukat, son 4 günde yaklaşık bin Afgan göçmenin gözaltı merkezlerine gönderildiğini söylüyor. Binlerce kişinin de gönüllü olarak Pakistan’ı terk ettiğini belirtiyor. 

İslamabad yönetimine göre Afganistan'da Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan/TTP) ve başka örgütlere sığınaklar var. Pakistan, bunlara karşı herhangi bir önlem almadığını savunurken, Taliban ise iddiaları reddediyor.

İslamabad merkezli düşünce kuruluşu Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi'nin verilerine göre geçen yıl Pakistan'da gerçekleştirilen saldırılarda en az 1600 kişi hayatını kaybetti. Bunların neredeyse yarısının güvenlik güçlerinden olduğu belirtiliyor. Pakistan, saldırılardan TTP’yi sorumlu tutuyor. 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) verilerine göre Pakistan'da 1,7 milyonu kayıtdışı olmak üzere yaklaşık 3,7 milyon Afgan göçmen yaşıyor. Pakistan hükümetiyse bu sayının 4,4 milyonu bulduğunu savunuyor. 

Independent Türkçe, AFP, New York Times