Ortadoğu suları dünyanın ilk ‘dijital denizi’ projesine hazırlanıyor

Şarku’l Avsat Bahreyn’deki 5. Filo Üssü’nü gezdi

8 Şubat 2022’de Akabe Körfezi’ndeki ortak tatbikatlar sırasında (ABD Donanması)
8 Şubat 2022’de Akabe Körfezi’ndeki ortak tatbikatlar sırasında (ABD Donanması)
TT

Ortadoğu suları dünyanın ilk ‘dijital denizi’ projesine hazırlanıyor

8 Şubat 2022’de Akabe Körfezi’ndeki ortak tatbikatlar sırasında (ABD Donanması)
8 Şubat 2022’de Akabe Körfezi’ndeki ortak tatbikatlar sırasında (ABD Donanması)

Ortadoğu’da deniz güvenliğinin geleceğinin temellerini atan Beşinci Filo bünyesindeki Görev Gücü 59’un komuta odasında akıllı haritalar, uydu verileri ve etkileşimli monitörler göze çarpıyor.
ABD Donanması, Ortadoğu’daki müttefikleriyle işbirliği içinde insansız araçlar, akıllı sensörler, savaş gemileri ve denizaltılar aracılığıyla ticareti güvence altına almaya, kaçakçılığı engellemeye ve tehditleri caydırmaya çalışıyor.
Şarku’l Avsat, Bahreyn’deki Beşinci Filo üssünü ziyaret ederek, denizcilik alanında farkındalığı artırmayı ve caydırıcı faktörü güçlendirmeyi amaçlayan karasularını ‘dijitalleştirme’ adımlarını izledi.
Peki ABD Donanması bu vizyonu gerçeğe dönüştürmeyi nasıl planlıyor?

İnsansız deniz araçları devrimi
ABD Donanması, Ortadoğu’daki suları güvenli ve istikrarlı kılma vizyonunu gerçekleştirmek için büyük adımlar attı.
Bu yılın başlarında duyurulan insansız deniz araçları (İDA) filosu, insansız hava araçları (İHA) ve insansız denizaltı araçları ile birlikte ‘denizlerin dijitalleştirilmesi’ projesinin ayrılmaz bir parçası.


USS Sioux City ve insansız deniz aracı 26 Haziran 2022’de Basra Körfezi’ne yelken açıyor (ABD Donanması)

Eylül 2021’de kurulan Görev Gücü 59 komuta odası, insansız sistemleri ve yapay zekayı filonun deniz operasyonlarına entegre ediyor.
Beşinci Filo, ABD ve Ortadoğu’daki ortaklarının 2023 yazına kadar uzaktan kontrollü 100 İDA’dan oluşan bir filoyu konuşlandırmak için çalıştığını bildirdi.
Beşinci Filo Sözcüsü Timothy Hawkins, “ABD Donanması, bölgesel ve uluslararası müttefikleriyle işbirliği içinde, Ortadoğu’da İDA alanında teknolojik bir devrim gerçekleştirmeye yaklaştı. Operasyonlarımıza insansız sistemleri ve yapay zekayı entegre ediyoruz” dedi.
Hawkins, “Çevredeki denizlerde neler olup bittiğine dair farkındalığımızı artırmak için suya daha fazla ‘göz’ yerleştirmenin önemli olduğuna inanıyoruz” diye ekledi.
Bu filoyu konuşlandırmak için Ortadoğu’nun seçilme nedenine değinen Hawkins, “Ortadoğu karasuları küresel ekonomi ve küresel ticaret hareketi için çok önemli. İDA filosu, ABD’nin bölgenin güvenliğine olan bağlılığını teyit etmekte” ifadelerini kullandı.

Görev Gücü 59’un Komutanı Michael Brasseur ise şu açıklamayı yaptı;
“Ortadoğu’daki su dinamik ve uçsuz bucaksız. Kızıldeniz ve Arap Yarımadası çevresinden Basra Körfezi’ne kadar yaklaşık beş bin millik bir kıyı şeridinden bahsediyoruz, burası kapsanması gereken çok büyük bir alan. Ama en önemlisi, bu su küresel ekonomi için hayati önem taşıyor. Tehditleri daha hızlı tespit edersek, ekiplerimizi daha iyi ve daha hızlı yanıt verecek şekilde donatabileceğiz. ABD Donanması, bu alandaki gelişimi ve entegrasyonu ilerletmek için bölgesel, endüstri ve akademik ortaklarla koordinasyon içinde çalışmaktadır.”

Radarlar ve uydular
İDA filosu kurmanın temel amacı, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığından, ülkelerin altyapısı ve sivil tesislerini hedef almaya ve hayati su yolları aracılığıyla uluslararası ticareti engellemeye kadar istikrarsızlaştırıcı güvenlik tehditlerini önleyerek, caydırıcılık faktörünü artırmaktır.
Beşinci Filo Komutanı Koramiral Brad Cooper 26 Ağustos’ta Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, İnsansız Yüzey Araçları (Unmanned Surface Vehicle) filosunun dünyada türünün ilk örneği olacağını söyledi.
Bu teknoloji henüz emekleme aşamasındayken, bunların bir kısmı 60 ülkenin katıldığı IMX22 isimli Ortadoğu’daki en büyük deniz tatbikatlarında test edildi.
İDA’ları ikiye ayıran Cooper, “Birincisi, arka arkaya 200 gün boyunca deniz seviyesinin üzerinde kalma yeteneğiyle, diğeri ise yaklaşık 100 deniz miline ulaşan yüksek hızlı tepki ile karakterize ediliyor” diye ekledi.
Cooper röportajında ayrıca şu açıklamayı yaptı;
“İDA’lar inovasyon açısından dünyada türünün ilk örneği olacak. 20 yıldır İHA, 10 yıldır da insansız su altı araçları kullanılıyor. İDA’lar ise yaklaşık bir yıl önce başladı. Bu araçlar, radarlar, olağandışı hareketleri veya şüpheli faaliyetleri tespit etmelerini sağlayan yapay zeka ve her saniye bir resim çekebilen 360 derecelik kameralarla donatılmıştır. Bu araçlar uydu aracılığıyla ülkelerin komuta merkezlerine veri göndererek onları uyarmakta ve uygun kararı vermelerini sağlamaktadır.”
Şarku’l Avsat, yaklaşık 40 knot yüksek hızda seyredebilen ve devriye görevleri için keşif, müdahale ve destek için tasarlanmış İDA MAST 13’ü inceledi.
MAST 13, 2019 yılında İngiltere Savunma Bakanlığı tarafından duyuruldu.
13 metre uzunluğunda olan MAST 13, entegre bir deniz kuvvetinin parçası olarak çalışma, düşman gemileri hakkında istihbarat bilgisi toplama, mayınları ve tehditleri izleme yeteneğine sahiptir.

Ekip çalışması
Cooper, “Ortadoğu’daki su yolları çok dinamik ve hızlı. Hiçbir donanma veya devlet, bu bölgedeki tüm denizcilik zorluklarının üstesinden tek başına gelemez” dedi.
Bu araçların bölgedeki yoğun nakliye trafiğinin yarattığı zorluğu çözdüğünü söyleyen Cooper, “Normalde bir ülke, mevcut sensörleri kullanarak kıyılarından 30 kilometreye kadar etkili bir şekilde keşif yapabilir. Bugün İDA’lar sayesinde görüş mesafesi 60 veya 90 kilometreye kadar çıkıyor” diye konuştu.
Cooper, hangi ülkelerin yeni deniz filosuna resmi olarak katılmayı kabul ettiğini açıklama konusunda isteksiz olsa da, “Bölgedeki tüm ortaklarımızla farklı seviyelerde görüşmeler yapıyoruz. Ortaklarımızla yakın işbirliği içinde çalışarak önemli ilerlemeler kaydettik” dedi.
Bu ortaklığın sonuçlarının ortaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Cooper, “Geçen Kasım ayında ABD, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’i içeren çok taraflı bir tatbikat gerçekleştirdik. O zamandan beri, Intrinsic Defender de dahil olmak üzere bir dizi tatbikat yaptık. Ayrıca yakın zamanda Kızıldeniz’de Noble Rose adı altında başka bir tatbikat daha gerçekleştirdik” ifadeleri ile özel açıklamasını noktaladı.



Suudi-Yemen toplantısında ikili ilişkilerin geliştirilmesi görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)
TT

Suudi-Yemen toplantısında ikili ilişkilerin geliştirilmesi görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Perşembe), Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani ile ikili ilişkileri ve ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirme ve geliştirmenin yollarını görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan, Dr. Al-Zindani'yi Riyad'da kabul etti. Görüşmede Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir de bulundu.

xrgth5
Suudi Dışişleri Bakanı ile Yemenli mevkidaşının Riyad'daki görüşmesinden (SPA)

 


Bahreyn ve Kuveyt Dışişleri Bakanları Arap Zirvesi hazırlıklarını görüştü

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)
Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)
TT

Bahreyn ve Kuveyt Dışişleri Bakanları Arap Zirvesi hazırlıklarını görüştü

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)
Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah Al-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdul Latif Al-Zayani ile dün (Perşembe), gelecek ay yapılması planlanan ev sahipliğini Bahreyn'in yapacağı Arap Zirvesi'ne yönelik hazırlıklar görüştü.

İki bakan, Al-Zayani'nin Doha'dan geldiği Kuveyt'te, iki ülke ve halkları arasındaki yakın tarihi kardeşlik ilişkilerinin yanı sıra ikili iş birliğinin çeşitli yönlerini ve ortak çıkarlar doğrultusunda ilerletme imkanlarını ele aldı.

Bahreyn Haber Ajansı'na (BNA) göre görüşmelerde, Gazze’de süren savaşta ve bölgesel durumdaki gelişmeler ile bunların bölgesel güvenlik ve istikrar üzerindeki yansımaları ele alındı.

Taraflar ayrıca, Bahreyn'in 16 Mayıs'ta ev sahipliği yapacağı 33. Arap Zirvesi'nin düzenlenmesine yönelik hazırlıklar gözden geçirerek, ortak Arap eyleminin güçlendirilmesi için koordinasyon ve gündeme alınacak konulara ilişkin istişarelerde bulundu.

 


Suudi Arabistan Kraliyet Divanı: İki Kutsal Caminin Hizmetkârı rutin muayeneler için İhtisas Hastanesi’ne yatırıldı

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı: İki Kutsal Caminin Hizmetkârı rutin muayeneler için İhtisas Hastanesi’ne yatırıldı

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz birkaç saatlik rutin kontroller için Cidde'deki Kral Faysal İhtisas Hastanesi’ne yatırıldı.

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı tarafından bugün (çarşamba) yapılan açıklamada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz, birkaç saatlik rutin muayeneler için bugün (24 Nisan 2024) Cidde'deki Kral Faysal İhtisas Hastanesi'ne giriş yaptı” ifadesi yer aldı.


Suudi-Bahreyn toplantısında Gazze'deki gelişmeler görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)
TT

Suudi-Bahreyn toplantısında Gazze'deki gelişmeler görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah dün (Salı), Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdul Latif Al-Zayani ile iki ülke arasındaki yakın ilişkileri ve bunları güçlendirmenin yollarını gözden geçirdi.

İki bakan, Riyad'da gerçekleşen görüşmede, bölgesel ve uluslararası olaylardaki son gelişmeler ile Gazze'deki durumu, acil ateşkes, sivillerin korunması, insani yardım ulaştırılması, bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın desteklenmesine yönelik çabaları ele aldı.

sderg
Suudi Dışişleri Bakanı'nın Bahreynli mevkidaşı ile Riyad'daki görüşmesinden (SPA)

Bahreyn Haber Ajansı'na göre iki taraf, Bahreyn'in 16 Mayıs'ta ev sahipliği yapacağı 33. Arap Zirvesi için devam eden hazırlıkları ve ortak Arap eylemi hedeflerini gerçekleştirecek ve ulusların çıkarlarına hizmet edecek liderler toplantısı gündemine alınması planlanan konuları ele aldı.

Bahreyn Haber Ajansı (BNA), iki bakanın mevcut bölgesel durumdaki gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki savaş ve acil ateşkes, sivillerin korunması, sivil halka insani yardım ulaştırılması yönündeki bölgesel ve uluslararası çabalar ile bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın tesis edilmesine yönelik çabaların desteklenmesi hakkında görüş alışverişinde bulunduğunu bildirdi.


Dubai Havalimanı yoğun yağışların ardından yeniden faaliyete başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dubai Havalimanı yoğun yağışların ardından yeniden faaliyete başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dubai Uluslararası Havalimanı (DXB), olumsuz hava koşulları nedeniyle ara verilen uçuşların yeniden başlatıldığını açıkladı.

DXB, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) yaşanan ve son 75 yılın en şiddetlisi olduğu belirtilen yağışlara ilişkin açıklama yaptı.

DXB CEO'su Paul Griffiths'in ifadelerine yer verilen açıklamada, havalimanı ve çevresindeki bölgelerin su birikintilerinden tamamen arındırıldığı, tüm tesislerin, iş gücü ve lojistik hizmetlerin tekrar normal ve tam kapasiteyle çalışmaya başladığı belirtildi.

Uçuş programının daha önce belirlenenden daha hızlı şekilde normal seyrine döndüğü ve günde 1400 uçuş yapıldığı kaydedildi.

BAE, 16 Nisan'da nadir görülen fırtına nedeniyle 75 yılın en büyük yağış miktarının kaydedildiğini duyurmuştu. Bu durum, ülkenin birçok şehrinde havalimanlarının kapanmasına, uçuşların askıya alınmasına neden olmuştu.


BAE, Sudan'ı ‘istikrarsızlaştırma’ iddialarını reddetti

Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)
Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)
TT

BAE, Sudan'ı ‘istikrarsızlaştırma’ iddialarını reddetti

Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)
Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta, Sudan’ın BM Daimî Temsilcisi tarafından yapılan açıklamaları kategorik olarak reddettiğini ve bunların ‘temelsiz iddialar’ olduğunu ifade etti. Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Lana Zeki Nuseybe, BAE'nin, ‘Sudan’ın BM Daimî Temsilcisi tarafından yapılan yanlış iddiaları kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayarak bunların ‘temelsiz iddialar’ olduğunu kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın BAE resmi haber ajansı WAM’dan aktardığı habere göre Nuseybe dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, “BAE, 21 Nisan'da BM Güvenlik Konseyi'ne bir mektup göndererek, çatışmadan bir yıl sonra yanıltıcı bilgiler ve yanlış anlatılar yaymanın sorumluluktan kaçmayı ve Sudan'daki insani krizi ele almaya yönelik uluslararası çabaları baltalamayı amaçladığını vurguladı” ifadelerini kullandı.

Sudan Tribune gazetesine göre Sudan, BM Güvenlik Konseyi'ni BAE'yi resmen kınamaya ve Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) savaş malzemesi ve finansman sağlamayı durdurmaya çağırdı. Sudan 29 Mart'ta BM Güvenlik Konseyi'ne BAE aleyhinde bir şikâyette bulunarak, BAE'yi savaşı ateşlemeyi planlamak ve Çad'ın yardımıyla HDK'yi desteklemekle suçladı. BAE, BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta “Sudan'daki çatışmaya barışçıl bir çözümü desteklemeye kararlı olduğunu, tüm paydaşlarla birlikte çalışmaya devam edeceğini belirtti. Sudan'ı kalıcı çözüme ulaşmak ve sivil bir hükümet kurmak için ulusal mutabakat sağlamak üzere siyasi yola sokmayı amaçlayan her türlü süreci destekleyeceğini” vurguladı.


KİK-AB Bakanlar Konseyi görüşmeleri bugün Lüksemburg'da

7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)
7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)
TT

KİK-AB Bakanlar Konseyi görüşmeleri bugün Lüksemburg'da

7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)
7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)

Lüksemburg bugün (pazartesi), Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in başkanlık edeceği, Avrupa Birliği (AB) ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Güvenlik ve Bölgesel İşbirliği Forumu’na ev sahipliği yapacak.

AB tarafından yapılan açıklamaya göre forum, ‘AB ile KİK ve üye devletleri arasındaki iş birliğini genişletmek ve derinleştirmek amacıyla’ Mayıs 2022'de AB-KİK stratejik ortaklığının kabul edilmesinden bu yana ilk kez toplanıyor.

İki blok arasındaki ‘stratejik ortaklık’; enerji, yeşil dönüşüm, iklim değişikliği, ticaret, ekonomi, bölgesel istikrar ve küresel güvenlik, insani ve kalkınma sorunları ile daha yakın insani ilişkiler alanlarında geliştirilmiş iş birliğini içeriyor.

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, iki bloğun dışişleri bakanlarının katılacağı forumun bölgesel ve küresel istikrar ile güvenlikle ilgili konularda diyalog ve koordinasyonun arttırılması için bir fırsat olacağını söyledi.

El-Budeyvi, 18 Mart'ta AB’nin Körfez Bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio ile bir araya gelerek forum hazırlıklarını ve özellikle başta ‘Gazze Şeridi'ndeki vahim durum’ olmak üzere toplantı sırasında ele alınacak konuları görüştü. KİK tarafından yapılan açıklamaya göre iki taraf ayrıca, KİK-AB ikili ilişkileri ve KİK vatandaşlarının Schengen vizesi süreciyle  ilgili konuları da ele aldı.


Katar arabuluculuğunun "dar siyasi çıkarlar için" istismar edildiğini belirtiyor

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani
TT

Katar arabuluculuğunun "dar siyasi çıkarlar için" istismar edildiğini belirtiyor

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman Al Sani dün (Çarşamba), ülkesinin İsrail ile "Hamas" hareketi arasında yürüttüğü arabuluculuğun "dar siyasi çıkarlar için" istismar edildiğini söyledi. Al Sani, Katar'a, arabuluculuğun rolü konusunda kapsamlı bir değerlendirme yapması çağrısında bulundu.

Arap Dünyası Haber Ajansı'nın (AWP) haberine göre Katar Başbakanı, mevcut arabuluculuğu değerlendirme aşamasının, "kabul edilemez sömürü ve istismar söz konusu olduğu için" tarafların arabuluculuğa nasıl dahil olacaklarının değerlendirilmesini içerdiğini belirtti.

Al Sani, "Bazı siyasetçilerin seçim kampanyaları uğruna Katar'ın rolüne hakaret ederek siyasi tekliflerde bulunmaları var." ifadelerini kullandı.

Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman Al Sani, Katar'ın rolüne olan bağlılığını teyit ederken, "Bu rolün ve müzakerelere yapıcı bir şekilde katkıda bulunabilme yeteneğimizin sınırları var" şeklinde konuştu.


Rapor: İngiliz BAE Systems, darbe ya da insan hakları ihlalleri yapılan ülkelere silah satıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Rapor: İngiliz BAE Systems, darbe ya da insan hakları ihlalleri yapılan ülkelere silah satıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiltere merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluşun Direktörü Iain Overton, İngiliz savunma şirketi BAE Systems'in silah sattığı ülkelerin 9'unda darbe yapıldığını, 13'ünde insan hakları ihlallerinin bulunduğunu, 29'unda ise silahların sivillere karşı kullanıldığını ifade etti.

Overton, BAE Systems'in ürettiği askeri ürün ve parçaların insan hakları ihlalleri tespit edilen ülkeler ile darbe yapılan ülkelere satışına ilişkin detayların yer aldığı "BAE Systems dünyanın neredeyse yarısının silahlanmasına nasıl yardımcı oldu?" raporunu AA muhabirine değerlendirdi.

BAE Systems ürünlerine ilişkin kesinleşmiş resmi satışlar ve basına yansıyan "rapor edilmiş" satışlar bulunduğunu kaydeden Overton, 29 ülkede BAE Systems ürünlerinin sivillere yönelik saldırılarda kullanıldığını kaydetti.

Suudi Arabistan'ın kullandığı BAE Systems ürünlerinin Yemen'de çok sayıda sivil ölümüne sebep olduğunu, Gazze'de ise İsrail tarafından kullanıldığını anlatan Overton, "BAE Systems'in, son 10 yılda darbe yapılan 17 ülkenin 9'una satış yaptığı kesin ya da rapor edilmiş. Burada soru, insan hakları endişelerimizin bu satışlarda göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı. BAE Systems bulundurulduğunu iddia ediyor." dedi.

Sivil ölümlerinin yaşandığı birçok olayda da BAE Systems ürünlerinin kullanıldığı yönünde kanıtlar bulunduğunun altını çizen Overton, İngiltere hükümetinin insan hakları ihlalleri endişelerini rapor ettiği birçok ülkeye de satış yapıldığını kaydetti.

Overton, "İnsan hakları ihlali rapor edilmiş yaklaşık 30 ülkenin neredeyse 10'unda BAE Systems silahları bulunduğu tespit edildi." diye konuştu.

İngiltere hükümetinin insan hakları ihlalleri konusundaki endişesine rağmen şirketin silah satışlarını durdurmadığını da kaydeden Overton, "Bu ülkelere silah satışı, İngiliz hükümetinin, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün kanıtlarına rağmen şu an hala devam edebilir." ifadelerini kullandı.

- "İngiliz hükümeti insan hakları, darbeler ve sivil ölümlerini göz ardı ediyor"

Overton, İsrail'e silah satışlarının Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine yürütülen soykırım davası ve diğer yasal süreçlerin konusu olabileceğine de işaret ederek, "BAE Systems, doğrudan Howitzer toplarının satışını yapıyor. Ayrıca İsrail'e de satılan F-35'leri üreten konsorsiyumun da bir parçası. Bu silahlar, uluslararası insancıl hukukun doğrudan ihlali ve soykırım dahil her türlü iddianın bulunduğu durumda açıkça kullanılıyor." değerlendirmesini yaptı.

İngiltere'nin bu ticarete, çeşitli anlaşmalarla izin vermemesi gerekirken bunu sürdürmesini de değerlendiren Overton şunları söyledi:

Bu durum, yalnızca Silah Ticareti Anlaşması'nın ihlali değil, İsrail'in soykırımdan suçlu bulunması halinde başka yasal süreçlerin de kapısını aralayabilir. Bu raporda İsrail’in soykırıma karıştığını iddia etmiyoruz. Ancak İsrail'in angajman kurallarının oldukça eksik olduğunu ve Gazze'deki angajmanı sonucunda çok sayıda sivilin öldürüldüğünü kesinlikle biliyoruz.

İngiliz hükümetinin BAE Systems'e neden ihracat izinleri verdiğinin sorulması gerektiğine işaret eden Overton, "Şu anda İngiliz hükümeti İsrail veya Suudi Arabistan gibi yerlere silah ihracatını askıya almıyor. Dolayısıyla bu raporun amacı, İngiliz hükümetinin ihracat lisanslarıyla ilgili kararlarının BAE Systems örneğiyle ne kadar sorunlu olduğunu, yolsuzluk, insan hakları ihlalleri, darbeler ve sivillerin doğrudan hedef alınmasını göz ardı ederek dünyanın yarısına silah sattığını göstermek." ifadelerini kullandı.

Overton, "Uluslararası silah ticaretini kontrol eden mekanizmalar işliyor mu? İsrail'in BAE Systems gibi gruplardan silahlandırılmasını engelleyecek bir şey var mı?" diye sorarken, ABD ve İngiltere'nin İsrail'e silah ihracatının devam etmesine istekli olduğunu söyledi.

AOAV'nin 2013'ten beri çalışmalar yaptığını ve bu sürede sivil yerleşimleri ve sivilleri doğrudan hedef alan 29 ülkeye BAE Systems'in silah satışı yaptığını kaydeden Overton, F-35'lerin de uluslararası insancıl hukukun ihlalinde kullanılabileceği endişesini dile getirdi.

Overton, bu konuyu araştıracak ve denetleyecek bir mekanizma bulunmadığına da işaret etti.

- 7 Ekim'den sonra hisseler yüzde 12 değer kazandı

AOAV'nin 6 aylık çalışması sonucu hazırlanan rapora göre BAE Systems dünyanın yüzde 48'ine tekabül eden 93 ülkeye silah ve savunma sanayisi ürünleri satıyor.

Bu ülkelerin 81'iyle kesinleşmiş ilişkisi bulunan şirketin 12 ülkeyle yaptığı ticaret ise basın ya da çeşitli ticari anlaşmalar yoluyla "rapor edilmiş" satış olarak geçiyor.

Şirket, dünyanın en büyük ordularına satış yaparken, BAE Systems müşterilerinin yüzde 55'i Uluslararası Şeffaflık Örgütünün Yolsuzluk Algılama Endeksi'nde 100 üzerinden 50'nin altında puan aldı.

Son 10 yılda darbe ya da darbe girişimi gerçekleşen 17 ülkenin 9'una silah sattığı kesinleşen ya da rapor edilen BAE Systems, İngiliz Dışişleri'nin insan hakları konusunda izlemeye aldığı 32 ülkeden 13'üne de satış yaptı.

Şirketin satış yaptığı resmi olarak bilinen 81 ülkeden 29'u ise son 10 yılda silahlarını sivillere karşı kullandı. Bu kullanımlardan 44 bin 103 kişi etkilenirken 24 bin 19 kişi öldü.

Savunma sanayisi ürünlerinin toplamda 6 bin 292 kere sivillere yönelik kullanıldığı kaydedilen raporda, BAE Systems ürünlerinin ne ölçüde kullanıldığına ilişkin ise bilgi bulunmadığı bilgisi yer aldı.

İsrail'in Gazze saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten sonra BAE Systems hisselerinde yüzde 12'lik artış kaydedildi.


İki Kutsal Caminin Hizmetkarı ve Veliaht Prens, Tahliye Günü münasebetiyle Suriye Devlet Başkanı’nı kutladı

İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

İki Kutsal Caminin Hizmetkarı ve Veliaht Prens, Tahliye Günü münasebetiyle Suriye Devlet Başkanı’nı kutladı

İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz, Tahliye Günü münasebetiyle Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e bir tebrik telgrafı gönderdi.

Kral Selman, Esed'e sağlık ve mutluluk, Suriye hükümeti ve halkına da daha fazla ilerleme ve refah için en içten tebriklerini ve en iyi dileklerini iletti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman da Tahliye Günü münasebetiyle Esed'e bir tebrik telgrafı gönderdi.

Veliaht Prens, Suriye hükümeti ve halkına daha fazla ilerleme ve refah dileyerek Esed’e sağlık ve mutluluk dileklerini iletti.