WHO, gelecek haftalarda SARS-CoV-2’nin yeni varyantlarının ortaya çıkabileceğine karşı uyardı

WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus (AFP)
WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus (AFP)
TT

WHO, gelecek haftalarda SARS-CoV-2’nin yeni varyantlarının ortaya çıkabileceğine karşı uyardı

WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus (AFP)
WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), küresel düzeyde Kovid-19 enfeksiyonlarını önleme ve sınırlama tedbirlerinin geniş çapta gevşetildiği yaz mevsiminden sonra önümüzdeki haftalarda SARS-CoV-2 virüsünün yeni varyantlarının ortaya çıkabileceğine yönelik uyarıda bulundu. WHO hükümetlere, mutasyonları izlemek ve genetik özelliklerini belirlemek için takip faaliyetlerinin güçlendirmenin yanı sıra sıcak hava dalgasının azalarak soğuk havaların başlaması ve kapalı alanlarda toplanmalara dönüş ile hızla artabilecek yeni vaka sayısındaki olası artışa karşı mücadele için sağlık sistemlerini hazırlama çağrısında bulundu.
Uluslararası örgüt tarafından yayınlanan son veriler, doğrulanan toplam vaka sayısının 597 milyonu aştığını belirtti. Can kaybı sayısı 6,5 milyona yaklaşırken, dünyada dağıtılan aşı doz sayısı 12,4 milyara ulaştı. WHO’nun her zaman gerçek rakamların çok altında olduğuna ilişkin uyardığı bu veriler, vaka sayılarının geçen haftaki küresel vaka sayısına kıyasla yüzde 9 azalarak 5,3 milyon, toplam can kaybının sayısının ise bir önceki haftaya kıyasla yüzde 15 azalarak, 14 bin olarak kaydedildiğini gösterdi. Bölgesel verilere göre, haftalık vaka sayısı tüm bölgelerde azaldı veya sabit kaldı. Yeni vaka sayısında en yüksek artışı yüzde 6 ile Japonya, yüzde 2 ile Güney Kore kaydetti. Diğer yandan, ABD’deki yeni vaka sayısı yüzde 13 ve Almanya’da ise yüzde 19 azaldı.
Ancak WHO uzmanları, bu rakamların, test stratejilerinde kademeli ayarlamalar yaparak, vatandaşların tabi olduğu zorunlu test sayısında dolayısıyla da bildirilen vaka sayısında azalma görülen çoğu ülkede epidemiyolojik sahnenin gerçek resmini yansıtmadığını vurguluyor. Ayrıca birçok ülke verilerini uluslararası kuruluşa geç gönderiyor. Bu durum, toplam verilerin sürekli olarak gözden geçirilmesini gerektiriyor ve kontrol ve önleme tedbirleri oluşturmak için bu verilere yaklaşırken ve temel alınırken dikkatli olunmasını gerektiriyor.
WHO, yıl başından bu yana Kovid-19 enfeksiyonundan kaynaklanan can kaybı sayısının bir milyonu aştığını belirtti. Bu virüsün hala yüksek bir bulaşıcılığa sahip olduğunun ve hastalığın, ek dozlarla aşılamanın yüksek düzeylere ulaştığı ülkelerde bile günlük onlarca can kaybına neden olmaya devam ettiğinin net bir göstergesini oluşturuyor.
WHO Sağlık Acil Durum Merkezi uzmanları, hava taşımacılığının bu yaz başından itibaren hareketlenmesinin, enfeksiyonları önleme ve sınırlama önlemlerinin gevşetilmesinin veya birçok durumda da tamamen kaldırılmasının, yeni vaka sayısında kesin bir artışın önünü açtığını ayrıca yeni viral mutasyonların ortaya çıkma şansını arttırdığını söylüyor. Uzmanlar, vaka sayısında yeni bir patlamanın, mevcut ekonomik ve sosyal koşullar altında, birçok gelişmekte olan ülkede yaşanan yaşam ve gıda krizi ile ciddi sonuçlara yol açabileceğine yönelik uyarıda bulundu.
WHO’nun güncel verileri, Omikron üzerinde yapılan virüs genom analizlerinin yüzde 99’unun, BA.5 alt varyantının yüzde 74 ile hala küresel olarak yaygın olduğunu gösterdi. Geçen hafta bu oran yüzde 71 olarak açıklanmıştı. WHO tarafından yapılan açıklamalarda, orijinal virüsten daha öldürücü olabilen ve daha hızlı enfekte edebilen bu varyantın bazı alt varyantları üzerinde çalışmalar ve ön analizler yapıldığını ve aşı bağışıklığından kaçma kabiliyetine sahip olup olmadığı henüz bilinmediğini belirtti.
Ayrıca WHO, Doğu Akdeniz bölgesinde doğrulanan enfeksiyon sayısının dördüncü haftada azalmaya devam ettiğini ve son 7 gün içinde 75 bine ulaştığını bildirdi. Ancak Irak’ta geçen hafta yeni vaka sayısı yüzde 46,1’e artarken, Yemen’de bu sayı yüzde 50 artış gösterdi. Bu bölgedeki en fazla yeni vaka sayısı ise, İran tarafından kaydedildi zira geçen hafta 34 bini aştı. Lübnan’da ise pozitif test sonucu yüzdesi 100 bin vatandaşta 111 vakaya ulaştı.
Doğu Akdeniz bölgesinde son bir hafta içinde doğrulanan can kaybı sayısı 600’e ulaştı ancak bunlardan 471’inin İran’da olması dikkat çekti.
Avrupa bölgesinde, yeni vaka sayısı önceki haftaya göre hafif bir düşüş ile geçen hafta 1,3 milyona düştü. Bazı ülkelerde vaka sayılarında artış gözlemlendi. Ukrayna’da vaka sayılarında yüzde 40, Rusya’da ise yüzde 39 artış kaydedildi. Avrupa bölgesinde can kaybı sayısı bir önceki haftaya göre yüzde 30 azalarak 4 bine düştü.
WHO Avrupa Bölge Ofisi, Kovid-19 pandemisinin sonunun hala çok uzak olduğuna ve son salgın dalgalarının, aşı kapsamının genişlemesi ve hastalığın atlatılması ile kazanılan yüksek sürü bağışıklığı oranına rağmen virüsün büyük ölçekte yayılmaya devam etme kabiliyetini gösterdiğine yönelik uyarılarını yenilemişti. Ofis uzmanları cuma günü yaptıkları açıklamada, Avrupa bölgesinin sonbaharın başlaması veya kışın yaklaşmasıyla birlikte yeni bir salgın dalgasına tanık olabileceğine yönelik uyarıda bulunurken, hükümetlere sağlık sektörü çalışanları için koruma ve önleme tedbirlerini artırma ve yeni mutasyonların ortaya çıkma olasılığına karşı hazırlanma çağrısında bulundu.
WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, üye devletlere, maske kullanımı, havalandırmanın iyileştirilmesi ve takip ve tedavi prosedürlerinin güçlendirilmesi gibi virüsle mücadelede geçmişte etkinliği kanıtlanan tedbirlerin uygulanmasına yeniden başlama çağrısında bulunmuştu. Ghebreyesus, ülkelerin pandemi yönetimlerinin sahip oldukları kapasitelerin altında olduğunu belirterek, özellikle hastanelerdeki ciddi vakaların tedavi ihtiyacına ve uzun bir iyileşme döneminden sonra hala birçok semptomdan muzdarip olan “uzun süreli Kovid-19” hastalarına yönelik ilginin artırılması gerektiğini belirtti.
WHO Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan, virüs için genom dizilimi analizlerinin eksik olmasının, mevcut olan ve yakında ortaya çıkabilecek mutasyonların yeterli şekilde değerlendirilmesine engel olduğuna yönelik endişesini dile getirirken, “Şu anki testler, bu varyantların evrimini tahmin etmeye ve özelliklerini belirlemeye izin vermiyor” ifadelerini kullandı.



Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
TT

Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)

İştahı veya kas kütlesini olumsuz etkilemeden kan şekerini düşürerek yağ yakımını artıran bir diyet hapı, hastaların ağır yan etkiler yaşamadan zayıflamasını sağlayabilir.

Tip 2 diyabet ve obezite hastaları için geliştirilen potansiyel yeni ilaç tedavisi, tablet şeklinde alınıyor ve Ozempic'le Wegovy gibi GLP-1 iğnelerinden tamamen farklı bir şekilde çalışıyor.

Bu iğneler kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ediyor. 

Bu enjeksiyonlar bağırsak ve beyin arasındaki açlık sinyallerini etkiliyor ancak sıklıkla iştah kaybına, kas kütlesinde azalmaya ve sindirim sorunlarına neden olarak kişinin daha halsiz veya çökmüş hissetmesine yol açabiliyor.

Ancak yeni ilaç kaslardaki metabolizmayı tetikleyerek daha fazla yağ yakmalarını sağlayarak çalışıyor.

Bu tedavi, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda hem kan şekeri kontrolü hem de vücut yapısı üzerinde olumlu etkiler gösterirken günümüzün GLP-1 bazlı ilaçlarla ilişkili yan etkileri sergilemedi.

Karolinska Enstitüsü ve Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacıların hakemli dergi Cell'de yayımladığı çalışma, 48 sağlıklı katılımcı ve tip 2 diyabet hastası 25 kişinin yer aldığı ilk klinik denemede, insanların da bu tedaviye iyi yanıt verebildiğini ortaya koydu.

Stockholm Üniversitesi Wenner-Gren Enstitüsü Moleküler Biyobilim Bölümü'nden öğretim üyesi ve çalışmanın yazarı Tore Bengtsson şöyle diyor:

Sonuçlarımız kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor. Kaslar, tip 2 diyabet ve obezitede önem arz ediyor ve kas kütlesi de beklenen yaşam süresiyle doğrudan ilişkili.

İlaç, araştırmacıların laboratuvarda geliştirdiği β2 (beta) agonisti türü adlı bir maddeye dayanıyor. Beta 2 agonisti ilaçlar genellikle astım tedavisinde kullanılıyor ancak kalp çarıntısı veya titreme gibi yan etkilere yol açabiliyor.

Araştırmacılar oluşturdukları molekülün, kalbi aşırı uyarmadan kaslar üzerinde olumlu bir etki yarattığını söylüyor.

Karolinska Enstitüsü Fizyoloji ve Farmakoloji Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve araştırmanın yazarlarından Shane Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi yaklaşımını temsil ediyor ve tip 2 diyabet ve obezite hastaları için büyük önem taşıyabilir. Maddemiz sağlıklı kilo kaybını teşvik ediyor gibi görünüyor ve ayrıca hastalar iğne yapmak zorunda kalmıyor" diyor.

Araştırmacılar için bir sonraki adım, tedaviyi geliştiren şirket Atrogi AB'nin planlandığı klinik çalışma olacak.

Independent Türkçe