Başağa savaşı kazanmak için Dibeybe’nin ‘ittifaklarını dağıtmayı’ başardı mı?

Siyasetçiler iki tarafı destekleyen milislerin ‘çıkar peşinde’ olduklarını söylüyor.

Libya’nın başkenti Trablus’taki çatışmalardan kaynaklanan zararları inceleyen bir kişi (AP)
Libya’nın başkenti Trablus’taki çatışmalardan kaynaklanan zararları inceleyen bir kişi (AP)
TT

Başağa savaşı kazanmak için Dibeybe’nin ‘ittifaklarını dağıtmayı’ başardı mı?

Libya’nın başkenti Trablus’taki çatışmalardan kaynaklanan zararları inceleyen bir kişi (AP)
Libya’nın başkenti Trablus’taki çatışmalardan kaynaklanan zararları inceleyen bir kişi (AP)

Libya'nın başkenti Trablus'ta yaşanan silahlı çatışmaların ardından Libyalı siyasetçiler, İstikrar Hükümeti Başkanı Fethi Başağa'nın savaşı kazanmak ve ardından başkente girmek için geçen hafta yaptığı çeşitli çağrılar yoluyla rakibi, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdülhamit Dibeybe’nin “ittifaklarını dağıtmayı” ne ölçüde başardığı konusunda farklı değerlendirmelerde bulundu.
Trablus'ta Başağa’ya bağlı milisler ile Dibeybe’ye bağlı milisler arasında ağır topçu ateşinin kullanıldığı ve geride ölü ve yaralıların kaldığı silahlı çatışmalar yaşandı.
Bazı siyasetçiler Başağa'nın yaptığı açıklamaların ve çağrıların, silahlı gruplardan bazılarının tarafsız kalmasını ve bazılarını da kendi tarafına çekmeyi başardığı görüşünü savundu. Bazıları ise Dibeybe’nin askeri ve milis liderlerden oluşan geniş bir ittifak ağına sahip olduğunu, açıklamalar yoluyla bu liderlerin kanaatlerini değiştirmenin kolay olmadığını, ayrıca savaşın hâlâ başında olduklarını belirtiyor.
Libya Temsilciler Meclisi Üyesi Yusuf el-Fercani, Başağa’nın açıklamalarını “zamanlama ve içerik açısından başarılı bir siyasi mesaj” olarak nitelendirerek, Libya hükümet güçlerinin başkente doğrudan girişinin başlamasıyla birlikte Dibeybe’nin ittifak ağından çekilenlerin sayısının önemli ölçüde artmasını beklediğini söyledi.
Başağa hükümeti, hafta ortasında yayınladığı bir bildiride “hükümete karşı silah doğrultacaklar” hakkında yasal takibat başlatma uyarısında bulunarak, “meşruiyet bayrağı altına giren ve hükümeti tarafından temsil edilen devlet otoritesi altında çalışan herkes için af, bağışlama ve uzlaşma” vurgusu yaptı.
Şarku'l Avsat'a konuşan Fercani, “Dibeybe çevresindeki ittifakların çıkarlara dayalı olduğunu, bu nedenle Başağa’nın Trablus'a girdiği andan itibaren bu ittifakların çökmesinin iki haftadan fazla sürmeyeceğini” belirtti.
Başağa, rakibi Dibeybe’ye gönderdiği “Af Tebliği” başlıklı ikinci mektubunda, “onur ve şerefle meşruiyet ve demokrasinin anlamlarını somutlaştırmak ve barışın tarafında durmak için iktidarı barışçıl yolla teslim etmesi” çağrısında bulundu.
Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde Libyalı kıdemli araştırmacı Hafız el-Guveyl, Başağa’nın açıklamalarını “başkente zorla girme kararının bir kanıtı” diye niteledi. Guveyl, “Çünkü Başağa’nın başka seçeneği yok ve aynı ülkelerden bu girişe göz yummaya hazır olduklarına dair işaretler almış olabilir” dedi.
Başağa hükümetinin açıklamalarının hangi kesimleri hedef aldığı sorusunu Şarku'l Avsat'a yanıtlayan Guveyl, şunları söyledi:
“Bu açıklamalar herkese yönelikti ama daha çok Başağa’nın başkente girmesini reddeden devlet adamları ve silahlı oluşumların liderlerine yönelikti. Bunlar ekonomik açıdan Dibeybe ailesiyle bağlantılı. Bazıları hakkında yolsuzluk şüphesi var. Elbette bir kesim de Başağa’nın doğudaki askeri ve siyasi liderlerle olan ittifakı sebebiyle girmesini reddediyor. Ancak bu kesim, Başağa’nın karar alma konusunda bağımsız olduğunun ve başkente girdiğinde doğudaki liderlerin ilerleme kaydetmelerine ve varlık göstermelerine izin vermeyeceğinin farkında.”
Guveyl, Trablus sakinleri ve özellikle ticaret adamlarının Başağa’ya muhalefet edip etmeyeceği sorusuna, “Başağa’ya yönelik herhangi bir muhalefet olacağını sanmıyorum. Herkes sadece başkentin, sivillere zarar verecek şiddetli çatışmalara batmamasını temenni ediyor. Ayrıca bir kesim de Dibeybe’nin doğudaki askeri liderlerle ittifak kurmasını reddediyor. Bu ittifakın emareleri Ulusal Petrol Kurumu Yönetim Kurulu değişikliği kararında net bir şekilde ortaya çıktı” diye cevap verdi.   
Geçmişte Ali Zeydan hükümetinde savunma bakanlığı yapan Muhammed Mahmud Bargati ise Dibeybe yanlılarından hiçbirinin Başağa’nın açıklamalarına itibar etmesine ihtimal vermediğini söyledi. Bargati, “Başağa başkente girmeyi iki kez denemeden önce de bu tür açıklamalar yaptı, ancak başarısızlıkla sonuçlandı” dedi.
Bergati, batı bölgesindeki askeri lider ile UBH’nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed El Haddad arasında düzenlenen toplantıya ışık tuttu. Nitekim bu toplantıda Başağa’nın başkente girişi reddedilirken, batı bölgesindeki askeri oluşumların Başağa ile askeri mücadele için hazır oldukları vurgulandı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Bergati, “Bu düzenli kuvvetlerin Dibeybe’ye katılması onun pozisyonunu güçlendirir. Başkentte ve genel olarak batı bölgesinde çok sayıda milis, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nde İçişleri Bakanlığı yaptığı sırada Başağa ile ilişkilerinde yaşadıkları gerilim ve düşmanlık nedeniyle Başağa’nın iktidara gelmesini reddediyor. Batı Bölgesi Ortak Operasyonlar Odası Eski Komutanı ve Başağa’nın müttefiki Tümgeneral Usame Cuveyli de başkentteki liderler tarafından kabul görmüyor” ifadelerini kullandı.
UBH ve Başkanlık Konseyi otoritesine bağlı Abdulgani el-Kikli liderliğindeki İstikrarı Destekleme Birimi çatısı altındaki silahlı oluşumların liderlerinin tutumuna değinen Bergati, “Son dönemde Dibeybe hükümetinden aldıkları büyük destek doğrultusunda elbette Dibeybe’yi destekleyecekler. Elbette bu kişiler için çıkarlar her şeyden önce gelir ve bu nedenle adımlarını tahmin etmek zor” dedi.
Dibeybe’nin İslamcı kanattaki kişilerden aldığı desteğe işaret eden Bergati, “Bu kişilerin Dibeybe’yi desteklemekten vazgeçeceklerini sanmıyorum. Bu kişiler Dibeybe için bir dış yatırım niteliğinde. Bu kişiler daha önce de ona çok destek sundu” diye konuştu.
Devlet Yüksek Konseyi üyesi Saad bin Şerade, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Başağa’nın açıklamalarının hedefinin, Dibeybe’nin kontrolündeki bölgelerde olsalar bile, Dibeybe ile ittifak kurmayan kişilere güven mesajı verdiğini söyledi.
Dibeybe’nin bakanlarından herhangi birinin şu anki süreçte istifasını sunmasına ihtimal vermediğini kaydeden Şerade, “Şimdiye kadar Dibeybe ile birlikte kalanlar, Ulusal Birlik Hükümeti düşerse kendilerine yer olmayacağını çok iyi biliyorlar” dedi.  
Başağa’ya bağlı güçlerin başkente girmesi halinde başta Dibeybe’ye yakın isimler olmak üzere bazı kişilere yönelik intikam faaliyetleri yürütüleceğine dair iddiaları reddeden Şerade, “Başağa hükümeti bir yürütme otoritesidir ve hataları yargıya taşıyacak. Başağa’nın, destek alması karşılığında her türlü yolsuzluğun üzerini örtmeyi kabul edeceğine dair iddialar doğru değil” değerlendirmesinde bulundu.



Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
TT

Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)

Filistin Televizyonu, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 29 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi.

Filistin Haber Ajansı (Safa), "Bu sabah Gazze Şehri'nin güneydoğusundaki El-Zeytun Mahallesi'nin Askula bölgesindeki El-Şafii Okulu'na düzenlenen İsrail bombardımanı sonucu 5 vatandaşın şehit olduğunu, çok sayıda kişinin de yaralandığını" bildirdi. Ayrıca, "Güney Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin kuzeybatısındaki el-Karara kasabasının Mevasi bölgesindeki bir çadırı hedef alan İsrail saldırısı sonucu 4 vatandaşın şehit olduğunu, birçok kişinin de yaralandığını" ifade etti.

Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)

Buna karşılık, Nasır Hastanesi, "Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırlara düzenlenen İsrail saldırısında, 6 kişinin şehit olduğunu ve 10'dan fazla kişinin de yaralandığını" bildirdi.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın dün yarattığı olumlu atmosfere rağmen gerçekleşti. Trump, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkes önerisine "olumlu" yanıt vermesinin "iyi" olduğunu ve bu hafta çatışmaların sona erdirilmesine yönelik bir anlaşmaya varılmasının muhtemel olduğunu ima etti.

Eşi görülmemiş yakıt krizi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı bugün, hastanelerde elektrik jeneratörlerinin çalışması için gerekli yakıtın eşi görülmemiş bir kriz noktasına ulaştığı konusunda uyarıda bulundu.

Bakanlığın bugünkü açıklamasında, krizin, sağlık sisteminin ve faaliyette kalan hastanelerin aşırı yıpranmasını daha da kötüleştirdiğini belirterek, “Ağır vakalardan kaynaklanan artan baskı, hayati bölümlerin çalışması için elektrik jeneratörlerinin devrede kalmasının önemini daha da artırıyor” denildi.

Bakanlık, “İsrail işgali, hastanelerin çalışması için ek süre tanımayan yakıt miktarını kısıtlama politikası izliyor” diyerek, “Geçici ve acil çözümlerin devam etmesi, hayat kurtaran bölümlerin çalışmasının durması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.