Sudan eski Kabine İşleri Bakanı: Ülkemdeki krizi sadece Suudi Arabistan ve ABD’nin çabaları çözebilir

Hartum’da 25 Ağustos’ta sivil yönetimin yeniden tesis edilmesini talep eden protestolardan bir kesit (Reuters)
Hartum’da 25 Ağustos’ta sivil yönetimin yeniden tesis edilmesini talep eden protestolardan bir kesit (Reuters)
TT

Sudan eski Kabine İşleri Bakanı: Ülkemdeki krizi sadece Suudi Arabistan ve ABD’nin çabaları çözebilir

Hartum’da 25 Ağustos’ta sivil yönetimin yeniden tesis edilmesini talep eden protestolardan bir kesit (Reuters)
Hartum’da 25 Ağustos’ta sivil yönetimin yeniden tesis edilmesini talep eden protestolardan bir kesit (Reuters)

Sudan eski Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf, ABD ve Suudi Arabistan’ın çabalarının, siyasi krizin doğası konusunda büyük bir farkındalığa sahip olan ve Sudanlıların çıkmazdan kurtulmasına yardımcı olmak için koordinasyon içinde çalışan tek girişim olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Yusuf, “Suudi Arabistan ve ABD tüm Sudanlı taraflarla iletişim kurmaya devam ediyor. İki ülkenin sahip olduğu uluslararası ve bölgesel ağırlık, onlara siyasi krizin çözümüne katkıda bulunan olumlu bir rol oynamaları için daha fazla fırsat veriyor” dedi.
25 yılı aşkın bir aradan sonra şu anda ülkede bir ABD büyükelçisinin bulunmasına değinen Yusuf, ABD yönetiminin birçok bölümünde, Sudan halkının demokratik sivil yönetime olan özlemlerine desteğini ifade eden yetkililer nedeniyle Sudan meselesine büyük ilgi olduğunu vurguladı.
Diğer yandan kaynaklar, birkaç yerel ve bölgesel girişimin, ordunun 25 Ekim’de iktidarı ele geçirmesinin ardından, çatışmanın taraflarını ülkenin sivil demokratik geçişini yeniden tesis edecek siyasi bir anlaşmaya yaklaştıracak bir atılım gerçekleştiremediğini belirtti.
Kaynaklar, Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Afrika Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) örgütlerinden oluşan üçlü mekanizma öncülüğünde siyasi sürece giriş çabalarının yürütüldüğünü ifade etti.
Doğu ve Orta Afrika ülkelerini içeren IGAD, Sudan ordusunun askeri hareketlerinin ardından bir girişimde bulundu. Ancak önemli bir ilerleme sağlanamadı ve örgütün çabaları üçlü mekanizma çabalarıyla birleştirildi.
Kaynaklar, Sudan’daki Sufi tarikat şeyhi Tayyib el-Ced’den gelen bir yerel girişimin görmezden gelindiğini söyledi.
Bu girişim, devrik Devlet Başkanı Ömer El Beşir rejiminden yetkililerin buna dahil edildiğini söyleyen Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri ve Halk Direniş Komiteleri’nden gelen çekinceler ve sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Ayrıca girişim, orduya bağlı bazı silahlı hareketler içinde bile bölünmeye neden oldu.
Bu girişimlerin krizi çözmedeki başarısızlığını, krizin kendi doğasını tanımlamadaki başarısızlıklarına bağlayan Halid Ömer Yusuf şu yorumu yaptı;
“Krizi sivil güçler arasında kağıtlar veya anlaşmalar üzerinde bir anlaşmazlık olarak kategorize etmek gerçeklere aykırıdır. Krizin nedeni 25 Ekim darbesi ve onun yanında yer alan, ülkenin parçalanmasına yol açsa da iktidarda kalmakta ısrar eden güçlerdir.”
Bu durumun ancak devrim güçlerinin birleştirilmesiyle sona erdirilebileceğini belirten Yusuf açıklamasına şöyle devam etti;
“Mevcut çatışmanın, darbeciler ve ona karşı çıkan güçler olmak üzere iki taraf arasındadır. Bu girişimlerin arkasında darbe otoritesi var. Bazı partiler ve tecrit edilmiş İslami Cephe rejiminin kalıntıları aracılığıyla, etrafındaki iç ve dış baskıyı kırmak için yeni bir realiteyi empoze etmeye çalışıyor. Tüm girişimler başarısız oldu ve ülkedeki krizi azaltamadı. Diğer yandan devrim güçleri, ordunun ülkeyi yönetmek için sivil bir yüz yaratmaya çalıştığı tüm planlara dikkat ediyor.”
Yusuf son olarak, “Uluslararası bir iradeyi temsil eden üçlü mekanizma girişiminin de Sudan’daki siyasi kriz doğru tanımlanmadığı takdirde çözüm potansiyeli zayıf olacaktır. Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah Burhan’ın 4 Temmuz’da aldığı kararlar, üçlü mekanizmanın çabalarına kurşunu sıktı. Çabalarını sürdürmek için herhangi bir vizyonları da yok” ifadelerini kullandı.



Şam’daki Trump Towers projesinin perde arkası

Şara-Trump görüşmesinin ardından Trump Towers projesi hız kazandı (Tiger Group/Reuters)
Şara-Trump görüşmesinin ardından Trump Towers projesi hız kazandı (Tiger Group/Reuters)
TT

Şam’daki Trump Towers projesinin perde arkası

Şara-Trump görüşmesinin ardından Trump Towers projesi hız kazandı (Tiger Group/Reuters)
Şara-Trump görüşmesinin ardından Trump Towers projesi hız kazandı (Tiger Group/Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, yakın zamanda yaptırımları kaldıran ABD Başkanı Donald Trump’la ikili ilişkileri geliştirmek istiyor.

Şara, Trump’ın geçen hafta düzenlediği Ortadoğu turunda, ABD Başkanı’na Trump Towers projesi, İsrail’le ilişkilerin yumuşaması ve Amerikan şirketlerinin ülkeye erişiminin sağlanması gibi tekliflerle gitmişti.

Guardian, Şara’nın Şam’daki Trump Towers projesinin perde arkasını haberleştirdi. Analizde, Şara’nın bu teklifi Trump’ın yaptırımları kaldırmasını sağlamak için sunduğu belirtiliyor.

ABD Başkanı, geçen hafta Suudi Arabistan'a düzenlediği ziyarette, Suriye'ye yaptırımları kaldırmayı planladığını açıklamıştı. Washington, yaptırımların kaldırılması için Şam yönetimine 5 şart sunmuştu. Bunlar İsrail'le İbrahim Anlaşmaları'nın imzalanmasını, yabancı militanların Suriye'yi terk etmesini, Filistinli savaşçıların ülkeden çıkarılmasını, IŞİD hapishanelerinin Şam yönetimi tarafından devralınmasını ve ABD'ye IŞİD'e karşı mücadelesinde yardım edilmesini içeriyor.

Haberde, bu gelişmelerin ardından Trump Towers projesinin hayata geçirilmesi için ilk adımın atıldığına dikkat çekiliyor.

Şam’daki Trump Towers projesini, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Tiger Group üstlendi. Firmanın yöneticisi Valid Muhammed el-Zubi, çalışmaya ilişkin şunları söylüyor:

Bu proje bizim mesajımızdır: Uzun yıllar boyunca, özellikle de son 15 yıldır savaşta acı çekmiş ve insanları tükenmiş olan bu ülke barışa doğru bir adım atmayı hak ediyor.

Zubi, yaklaşık 45 katlı kulenin 100 ila 200 milyon dolara mal olacağını belirtiyor. İş insanı, Şam’da bir yer belirleyip gerekli izinleri edindikten sonra Trump markasının haklarını alacaklarını bildiriyor. Bunların ardından inşaatın üç yıl içinde tamamlanması öngörülüyor.

Haberde, Tiger Group’un İstanbul’daki Trump Towers da dahil Ortadoğu’da 270 proje gerçekleştirdiği belirtiliyor.

Şam yönetimine yakınlığıyla bilinen Suriyeli yazar Rıdvan Ziyade, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani’yle Trump Towers fikrini nisanda paylaştığını söylüyor. Ziyade, Zubi’yle birlikte hazırladıkları projeyi daha sonra Şam’daki Suudi Arabistanlı bir diplomatla da paylaştığını belirtiliyor.

Şam’da Trump Towers inşa etme fikri ilk kez Cumhuriyetçi Kongre üyesi Joe Wilson tarafından aralıkta ortaya atılmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, CNN