SDG, El-Hol Mülteci Kampı operasyonlarının bilançosunu açıkladı

DEAŞ üyesi olmakla suçlanan 48 kişi tutuklandı, dini derslerin verildiği 54 çadır kaldırıldı

Suriye'nin doğusundaki el-Hol Mülteci Kampı’ndaki güvenlik operasyonundan bir kare (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin doğusundaki el-Hol Mülteci Kampı’ndaki güvenlik operasyonundan bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

SDG, El-Hol Mülteci Kampı operasyonlarının bilançosunu açıkladı

Suriye'nin doğusundaki el-Hol Mülteci Kampı’ndaki güvenlik operasyonundan bir kare (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin doğusundaki el-Hol Mülteci Kampı’ndaki güvenlik operasyonundan bir kare (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü altında Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) Haseke ilinin doğusundaki el-Hol Mülteci Kampı’nda gerçekleştirdiği güvenlik operasyonunun sonucunu açıkladı.
Pazar günü resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada, üç gün süren geniş kapsamlı güvenlik operasyonu gerçekleştirildiği ve operasyon sırasında DEAŞ üyesi olduğundan şüphelenilen 48 kişinin tutuklandığı ve DEAŞ’a bağlı uyuyan hücrelerin dini dersler verdikleri 54 çadırın kaldırıldığı bildirildi.
İç Güvenlik Güçleri Sözcüsü Ali el-Hasan, Şarku’l Avsat’a telefon aracılığıyla yaptığı açıklamada, operasyonda Irak sınırı yakınlarındaki el-Hol Mülteci Kampı’nda cinayet ve tehditleri planlamak ve yürütmekle suçlanan onlarca DEAŞ üyesinin tutuklandığını söyledi.  Hasan, “Uyuyan hücrelerin kamp içindeki hareketlerinde kullandıkları siperleri, tünelleri ve mağaraları imha emenin yanı sıra aranan onlarca kişiyi tutukladık” dedi.
İç Güvenlik Güçleri, Hızlı Müdahale Güçleri ve Özel Kuvvetler birimlerinin ortak düzenlediği operasyon, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon (DMUK) güçlerinin desteği ve koordinasyonunun yanı sıra DMUK savaş uçaklarının hava desteği ile dört gündür devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, dün hoparlörlerden kampta sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini ve giriş - çıkışların yasaklandığını duyurduktan sonra sabah saat 05.00’te kampta Iraklı mültecilerin kaldığı ikinci bölüme baskın düzenlemeye başladı. Operasyona katılan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) omurgasını oluşturan Halk Koruma Birlikleri (YPG) Sözcüsü Siamand Ali, operasyonu gerçekleştiren güçlerin, ikinci bölüme zırhlı araçlarla girdiklerini ve çadırlar arasında aramalar yaptıklarını söyledi.
Bir tünel ağının girişini bulduklarını açıklayan YPG Sözcüsü, girişin operasyonun başından beri bulunan beşinci giriş olduğunu ve bu tür ağların genellikle DEAŞ’a bağlı uyuyan hücreler tarafından insan kaçırmak ya da cinayet işlemek ve saldırı girişimlerinde bulunmak amacıyla kullanıldığını belirtti. Tünel girişinin ilkel aletlerle kazılmış olduğunu ve kamufle edebilmek için metal ve ahşap panellerle kaplandığını aktaran Hasan, operasyon güçlerinin, kampta taştan yapılmış odalar bulunduğunu ve bu tarz yapıların kamptaki katı kurallara aykırı olduğunu kaydetti.
YPG Sözcüsü Hasan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Güçlerimiz, terör hücrelerinin, kamp sakinlerini tehdit eden eylemlerini ve suçlarını gerçekleştirmek için kullandıkları bu boş odaları ve çadırları buldozerler ve iş makineleri ile kaldırıldı.” Güvenlik güçleri, sabahın erken saatlerinden itibaren kampta yoğun bir şekilde konuşlanırken kampa giden tüm ana ve tali yollar kapatıldı. Özel kuvvetler ve terörle mücadele birimleri de aranan kişilerin yakalanması için kamp ile Haseke arasındaki ana yol boyunca konuşlandırıldı. Güvenlik güçleri tarafından yapılan açıklamada, DEAŞ’ın kadın kollarından iki üyesinin yakınları tarafından saldırıya uğradıklarını ve hafif şekilde yaralandıklarını belirtti. Açıklamada, operasyonun, terör hücrelerinin finansman kaynaklarını kurutulması, uyuyan hücrelerin eylemlerinden caydırılması, terörist faaliyetleri artırmaya elverişli koşulların ortadan kaldırılması amacıyla gerçekleştirildiği vurgulandı.
El-Hol Mülteci Kampı’nın müdiresi Cihan Hanan, kampın birinci bölümü sakinlerinin isimlerini eşleştirme sürecini tamamlamak için son dört gün içinde yaklaşık 813 Iraklı mülteci ve yerinden edilmiş Suriyelinin verilerini yenilediklerini açıkladı. Alınan bu güvenlik önlemlerinin, kamp sakinlerini korumayı ve cinayetlere karışan şüphelileri tutuklamayı amaçladığını vurgulayan Hanan, “Ağır silahları aramaya odaklanıyoruz. Kamp sakinlerinin isimlerini eşleştirmek için kapsamlı aramalar yapıyoruz” dedi.
Haseke’nin yaklaşık 45 kilometre doğusunda bulunan bu kamp, ​​Suriye’de bugüne kadar kurulan en büyük kamplardan biri. Kamp sakinlerinin çoğunluğunu Iraklı mülteci kadınlar ve çocuklar oluştururken kamp, 56 bin kişiyi barındırıyor. Kamp ayrıca DEAŞ üyelerinin 54 ayrı Batı ve Arap ülkelerinden 10 bin aile üyesinin kaldığı özel bir bölüme ev sahipliği yapıyor.
DEAŞ ile bağlantılı olduklarından şüphelenilen hücreler tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerinin artmasını Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine olası askeri operasyon tehditleri ile ilişkilendiren kamp müdiresi Hanan, “DEAŞ hücreleri, yılın başından bu yana kampın sakinlerinden 44 kişiyi öldürdü, 43 terör eylemi gerçekleştirdi. Bazıları keskin nesnelerle bazıları ise susturuculu silahlarla işlenen cinayetlerin kurbanlarından 14’ü kadın, ikisi ise çocuktu. Kamp ayrıca, yaklaşık 13 kaçırma girişimine tanık oldu” dedi. Kürt yetkili, terörist hücrelerin kurbanlarına kasten işkence yaptığını ve cesetlerini de ‘suçun ve faillerinin izlerini gizlemek için’ kanalizasyona attığını vurguladı.
DMUK ülkelerini ve ilgili hükümetleri, el-Hol Mülteci Kampı dosyasını ele almaya ve vatandaşlarını geri almaya çağıran Cihan Hanan, “İstihbarat bilgilerine ve şüpheli kişiler hakkındaki soruşturmalara göre el-Hol Mülteci Kampı’nı kontrol etme planı son dönemde ilerleme kaydedemedi. Bu da tehlike arz ediyor. Son zamanlarda kamptaki güvenlik durumunun kötüleşmesinde herkesin sorumluluğu olmalı. Ülkelerin, vatandaşlarını geri almamasının yanı sıra terör hücrelerinin iletişim ağlarını ve finansman kaynaklarını ihmal etmesi, kamptaki güvenlik kaosunda büyük bir rol oynadı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Cumartesi günü Iraklı mültecilerin kaldığı kampın birinci bölümünde çıkan yangın sonucunda bir kız çocuğu hayatını kaybetti. Yangından kurtarıldıktan sonra Haseke’de kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren sekiz yaşındaki Zeynep Haluf’un kaldığı çadır da dahil olmak üzere yangın 4 çadırı kül etti. Yangın, İç Güvenlik Güçleri’nin 26 Ağustos’ta başlattığı güvenlik operasyonuyla aynı zamana denk geldi.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.