Tunus, Libya’daki iç savaşın yeniden alevlenmesinden endişeli

Libya'nın başkenti Trablus'ta bir sokakta yanan arabadan geriye kalanlar (AP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta bir sokakta yanan arabadan geriye kalanlar (AP)
TT

Tunus, Libya’daki iç savaşın yeniden alevlenmesinden endişeli

Libya'nın başkenti Trablus'ta bir sokakta yanan arabadan geriye kalanlar (AP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta bir sokakta yanan arabadan geriye kalanlar (AP)

Tunus yönetimi, Libya’da iktidar mücadelesindeki iki hükümet arasında başkent Trablus’ta silahlı çatışmaların patlak vermesinin ardından Tunus’un güneydoğusundaki Libya sınırını büyük bir dikkatle takip ediyor. Tunus güvenlik ve ordu birimleri, Libya sınırına yakın güneydoğu şehirlerindeki hareketleri izlerken, komşusu Libya’da yaşanan iç çatışmanın etkisinden endişe duyuyor.
Tunus’taki farklı siyasi partiler ve insani yardım kuruluşları, Libya’da çatışma alanından kaçması muhtemel sığınmacı akını olasılığına hazırlanırken, hükümet ve insan hakları örgütleri, bu çatışmalara farklı milletlerden kitlesel bir göç dalgasının eşlik edebileceğine dikkat çekiyor. Ancak bu Muammer Kaddafi rejimine karşı düzenlenen devrim sırasında yaşanan akış gibi olmayabilir.
Tunus’un Trablus Büyükelçiliği, önceki sabah erken saatlerde Trablus’un çeşitli bölgelerinde yaşanan silahlı çatışma, yoğun ateş ve bölgeye çok sayıda top mermisinin düşmesiyle başkent ve banliyölerinde ikamet eden Tunus vatandaşlarını dikkatli olmaya, çatışma alanlarından kaçınmaya çağırdı.
Tunus, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla "Libya'daki tehlikeli gelişmelerden derin endişe duyduğunu" bildirdi. Bakanlık birkaç gün önce, Ulusal Birlik Hükümeti (UBH)Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin (TM) Başbakan olarak atadığı Fethi Başağa'ya bağlı güçleri arasında silahlı çatışmaların ardından, “Libyalı kardeşlerin kanının akmaması, silahlı operasyonların derhal durdurulması” çağrısında bulundu.
Libya anlaşmazlığının Libyalıların kendileri tarafından çözülmesini destekleyen Tunus, güvenlik ve istikrarı korumanın yanı sıra farklılıkları çözmek adına tüm Libya taraflarını ülkenin çıkarlarını korumak için diyalog yolunu benimsemeye çağırdı.
Tunus, Libya'nın siyasi yolunu tamamlaması, mevcut krize son vermesi ve kalıcı kurumlar inşa etmesi adına seçimleri uzlaşma ve uyum çerçevesinde gerçekleştirmesi için uluslararası toplumdan yardım talebinde bulundu.
Tunuslu siyasi analist Cemal Arfaoui Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Libya ile derin ilişkileri olan Tunus’un, binlerce Tunuslu gencin ilgisini çeken ticaret hareketinin etkilenmesinden endişe duyduğunu söyleyerek, özellikle ülkenin güneydoğusundaki ve Libya krizine hızlı bir çözüm aradığına dikkati çekti. Arfaoui, bunun bölgedeki çeşitli ülkelerin çıkarına olacak bir çözüm olduğunu bildirdi.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH), Başağa'nın destekçilerini, Trablus'u yeni bir şiddet dalgasından korumak için yapılan müzakereleri engellemekle suçlamıştı.
Temsilciler Meclisi tarafından görevlendirilen Libya hükümeti ise Ulusal Birlik Hükümeti'nin müzakerelerin reddine ilişkin açıklamasında belirtilenleri yalanladı. Başağa hükümetinin medya ofisi, hükümetin son altı ay içinde "güç devri krizini barışçıl bir şekilde çözmeye yönelik tüm yerel ve uluslararası girişimleri" memnuniyetle karşıladığını açıkladı.



Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
TT

Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Almanya'nın Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindekileri taşıyan düşen uçağın kara kutu verilerini analiz etmeyi, bu tür uçaklarla ilgili gerekli teknik kapasitenin bulunmaması gerekçesiyle reddettiğini duyurdu.

Bakanlık, Facebook sayfasında yaptığı açıklamada, Ankara Havalimanı'ndan kalktıktan yarım saat sonra düşen uçakla ilgili gerekli teknik işlemleri tamamlamak üzere İngiltere'nin "tarafsız" taraf olarak seçilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldığını belirtti.

Bakanlık, ölenlerin cenazelerinin bugün (Cumartesi) Trablus’a nakledilmesine karar verildiğini açıkladı.

Uçakta Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindeki heyet bulunuyordu. Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti, uçağın kara kutusunun doğru teknik analizinin yapılması için Türk yetkililerle Almanya'ya gönderilmesi konusunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu.


Humus bombalaması: DEAŞ sorumluluğu üstlendi... Şam misilleme sözü verdi

Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
TT

Humus bombalaması: DEAŞ sorumluluğu üstlendi... Şam misilleme sözü verdi

Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)

Suriye hükümetinin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarını bir kez daha vurgulayan yeni bir olayda, Humus şehrindeki (orta Suriye) bir camide meydana gelen patlamada en az 8 kişi öldü, 18 kişi de yaralandı. Saldırıyı DEAŞ'a bağlı bir grup üstlendi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) tarafından yayınlanan bir açıklamada, Suriye Sağlık Bakanlığı yetkilisi, Humus'un Vadi el-Deheb mahallesindeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii'ne düzenlenen bombalı saldırıda ölü sayısının 8, yaralı sayısının ise 18'e ulaştığını söyledi. Sağlık Bakanlığı Acil Durum ve Ambulans Müdürlüğü Direktörü Necib el-Nesen, ölü sayısının "kesin olmadığını" belirtti.

DEAŞ'a bağlı aşırılıkçı grup Ensar el-Sünne, saldırının bir Alevi camisini hedef aldığını belirterek sorumluluğu üstlenirken, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, saldırının arkasında kim varsa adaletin yerini bulacağına dair söz verdi. İbadet yerlerinin hedef alınmasını "alçakça ve korkakça bir eylem" olarak nitelendirdi.

Bu bombalama, mevcut rejimin bir yıl önce iktidara gelmesinden bu yana bir ibadethane içinde gerçekleşen ikinci saldırı oldu. Haziran ayında Şam'daki bir kilisede meydana gelen ve 25 kişinin ölümüne yol açan intihar saldırısının sorumluluğunu da "Saraya Ensar el-Sünne" grubu üstlenmişti.

Dün Humus'ta gerçekleşen bombalama, Arap dünyasında geniş çaplı kınamaya neden oldu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Krallığın "terörizm ve aşırıcılığı", cami ve ibadethanelerin hedef alınmasını ve masum sivillerin terörize edilmesini kesin bir dille reddettiğini vurgulayarak, Suriye ile dayanışmasını ve Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalarına desteğini teyit etti.


Gazze'deki el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu askıya aldı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
TT

Gazze'deki el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu askıya aldı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta bulunan el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu geçici olarak askıya aldığını ve sadece acil servis gibi temel hizmetleri sürdüreceğini duyurdu.

Hastaneyi yöneten el-Avde Sağlık ve Toplum Derneği'nin program direktörü Ahmed Muhanna, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Jeneratörleri çalıştırmak için gerekli yakıtın tükenmesi nedeniyle hizmetlerin çoğu geçici olarak askıya alındı" dedi.

"Sadece temel hizmetler, yani acil servis, doğum ve çocuk servisleri devam ediyor," dedi ve hastane yönetiminin asgari hizmet seviyesini sağlamak için jeneratör kiralamak zorunda kaldığını belirtti.

Hastanenin normalde günlük 1000 ila bin 200 litre dizel tükettiğini, ancak mevcut stokun sadece 800 litre olduğunu ve tüm bölümlerin çalışır durumda kalması için yetersiz kaldığını açıkladı.

"Devam eden yakıt krizi, hastanenin temel hizmetlerini sağlama yeteneğini doğrudan tehdit ediyor," uyarısında bulundu.

Birkaç gün süren ağrıların ardından, 30 yaşındaki Hetem Ayada sonunda el-Avda Hastanesi'ne gitmeye karar verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Nuseyrat'tan gelen yerinden edilmiş kadın ajansa, hastane personelinin kendisine röntgen için elektrik olmadığını ve onunla ilgilenemeyeceklerini söylediğini belirtti.

Ayada, kendisine ağrı kesici verdiklerini ve durumu düzelmezse başka bir hastaneye gitmesi gerektiğini söylediklerini anlattı.

O akşam ağrıları şiddetlendi, bu yüzden başka bir sağlık merkezine gitti ve orada safra taşı teşhisi konuldu.

Kadın, harap olmuş Gazze Şeridi'nde en temel sağlık hizmetlerinin bile eksikliğinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.

İsrail ile Hamas arasında yaklaşık iki yıldır süren savaşın ardından 10 Ekim'den bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşmasına rağmen, Gazze Şeridi ciddi bir insani krizi yaşamaya devam ediyor.

Ateşkes anlaşması günlük 600 kamyonun girişini öngörürken, STK'lara ve Birleşmiş Milletler'e göre, Şeride insani yardım taşıyan kamyonların sayısı yalnızca 100 ila 300 arasında değişiyor.