Yemen: Rusya’nın Aden Büyükelçiliği faaliyetlerine yeniden başladı

Yemen, Rusya’nın Aden Büyükelçiliği’nin çalışmalarına yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladı

Dr. Reşad el-Alimi, Riyad'daki Rusya'nın Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yevgeny Kodrov'u kabul etti (SABA)
Dr. Reşad el-Alimi, Riyad'daki Rusya'nın Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yevgeny Kodrov'u kabul etti (SABA)
TT

Yemen: Rusya’nın Aden Büyükelçiliği faaliyetlerine yeniden başladı

Dr. Reşad el-Alimi, Riyad'daki Rusya'nın Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yevgeny Kodrov'u kabul etti (SABA)
Dr. Reşad el-Alimi, Riyad'daki Rusya'nın Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yevgeny Kodrov'u kabul etti (SABA)

BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in önderlik ettiği çabaların, ateşkesin geri kalan şartlarını uygulamak ve genişletmek için Yemen hükümeti ile Husi milisleri arasında bir uzlaşıya varılmasına yol açacağına dair uluslararası iyimserlik sürerken, Birleşik Krallık ve Rusya, Yemen'de barışı sağlamaya yönelik tüm çabaları destekleme taahhütlerini yeniledi.
Diğer yandan Yemen yönetimi, Aden'deki Rusya Büyükelçiliği’nin yeniden açılmasını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Bu, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin, konseyin ve hükümetin ‘üç referansa’ dayanarak ülkesinde barışı sağlamayı amaçlayan tüm girişimlere açıklığını yenilediği bir zamanda geldi.
Resmi Yemen kaynaklarının aktardığına göre, Alimi ile İngiltere'nin Yemen Büyükelçisi Richard Oppenheim ve Rus Maslahatgüzarı Yevgeny Kodrov arasındaki iki ayrı görüşmeden sonra İngiliz, Rus ve Yemenli taraflardan açıklamalar geldi.
Kaynaklar, Alimi'nin Suudi başkenti Riyad'daki karargahında Yemen'deki gelişmeleri ve ülkede barış ve istikrarı yeniden sağlamaya yönelik uluslararası çabaları tartışmak üzere İngiltere'nin Yemen büyükelçisi Richard Oppenheim'ı kabul ettiğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın SABA haber ajansından aktardığı habere göre, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Güvenlik Konseyi'nde adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması ve uluslararası hukukta güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin korunması bağlamında İngiltere'nin Yemen dosyasındaki sağlam duruşunu övdü.
Alimi, Başkanlık Konseyi ve hükümetin, üç referansa ve yürütme mekanizmasına uygun olarak Yemen'de barışı sağlamayı amaçlayan tüm girişimlere ve çabalara açık olduğunu vurguladı.
Resmi kaynakların aktardığına göre Birleşik Krallık’ın Aden Büyükelçisi Richard Oppenheim, uluslararası çabalarda ilerleme ve Taiz ve diğer valilik yollarının açılmasını sağlamak için mevcut ateşkesin yenilenmesi fırsatlarını sunduklarını kaydetti.
Aynı bağlamda, söz konusu kaynaklar Alimi'nin Yemen'deki gelişmeleri ve ülkede barışı sağlama çabalarını görüşmek üzere Riyad'daki evinde Rusya'nın Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yevgeny Kodrov'u kabul ettiğini söyledi.
SABA'ya göre Alimi, ülkesi ile Rusya arasındaki tarihi ikili ilişkileri ve Moskova'nın Yemen halkının ve anayasal meşruiyetin yanında durmasındaki pozisyonunu övdü.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Rusya büyükelçiliğinin geçici başkent Aden'de yeniden açılmasını ve ilişkilerin çeşitli alanlarda daha geniş verimli iş birliği ve koordinasyon ufuklarına doğru itilmesini memnuniyetle karşıladı.
Resmi Yemen kaynaklarına göre, Rus büyükelçiliği maslahatgüzarı, ülkesinin "Yemen dosyasındaki sağlam duruşa ve Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme yönelik çabalara" bağlılığını teyit etti.
Alimi, İngiliz ve Rus diplomatlarla yaptığı görüşmelerden önce, ABD’nin Riyad Büyükelçisi ile görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme, BM'nin Yemen ateşkesini iyileştirme ve genişletme ve Taiz kuşatmasının sona erdirilmesi ve geçişlerin açılması ile ilgili kısmın uygulanmasına yönelik çabalarla bağlantılı olarak gerçekleşti.
BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ve Ürdün başkentindeki ofisi, Yemen hükümetinin temsilcileri ile Husi milisleri arasındaki üçüncü tur toplantılarda devam eden çabalara öncülük ediyor. Elçinin istediği gibi, geçişler, Taiz kuşatması ve ateşkesin genişletilmesi ve iyileştirilmesi konusunda bir anlaşmaya varılması hedefleniyor.
Yemen kamuoyunda Husi milislerin, başta Taiz'de devam eden kuşatma olmak üzere ateşkesle ilgili taahhütlerini yerine getirmeden yeni ekonomik ve siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığına ve bu konudaki BM tekliflerinin son karara kadar onaylanmadığına dair bir inanç var.
Yemen Başkanlık Konseyi, Husi karşıtı güçler arasında askeri ve güvenlik konusunda fikir birliği sağlamaya çalışırken, Başkan Alimi, özellikle para birimini desteklemek ve hayati ekonomik ve hizmet projelerini uygulamakla ilgili olarak ekonomiye Körfez desteğini hızlandırmak amacıyla BAE ve Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti.
Öte yandan Husiler de insani durumun bozulmasına, maaşların askıya alınmasına, salgın hastalıkların yayılmasına ve grubun kanatları arasında zenginlik ve nüfuz rekabetinin tırmanmasına rağmen kendi kontrol alanlarında seferber olmaya devam ediyor.
BM Elçisi Hans Grundberg, 15 Ağustos’ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yaptığı son brifingde, ‘Askeri Koordinasyon Komitesi'nin dördüncü toplantısının ağustos ayının son haftasında Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılmasını beklediğini’ söyledi.
Tarafların ortak bir koordinasyon birimi kurmak için teknik bir çalışma grubu içinde bir araya gelme konusunda anlaştıklarını belirten BM yetkilisi, Taiz ve diğer illerde yol açma çabalarında ilerleme kaydedilmediğini kaydetti.
Tarafların bir an önce yolların açılması konusunda anlaşmaları gerektiğine dikkat çeken Grundberg, Taiz ve Yemen halkının genel olarak kendilerine verilen sözleri her yönüyle yerine getiren ateşkesi hak ettiğini vurguladı.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.