Arap dünyasındaki ihtilaflar Cezayir Zirvesi’ni erteler mi?

Cezayir Zirvesi öncesi Suriye, Batı Sahra ve ‘normalleşme’ meseleleri çözülmemiş konular arasında

2019 Tunus Zirvesi sırasında Arap liderleri (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
2019 Tunus Zirvesi sırasında Arap liderleri (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Arap dünyasındaki ihtilaflar Cezayir Zirvesi’ni erteler mi?

2019 Tunus Zirvesi sırasında Arap liderleri (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
2019 Tunus Zirvesi sırasında Arap liderleri (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

1 Kasım’da Cezayir’in ev sahipliğinde yapılması planlanan Arap Zirvesi toplantısının 31. oturumu için önerilen tarih yaklaşırken, uzun zamandır beklenen zirveyi hala bir şüphe ve belirsizlik sarmış durumda. Gerginlikler ve anlaşmazlıklarla dolu bir Arap dünyası ve birçok konuya dair belirsizlik çerçevesinde bazı kesimler, bu durumu Arap liderlerin Cezayir’deki zirvede bir araya gelmesine ‘engel’ olarak görüyor.
Mart 2019’da Tunus’ta gerçekleşen Arap Birliği toplantılarından bu yana Arap Birliği çerçevesinde zirve düzeyinde Arap liderlerin ilk toplantısına ev sahipliği yapmak için Cezayir’de hazırlıklar devam ediyor. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un 1 Ağustos’ta Cezayir medya temsilcileriyle yaptığı olağan görüşmede, “Arap ailesi Cezayir’de buluşacak ve bir sonraki zirve başarılı olacak. Çünkü Arap ailesi arasında yıllarca süren bölünme ve parçalanmadan sonra Arapların yeniden birleşmesini hedefliyor” ifadelerini kullanmıştı. Zirvenin yapılacağına dair ‘şüpheler’ ise devam ediyor.
Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşü, yaklaşmakta olan Arap zirvesinin önündeki en önemli zorluk olarak görülüyor. Cezayirli politikacı ve insan hakları avukatı olan Muhammed Adem el-Makrani, yaptığı açıklamada “Cezayir, hem Cumhurbaşkanı hem de Dışişleri Bakanı’nın sözleriyle, Suriye’nin Arap Birliği’nin kurucu üyesi olduğunu ve doğal yerinin meclis koltuklarında olduğunu dile getirdi. Ancak görünen o ki, Arapların bu konudaki tutumunu birleştirmeye henüz yol gösterilmedi” dedi. Makrani, “Bu konuyu, zirveye engel olmasın ve bir daha ertelenmesin diye bir sonraki zirvede oylamaya bırakmak mümkündür” ifadelerini kullandı.
Öte yandan yazar, siyasi analist ve eski Faslı parlamenter Adil bin Hamza, Arap durumunu ‘çok bölünmüş bir durum’ olarak nitelendirdi. Zirvenin birden fazla kez ertelendiğini ve Korona pandemisinin bu ertelemelerin bir nedeni olduğunu, ancak pandeminin tekrarlanan ertelemenin bir nedeni olmaya devam etmeyeceğini söyleyen Bin Hamza, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “İptal anlamına gelebilecek ertelemeyi açıklayan birkaç konu var. Cezayir, büyük bir taraf olarak bunun merkezinde yer alıyor. Ayrıca bu konulardan ilki de Suriye’nin geri dönüşü meselesi” dedi.
El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı Dr. Hasan Ebu Talib, zirveyi önerilen tarihte düzenlemenin ‘son derece zor’ olduğunu vurguladı. Şarku’l Avsat’a konuşan Ebu Talib, “Suriye ile nasıl ilgilenileceği konusunda büyük anlaşmazlıklar varken ve Cezayir yasağı kaldırmaya çalışırken, bu konuda herhangi bir Arap uzlaşısı bulunmuyor. Hatta konuyu bir sonraki zirvede ele alma eğilimi bile bulunmuyor” şeklinde konuştu.
Eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Haridi, zirvenin zamanında yapılıp yapılmayacağını tahmin etmenin zor olduğunu söylerken, “Olasılıklar eşit” dedi. Haridi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Son periyodik zirveden bu yana uzun bir süre geçti. Arap dünyasında ve Orta Doğu düzeyinde, Arap liderlerin onlarla ilgilenme yolları hususunda anlaşmaları için toplanması gereken büyük ve çoklu gelişmelere tanık oldu” dedi. Hüseyin Haridi, “Zirvenin ilan edilen tarihte yapılmaması, bölgesel ve uluslararası güçlere, bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ve kritik finansal ve siyasi durumlarla başa çıkmak için ortak bir Arap iradesinin olmadığı yönünde istenmeyen bir mesaj gönderecektir” ifadelerini kullandı.
Nihayetinde olağan zirvenin yapılmasının engellenebileceğine dikkati çeken Haridi, ev sahibi ülkenin, bazı etkili Arap güçlerin karşı çıktığı ‘Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönmesinde’ ısrar etmesi de dahil, farklı nedenlerle zamanında gerçekleştirileceğinden emin olmanın hala zor olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hüssam Zeki, geçen ay yaptığı açıklamada “Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşü için açıklanabilecek belirli bir zaman yok, ama durum uzak değil. Ancak henüz karar verilmediği ve bir zaman çerçevesi belirlenemediği için yakın zamanda da değil” dedi. İsminin zikredilmemesi koşuluyla Şarku’l Avsat’a konulan bir kaynağa göre bu, şimdiye kadar değişmeyen bir tutum. Kaynak ayrıca, “Yüzeyde görünen Arap anlaşmazlıklarına rağmen zirvenin zamanında yapılması için hazırlıklar devam ediyor” dedi.
Zirvenin zamanında yapılmasında zorluk yaratan bir diğer konu ise Rabat ile Cezayir arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesi zemininde Fas’taki durumla ilgili. Bu çerçevede Ebu Talib, “Fas, toprakların korunması ve toprak bütünlüğü için belirleyici bir koşul belirledi. Bu sayede bu ülkelerin Batı Sahra konusundaki konumuna göre ülkelerle olan ilişkileri değerlendiriliyor. Durum, bu meselenin müzakere ile çözüleceğine inanan Fas ve komşu ülkelerin ilişkilerine zarar veren bir durum” şeklinde konuştu. Tunus Devlet Başkanı Kays Said’in Batı Sahra konusundaki tutumu çerçevesinde büyükelçilerin Tunus ve Rabat’tan çekilmesinin ardından bu krizin bir başka yansımasına da dikkati çeken Ebu Talib, “Kuzey Afrika’daki Arap ülkelerinin ilişkileri çok gergin. İş birliği için yapılacak herhangi bir zirve, son siyasi gelişmeler zemininde zorluk çekecek. Bu da zirveyi zamanında düzenleme taahhüdüne veya yapılacaksa katılımına kısıtlamalar getirebilecek” dedi. Dr. Hasan Ebu Talib ayrıca, “Arap coğrafyası, zirvenin zamanında düzenlenmesini şüpheli kılan gerginlikler ve krizlerle dolu” dedi.
Makrani, Kuzey Afrika bölgesinin benzeri görülmemiş bir gerginliğe tanık olduğunu söylerken, “Fas’ın yaklaşan katılımı, Libya’da çatışmalara, bir yanda Fas, diğer yanda Cezayir ve Tunus arasında bir sürtüşmeye tanık olan Kuzey Afrika çerçevesinde sorgulanabilir hale geldi. İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusu, zirvenin karşı karşıya olduğu önemli zorluklardan biri” ifadelerini kullandı.
Adil bin Hamza ise “Mevcut anlaşmazlıklar, Fas’ın Cezayir’in ev sahipliğinde bir Arap zirvesine katılımı hakkında ciddi soruları gündeme getiriyor. Yemen, Lübnan ve Libya’daki krizlere ek olarak Arap vizyonlarının İsrail ile anlaşma yolunda farklılaştığı Suriye, Kuzey Afrika anlaşmazlığı ve Filistin meselesi dosyaları mevcut. Bu noktada bir Arap zirvesi düzenlemekten bahsetmek, eğer başarılırsa, sonuçları hakkında fazla iyimserlik olmadan sadece bir olay olur” ifadelerini kullandı.
Arap diplomat, “Cezayir, zirvenin bir daha ertelenmemesi için ihtilaflı konuların hepsini aşarak, çıkarlarına öncelik verecek. Bu da Suriye’nin dönüşü konusundaki ısrarından vazgeçebileceği ve temsil düzeyi ne olursa olsun Fas heyetinin toplantıya katılması için kolaylıklar sağlayabileceği anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Makrani ise “Cezayir, uluslararası ve bölgesel arenaya güçlü şekilde geri dönmek için zirveyi zamanında düzenlemeye kararlıdır. Bunu başarmak için de zirvenin başarısızlığının sorumluluğunu üstlenmemek için Suriye konusunda taviz vermek zorunda kalabilir” dedi.
Zirveye dair internet sitesinde, zirvenin hassas uluslararası ve bölgesel koşullar, hassas olaylar ve zor bağlamlar çerçevesinde düzenlendiği belirtiliyor. Ayrıca Cezayir Cumhurbaşkanının ‘birlik ve yeniden birleşme için istekli olduğuna’ dikkati çekiliyor.



Irak'ta bir alışveriş merkezinde çıkan yangında yaklaşık 60 kişi hayatını kaybetti

TT

Irak'ta bir alışveriş merkezinde çıkan yangında yaklaşık 60 kişi hayatını kaybetti

Yanmış binanın dışından bir fotoğraf... 17 Temmuz 2025 (AFP)
Yanmış binanın dışından bir fotoğraf... 17 Temmuz 2025 (AFP)

Irak İçişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamaya göre, Bağdat'ın 170 km güneydoğusundaki Vasıt vilayetinin merkezinde beş katlı bir ticaret merkezinde çıkan yangında 61 kişi hayatını kaybetti.

Irak televizyonlarında yer alan haberlere göre Kut kentindeki alışveriş merkezinde çıkan yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 77'ye yükseldi.

Vasıt vilayetindeki yerel yetkililer daha önce kentteki bir alışveriş merkezinde gece çıkan yangında yaklaşık 50 kişinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını açıklamıştı.

ukılo
Irak Sivil Savunma İdaresi ekipleri, Kut yangınını söndürmeye ve mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışıyor. (INA)

Şarku’l Avsat’ın Irak Haber Ajansı’ndan (INA) aktardığına göre Vali Muhammed Cemil el-Meyyahi yaptığı açıklamada, “Vasıt vilayetindeki büyük bir ticaret merkezinde meydana gelen trajik yangında şehit olan ve yaralananların sayısı yaklaşık 50 kişiye ulaştı” ifadelerini kullandı.

3 günlük yas ilan edildi

Eyalette 3 günlük yas ilan edildiğini belirten Vali, ‘ilgili makamların yangının nedenlerini araştırmaya devam ettiğini ve ilk sonuçların 48 saat içinde açıklanacağını’ kaydetti.

Vali, “Yerel makamlar olayla ilgili olarak bina sahibi ve alışveriş merkezi hakkında yasal işlem başlattı” dedi.

Kut'taki bir AFP muhabiri, ilk raporların yangının altı katlı binanın birinci katında çıktığını ve büyüyerek son kata kadar yayıldığını gösterdiğini belirtti.

AFP muhabiri, şehirdeki bir hastanede yanmış cesetler gördüğünü, hastanenin sabah saat 4’e kadar yaralı taşıyan ambulanslarla dolu olduğunu ifade etti.

Çoğu zaman güvenlik standartlarının göz ardı edildiği ülkede son yangın dün geç saatlerde çıktı. Raporlara göre yangın, 5 katlı binada bulunan Corniche Hipermarket’in birinci katında çıktıktan sonra tüm binaya yayıldı. Yangının nedeni henüz bilinmiyor, ancak kurtulanlardan biri AFP'ye yaptığı açıklamada bir klimanın patladığını söyledi.

ıdfgbh
Yangında hayatını kaybeden kurbanların cenaze töreninden... 17 Temmuz 2025. (Reuters)

51 yaşındaki Ali Kazım, alışveriş merkezi ile kurbanların nakledildiği hastane arasında gidip geldi ve kaybolan akrabasını, eşini ve üç çocuğunu aradı. Alışveriş merkezinde, kurtarma ekipleri enkaz altında kurbanları ararken, bir ambulans da yakınlarda bekliyordu. Akrabasının cep telefonunun olayın başından beri kapalı olduğunu söyleyen Kazım, “Ailesi dünden beri ona ulaşmaya çalışıyor ama başaramıyor. Onlara ne olduğunu bilmiyoruz” dedi. AFP muhabiri olay yerinde yangının kontrol altına alındığını, ancak binanın cephesinin kül olduğunu bildirdi. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bu acı yangın, çoğu yoğun duman nedeniyle boğularak hayatını kaybeden 61 masum vatandaşın hayatına mal oldu. Bunların arasında kimliği bilinmeyen 14 yanmış ceset de bulunuyor” denildi.

kıloşp
Yangında hayatını kaybedenlerin cenaze törenine katılan yakınları... 17 Temmuz 2025 (Reuters)

“Kaçamadık”

INA daha sonra bir sağlıkçı kaynaktan ‘kurbanların sayısının 63 ölü ve 40 yaralı olduğunu’ aktardı. AFP’ye konuşan bir sağlıkçı kaynak, kimliği belirlenemeyen çok sayıda ceset olduğunu doğruladı. İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, sivil savunma ekiplerinin restoran ve süpermarket bulunan binada mahsur kalan ‘45'ten fazla kişiyi’ kurtardığını belirtti. AFP muhabiri, adli tıp kurumunda sevdikleri hakkında bilgi almak için bekleyen kurbanların yakınlarını gördüğünü bildirdi. Bazıları yıkılmıştı. Yerde oturan bir adamın kendine vurup bağırdığı görüldü. 50'li yaşlarında bir doktor olan Nasır el-Kureyşi, yangında 5 aile ferdini kaybettiğini söyledi. AFP’ye konuşan el-Kureyşi, “Başımıza bir felaket geldi... Evdeki elektrik kesintilerinden kaçmak için akşam yemeği yemek üzere alışveriş merkezine gittik... İkinci katta bir klima patladı, ardından yangın çıktı ve kaçamadık.”

Gevşek güvenlik kuralları

45 yaşındaki Mutaz Kerim, üç akrabasının kayıp olduğunu öğrendikten sonra gece yarısı alışveriş merkezine koştu. Saatler sonra, ikisinin cesetleri yanmış haldeyken kimliklerini tespit etti. Bunlardan biri, üç gün önce bu alışveriş merkezinde çalışmaya başlamıştı. Adli tıp kurumunun önünde, kayıp olan üçüncü akrabası hakkında bilgi almak için beklerken öfkeyle şöyle dedi: “Yangınları söndürmek için bir sistem yok.”

df bgfr
Yanmış binanın dışından bir fotoğraf... 17 Temmuz 2025 (AFP)

Son günlerde sıcaklıkların yükselmesi ile Irak'ın çeşitli bölgelerinde mağaza ve depolarda yangınlar çıktı.

Petrol kaynakları açısından zengin olan Irak'ta, özellikle inşaat ve ulaştırma sektörlerinde güvenlik kurallarına çoğu zaman uyulmuyor. Ayrıca ülke, on yıllardır süren çatışmaların sonucu olarak çökmüş bir altyapıya sahip ve bu da sık sık yangınların ve diğer ölümcül felaketlerin meydana gelmesine neden oluyor.

Eylül 2023'te, Irak'ın kuzeyindeki Kerkük’te bir düğün salonu yangını çıktı ve 134 kişi hayatını kaybetti. Yetkililer, yangının havai fişekler ve yanıcı inşaat malzemeleri nedeniyle çıktığını bildirdi.