Epilepsi nöbetlerini tahmin eden bir algoritma geliştirildi

Beyin aktivitelerini kaydeden cihaz (Alabama Üniversitesi)
Beyin aktivitelerini kaydeden cihaz (Alabama Üniversitesi)
TT

Epilepsi nöbetlerini tahmin eden bir algoritma geliştirildi

Beyin aktivitelerini kaydeden cihaz (Alabama Üniversitesi)
Beyin aktivitelerini kaydeden cihaz (Alabama Üniversitesi)

İngiltere, Birmingham'daki Alabama Üniversitesi'nden araştırmacılar, epilepsi hastalarının nöbet geçirme riski altında olduğu zamanları tahmin etmek için bir yöntem geliştirdiler. Bu yeni yöntem Epilepsy dergisinde yayınlandı.
Epileptik nöbetler, birkaç saat veya gün içinde hızlı bir şekilde art arda ortaya çıkar ve hastaneye yatış veya ani ölümle sonuçlanabilir.
Araştırma ekibi, daha önce NeuroPace implante edilmiş 10 hastada cihaz tarafından kaydedilen beyin sinyallerinden elde edilen verileri kullanarak, nöbetleri meydana gelmeden yaklaşık iki buçuk gün önce öngören bir algoritma geliştirdi.
NeuroPace cihazı, kontrol edilmesi zor epilepsi hastalarında nöbet aktivitesini kontrol etmeye yardımcı olmak için kullanılır. Bu cihaz, beynin içine stratejik olarak yerleştirilmiş elektrotlarla kafatasına implante edilen bir elektrik stimülatörüdür.
Cihaz hastanın beyin aktivitesini kaydeder ve nöbetlerle ilişkili kalıpları tanımlayabilir ve daha sonra on hastanın önceki kayıtlarını analiz ederek bu nöbetleri değiştirmek için sisteme bir uyarı gönderir.
Araştırmacılar, bir nöbetin ne zaman gerçekleşeceğini doğru bir şekilde tahmin edebilen bir algoritma oluşturmayı başardılar.
Bir hastanın nöbet kümesi için yüksek risk altında olduğunu bilmek, tıp uzmanlarının artan izleme, ilaç ayarlamaları veya hastanın stimülatöründe riski azaltmak için müdahale etmesine olanak tanır. Araştırmacılar bunu hava tahmini yapmaya benzetiyor.
Araştırmacılar, cihazın sağladığı bilgileri, gelecekteki olayları tahmin etmek için, hava tahmini bilimi ile aynı şekilde kullanabildiklerini ve nöbetten tahminin iki buçuk gün öncesine bir pencere ayarlayabildiğini gösterebildiklerini açıklıyorlar. Bu da hastalara ve tıbbi bakım ekibine bir müdahale planı geliştirmek için yeterli zaman verir.
Tahminler, 10 çalışma deneğinin hepsinde etkiliydi, ancak araştırma ekibi, bu erken sonuçların çok daha büyük çalışmalarla doğrulanması gerektiğini söylüyor. Eğer veriler doğrulanırsa uyarı için cihaza bağlı bir mobil uygulama geliştirilmesi hedefleniyor. Böylece NeuroPace veya kafa içi EEG sistemi olan hastalar, risklerini kendi kendilerine izleyebilirler.



Apple ve Android arasında birleşik mesajlaşma sistemine yaklaşıyor muyuz?

Zengin İletişim Hizmetleri (RCS) aracılığıyla iPhone ve Android mesajları arasındaki güvenlik açığı, Apple'ın birleşik şifreleme yönündeki adımıyla yakında kapanabilir. (Shutterstock)
Zengin İletişim Hizmetleri (RCS) aracılığıyla iPhone ve Android mesajları arasındaki güvenlik açığı, Apple'ın birleşik şifreleme yönündeki adımıyla yakında kapanabilir. (Shutterstock)
TT

Apple ve Android arasında birleşik mesajlaşma sistemine yaklaşıyor muyuz?

Zengin İletişim Hizmetleri (RCS) aracılığıyla iPhone ve Android mesajları arasındaki güvenlik açığı, Apple'ın birleşik şifreleme yönündeki adımıyla yakında kapanabilir. (Shutterstock)
Zengin İletişim Hizmetleri (RCS) aracılığıyla iPhone ve Android mesajları arasındaki güvenlik açığı, Apple'ın birleşik şifreleme yönündeki adımıyla yakında kapanabilir. (Shutterstock)

Mesajlaşma uygulamaları, hem kişisel hem de profesyonel iletişimin can damarı haline gelmiş durumda. Kullanıcılar iPhone ve Android cihazlar arasında giderek daha fazla geçiş yaparken, kritik bir güvenlik açığı devam ediyor. Yeni nesil Kısa Mesaj Servisi (SMS) olarak görülen Zengin İletişim Hizmetleri (RCS), farklı işletim sistemleri arasında iletişim kurarken halen standartlaştırılmış uçtan uca şifrelemeden yoksun. Apple'ın bu açığı kapatmak için attığı son adım, güvenli mesajlaşmanın yeni bir çağının kapılarını açabilir.

Şarku’l Avsat teknoloji uzmanlarından edindiği bilgilere göre Android Authority, Apple'ın iOS 26'dan itibaren iPhone'larda RCS mesajları için Mesajlaşma Katmanı Güvenliği (MLS) protokolünü kullanarak uçtan uca şifreleme (E2EE) sağlamaya hazırlandığını gösteren güçlü kanıtlar ortaya koydu.

Apple daha önce, GSMA ve bir dizi ortağın desteğiyle geliştirilen RCS Universal Profile 3.0 spesifikasyonları kapsamında iOS, iPadOS, macOS ve watchOS sistemlerinde RCS üzerinden güvenli mesajlaşmayı destekleme taahhüdünü açıklamıştı. iOS 26'nın beta sürümleri, MLS ile ilgili kodun varlığını zaten gösteriyor ve bu özelliğin üzerinde çalışmaların devam ettiğini doğruluyor.

scdfgt
Apple ve Google'ın MLS'yi (Mesajlaşma Katmanı Güvenliği) benimsemek için yaptığı iş birliği, sanal güvenliği dünya çapında mesajlaşmanın normu haline getirerek oyunun kurallarını değiştirebilir. (Shutterstock)

Bu gelişme dikkat çekicidir, çünkü iPhone ve Android arasında RCS mesajlaşması şimdiye kadar entegre şifreleme özelliğinden yoksundu. MLS'nin benimsenmesiyle, platformlar arası konuşmalar güvenli ve özel hale gelecektir.

MLS protokolünün önemi

Farklı işletim sistemleri arasındaki mesajlaşmada şifreleme eksikliği uzun süredir bir sorun teşkil ediyor. Bugün bile, şifreleme yalnızca Android kullanıcıları Google Messages gibi uyumlu uygulamaları kullanarak birbirlerine mesaj gönderdiğinde garanti edilebiliyor. Güvenlikteki bu parçalanma, kullanıcı deneyimini cihaz veya uygulama türüne bağlı hale getiriyor.

MLS protokolü, farklı mesajlaşma platformları arasında karşılıklı şifrelemeyi mümkün kılan evrensel bir standart olarak tasarlanmış olduğundan bir çözüm sunuyor. Apple ve diğer platformlar bu protokolü desteklerlerse, güvenlik, cihazlarından bağımsız olarak tüm kullanıcılar için varsayılan ve tek tip hale gelebilir.

Google, Android'de bire bir RCS görüşmelerinde MLS'yi test etmeye başladı, ancak grup görüşmeleri için destek halen geliştirme aşamasında. Göstergeler, dijital ekosistemin tek tip bir güvenlik standardına doğru ilerlediğini gösteriyor.

Mevcut zorluklar

MLS, medya ve dosyalar dahil olmak üzere mesajların telekomünikasyon şirketleri veya hizmet sağlayıcılarının erişiminin dışında kalmasını sağladığından, gizlilik ve mahremiyet bu güncellemelerin en dikkat çekici özellikleri. Platformlar arasındaki güven ve iPhone-iPhone (iMessage) ile iPhone-Android (RCS) görüşmeleri arasındaki güvenlik açığının ortadan kaldırılması, kullanıcıların güvenini artırmakta. Apple'ın bu standardı benimsemesi, diğer oyuncuların da bunu benimsemesine neden olmakta. Şirketin belirttiği gibi, uçtan uca şifreleme, gizlilik ve güvenlik için güçlü bir teknoloji.

scdfgth
Apple'ın iOS 26 aracılığıyla şifreli RCS'yi desteklemesi, farklı sistemler arasında güvenli mesajlaşmanın önünü açabilir. (Shutterstock)

Zorluklar ve zaman çizelgesi

Vaatlere rağmen, bazı belirsizlikler devam ediyor. Android Authority, Apple'ın ‘gelecekteki yazılım güncellemelerinde’ ifadesini kullanmasının, bu özelliğin iOS 26, iOS 26.1 veya hatta iOS 27'de gelebileceğine dair kapıyı açık bıraktığını belirtiyor. Ayrıca, Apple öncelikle şifreleme sağlamaya odaklanıyor gibi göründüğünden, emoji ve çıkartmalar gibi bazı grup sohbeti özellikleri başlangıçta desteklenmeyebilir.

Apple bu konuda Google ile aynı çizgide hareket ederse, tüm cihazlarda güvenli mesajlaşma hayali gerçeğe dönüşebilir. Bu gelişme, RCS'ye sadece gizlilik açısından değil, farklı platformlarda daha sorunsuz bir deneyim sunması açısından da SMS'e etkili bir alternatif olarak önemli bir ivme kazandıracaktır.

Bu iki şirketin ve diğerlerinin ortak çabalarıyla, kullanıcılar teknik veya ticari kısıtlamalardan daha az etkilenerek daha güvenli ve sorunsuz bir mesajlaşma deneyimi yaşayacaklar. Metin mesajlaşma dönemi sona ermiş olabilir, ancak güvenli, birlikte çalışabilir mesajlaşma dönemi daha yeni başlıyor.


NASA'nın yeni keşfi: Mars'taki şapka şeklinde kaya merak uyandırdı

NASA'nın Mars Perseverance uzay aracı, cadı şapkası veya miğfer şeklindeki "Horneflya" kayasının bu fotoğrafını çekti (NASA)
NASA'nın Mars Perseverance uzay aracı, cadı şapkası veya miğfer şeklindeki "Horneflya" kayasının bu fotoğrafını çekti (NASA)
TT

NASA'nın yeni keşfi: Mars'taki şapka şeklinde kaya merak uyandırdı

NASA'nın Mars Perseverance uzay aracı, cadı şapkası veya miğfer şeklindeki "Horneflya" kayasının bu fotoğrafını çekti (NASA)
NASA'nın Mars Perseverance uzay aracı, cadı şapkası veya miğfer şeklindeki "Horneflya" kayasının bu fotoğrafını çekti (NASA)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

NASA'nın Perseverance Mars aracı, miğfer şeklinde tuhaf bir kaya parçası tespit etti ve bu, rüzgarların Kızıl Gezegen'in yüzeyini günümüzde bile nasıl şekillendirdiğine dair yeni ipuçları sundu.

Tamamen küçük kürelerden oluşan bu sıradışı "cadı şapkası" veya "miğfer şeklindeki" kaya parçası, internette dikkat çekti.

NASA Perseverance ekibinin sözcüsü David Agle, Space.com'a, "Bu şapka şeklindeki kaya parçası küreciklerden oluşuyor. Bu kayanın hedef adı Horneflya ve onu asıl dikkat çekici kılan şey, şekli değil, neredeyse tamamen küreciklerden oluşması" diye konuştu.

Öncü NASA gezgini Mars'taki kum dalgalarını inceleyerek rüzgarların Kızıl Gezegen'in yüzeyini nasıl şekillendirdiğini daha iyi anlamaya çalışıyor.

Uzay aracı şu ana kadar Mars'ın uzak geçmişinde eski kayalarda kaydedilen süreçleri çözmeye odaklanmış olsa da araştırmacılar, modern Mars ortamının arkasındaki bilimi daha fazla keşfetmek için henüz çalışmaya başlamadı.

Örneğin, Perseverance uzay aracının öncülü Curiosity, Mars'ın Gale kraterinin tabanındaki "Namib Kum Tepesi"nde yer alan aktif kumulların ikonik görüntülerini yakaladı.

Ancak daha küçük kum dalgaları ve hareketsiz, tozla kaplı kumullar da Mars yüzeyinde yaygın.

Uzay aracı yakın zamanda "Kerrlaguna" adlı bir bölgeyi keşfetti. Bu bölgede dik yamaçlar, kum dalgaları dolu bir alana dönüşüyor.

Bunlar, yüksekliği 1 metreye ulaşan, rüzgarla şekillenen büyük kum oluşumları.

"Westport" adlı bölgedeki kil ve olivin bakımından zengin kayaları inceledikten sonra uzay aracı, güneye doğru hareket etmeye başladı.

Ancak NASA, "Midtoya" adlı bir kaya çıkıntısına tırmanmaya çalıştığında, dik yamaç ve taşlık zeminin ilerlemeyi neredeyse imkansız hale getirdiğini söyledi.

Perseverance ekibi daha sonra uzay aracını, Midtoya bölgesinden yuvarlanmış olma ihtimali yüksek olan, Horneflya gibi kürecik bakımından zengin kayaların bulunduğu daha düz bir araziye yönlendirdi.

Bilim insanları, Perseverance'ın son zamanlarda tespit ettiği tüm bu özelliklerin, rüzgar ve suyun modern Mars yüzeyinde oynadığı rolü daha iyi anlamaya yardımcı olabileceğini söylüyor.

NASA'nın uzay aracı, SuperCam, Mastcam-Z ve MEDA bilimsel araçlarını kullanarak bu ortamları, kum tanelerinin boyutuyla kimyasını ve zamanla oluşmuş olabilecek tuzlu kabuklarını niteliyor.

Araştırmacılar bu gözlemlerin gelecekteki astronotların Kızıl Gezegen'i keşfederken arazi haritalarını belgeleyip hazırlamasına imkan sunacağını ve Mars topraklarında hayatta kalmalarını sağlayacak kaynakları bulmalarına katkı sunabileceğini söylüyor.

Bilim insanları, "Kerrlaguna"dan toplanan verilerin analizinin, uzay aracının planlanan rotasının ilerisinde yer alan "Lac de Charmes"daki daha geniş bir Mars kayası alanına yönelik daha kapsamlı bir görev için daha kapsamlı bir görev için prova niteliği taşımasını umuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space


Kasırgaları önceden tespit edecek yapay zeka aracı geliştirildi

Atlantik sezonunun ilk kasırgası Erin (solda), ABD topraklarına ulaşmadı (AP)
Atlantik sezonunun ilk kasırgası Erin (solda), ABD topraklarına ulaşmadı (AP)
TT

Kasırgaları önceden tespit edecek yapay zeka aracı geliştirildi

Atlantik sezonunun ilk kasırgası Erin (solda), ABD topraklarına ulaşmadı (AP)
Atlantik sezonunun ilk kasırgası Erin (solda), ABD topraklarına ulaşmadı (AP)

Julia Musto 

Yapay zeka, hava durumu tahmincilerine ilk kez hangi rüzgar modellerinin kasırgaya dönüşeceğini ayırt edebilmelerini sağlayan çığır açıcı yeni bir araç sağlıyor.

Atlantik kasırga mevsimi en aktif dönemine girerken, ABD Ulusal Kasırga Merkezi bu yeni aracı devreye aldı.

Yapay zeka, Atlantik fırtınalarının çoğunu yaratan tropikal doğu dalgalarında kasırga oluşumunun erken belirtilerini izliyor.

Bu sayede tahminciler, bu alçak basınç sistemlerinden hangilerinin kasırgaların oluşması için en uygun yer olan sıcak okyanus sularına doğru ilerlediğini görebiliyor.

Yapay zekadaki bu çığır açıcı gelişmeden önce otomatik tahmin araçları, uydu görüntülerini kullanarak dalgaları izlemekte zorlanıyordu ve teknolojide arıza çıkması durumunda gecikmeler yaşanabiliyordu. Yeni aracın, acil durum yönetimiyle ilgilenen kurumlara büyük kasırgalar öncesinde daha fazla hazırlık süresi kazandıracağı umuluyor.

Miami Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Will Downs, "Bu dalga izleme aracıyla, farklı kalıpları ve kasırgaya dönüşebilecek sistem türlerini tespit etmemizi sağlayacak yeni bir yöntemimiz var" diyor.

Bu, tahminleri iyileştirmek ve topluluklara hazırlanmaları için daha fazla zaman kazandırmak için önemli bir adım.

Tahminciler bu aracı sadece birkaç aydır kullandığından, yoğun kasırga sezonunda nasıl bir etkisi olacağı henüz bilinmiyor.

Bunu gözlemlemek için birçok fırsat olacak. İnsan kaynaklı iklim değişikliği, kasırgaları daha hızlı, daha güçlü ve daha sık hale getirirken, rekor sıcaklıktaki okyanus suları, Atlantik kıyılarına doğru ilerleyen fırtınaları daha da şiddetlendiriyor.

Meteoroloji uzmanları bu yıl ortalamanın üzerinde bir sezon öngörüyor ve 5 ila 9 kasırga bekliyor.

Atlantik sezonunun ilk büyük fırtınası olan Erin Kasırgası, geçen hafta oluştu. Kayıtlardaki en hızlı yoğunlaşan Atlantik kasırgalarından biri olan Erin, 24 saatten biraz uzun bir sürede Kategori 1'den Kategori 5'e yükseldi.

Erin cuma günü ABD Doğu Kıyısı sahillerinde hayatı tehdit eden dalgalar ve rip akıntıları yaratmaya devam etse de fırtınadan dolayı ölüm veya yaralanma bildirilmedi. Halihazırda açık sularda şiddetini sürdüren kasırga ABD topraklarına ulaşmadı.

Meteoroloji uzmanları cuma günü Atlantik'teki iki sistemi daha izliyordu.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/climate-change