Suriye muhalefeti, İran basınında çıkan Türkiye’nin topraklarından ayrılmalarını istediği iddialarını yalanladı

Söz konu iddia İran basınında yer aldı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geçtiğimiz çarşamba günü SMDK liderleri ile Ankara'da toplantı düzenledi. (Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geçtiğimiz çarşamba günü SMDK liderleri ile Ankara'da toplantı düzenledi. (Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suriye muhalefeti, İran basınında çıkan Türkiye’nin topraklarından ayrılmalarını istediği iddialarını yalanladı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geçtiğimiz çarşamba günü SMDK liderleri ile Ankara'da toplantı düzenledi. (Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geçtiğimiz çarşamba günü SMDK liderleri ile Ankara'da toplantı düzenledi. (Dışişleri Bakanlığı)

Suriye muhalefeti, Türkiye'nin Suriye rejimi ile ilişkilerini normalleştirmek için ciddi adımlar atmaya başlamasının ardından İran basınında yer alan Türkiye’nin topraklarından ayrılmalarını ve başka bir alternatif bulmalarını istediği yönündeki haberleri yalanladı.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Salim el-Muslat, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran haber ajansı Tesnim tarafından Pazar akşamı yayınladığı haberin doğru olmadığını ve Türkiye’nin bu yönde herhangi bir talepte bulunulmadığını vurguladı. SMDK Genel Başkan Yardımcısı Badr Jamous da İran basınında çıkan haberleri reddetti. Haberin tamamen yalan olduğunu söyleyen Jamous, Türkiye ile ‘mükemmelden de öte’ ilişkileri olduğunu vurguladı.
SMDK’nın bir üyesi olan Abdullah Serhan Kedo da Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) yaptığı açıklamada, İranlı haber ajansının, Türkiye'nin SMDK üyelerinin topraklarını terk etmesini talep ettiğine ilişkin haberini yalanladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz Çarşamba günü SMDK, Müzakere Komitesi ve Suriye Geçici Hükümeti'ni temsil eden üst düzey bir heyeti kabul ettiğini söyleyen Kedo, görüşmede, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararına bağlılığına ve muhalefetin Suriye krizine siyasi bir çözüm bulunmasına yaptığı katkılara olan desteğin ve takdirin dile getirildiğini belirtti. İranlı haber ajansının haberinde belirtilenleri ‘söylenti’ olarak nitelendiren Kedo, bu tür kötü niyetli iddialara alıştıklarını söyleyerek Türkiye'nin kendi topraklarında kucakladığı SMDK’ya verdiği desteğin sürdüğüne işaret etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Maslat, Jamous ve Geçici Hükümet Başkanı Abdurrahman Mustafa ile Ankara’daki Dışişleri Bakanlığı binasında gerçekleşen görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin, Suriye muhalefetinin 2254 sayılı BMGK kararı çerçevesinde siyasi sürece katkısını takdir ettiğini ve desteklediğini söyledi. Görüşme, Çavuşoğlu'nun Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad ile geçtiğimiz yıl Belgrad'da yaptığı görüşmeyle ilgili açıklamalarının ve Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için muhalefet ile rejim arasında uzlaşıya ihtiyaç olduğunu söylemesinin yol açtığı tartışmaların ardından gerçekleşti. Söz konusu tartışmaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin rejimi yıkma gibi bir niyeti olmadığını ve rejim ile iletişimi ileriye taşımak gerektiğini vurguladığı açıklamaları izledi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Tesnim Haber Ajansı, Pazar akşamı isimsiz kaynaklardan alıntı yaptığı haberinde, SMDK Başkanı Salim el-Muslat ile bir Türk yetkili arasında gerçekleşen görüşme sırasında, Türk yetkilinin Muslat’a Ankara'nın Şam ile ilişkileri yeniden kurmaya kararlı olduğunu söylediğini, ancak Suriye muhalefetinin buna itiraz ettiğini öne sürdü. Tesnim, Suriye muhalefetinin ‘Türkiye topraklarındaki tüm siyasi ve medya faaliyetlerini durdurduğunu ve alternatif bir ülke arayışında olduğunu’ iddia etti. Tesnim’in haberine göre isimsiz kaynaklar, söz konusu görüşme sırasında Suriye muhalefetinin Ankara’nın Türkiye topraklarından ayrılmaları talebini kabul ettiğini söylediler. Muslat, Suudi Arabistan'a göç etmeyi önerdi, ancak geçici hükümetin başkanı Abdurrahman Mustafa, orada da faaliyetlerinin sınırlı olacağı gerekçesiyle Ürdün'ü önerdi.
Çavuşoğlu daha önce Tesnim’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında önümüzdeki Eylül ayında Semerkant'ta yapılması planlanan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinin oturum aralarında Rusya'nın arabuluculuğunda görüşebileceklerine dair haberini yalanlamış, Rusya'nın Esed'i zirveye davet etmediğini vurgulamıştı.
Öte yandan Halep’in kuzeyinde yer alan Marea kırsalındaki Sandef köyünde bulunan Türk askeri üssü, Halep'in kuzey kırsalında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Suriye rejimi güçleri tarafından kontrol edilen bölgelerden fırlatılan 10'dan fazla top mermisi ve füze ile hedef alındı. Pazar akşamı, Halep'in kuzeybatısındaki Afrin kırsalında yer alan Kefer Cenne köyünde bulunan Türk askeri üssü yine aynı bölgelerden fırlatılan üç roket güdümlü el bombası ise hedef alınmıştı.
SOHR’un aktardığına göre Türk Silahlı Kuvvetleri ilk saldırıya 25'ten fazla roket ve top mermisi ile Şeyh İsa köyünü bombalayarak karşılık verdi. Halep'in kuzey kırsalında yer alan Kelcibrin köyündeki askeri üssü kullanan TSK personeli, Kelcibrin köyü yakınlarına çok sayıda roket düşmesinin ardından, Tel Rıfat şehri çevresini ve SDG ile rejim güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerin sınırları içinde kalan Hasacık ve el-Vahşiyye köylerini de obüslerle bombaladı.
Diğer taraftan Türkiye'nin Esed rejimiyle yakınlaşmaya ilişkin açıklamalarının ardından Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığına karşı bölge sakinleri tarafından protestoların düzenlenmesinin üzerinden bir hafta geçtikten sonra Rus askeri polisi ve TSK, Ayn el-Arab'da (Kobani) ortak devriyelere yeniden başladı.



Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
TT

Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)

İsrail'in Lübnan ile ateşkes anlaşmasını bozabilecek bir gerilime yol açabileceği endişeleri arasında, Lübnan ordusuna destek yollarını görüşmek ve Hizbullah'ı silahsızlandırma çabalarını gözden geçirmek üzere bugün Paris'te Fransa, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Lübnan temsilcilerinin katılımıyla dörtlü bir toplantı düzenleniyor.

Fransız kaynakları, İsrail'in savaşa geri dönme yönündeki tekrarlanan ve aleni tehditleri göz önüne alındığında, Paris'in Lübnan üzerinde ciddi bir tehlike hissettiğini belirtiyor.

Paris'teki bilgili kaynaklar, bugün yapılacak toplantının üç ana öncelik çerçevesinde gerçekleştiğini söylüyor; bunlardan ilki, İsrail ve Lübnan arasındaki düşmanlıkların sona ermesini izlemekle görevli mekanizmanın gözden geçirilmesi ve geliştirilmesinin değerlendirilmesidir.

Lübnan'da İsrail'in gerilimi tırmandırmasını engellemek, toplantının ikinci önceliği olacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıya Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel de katılacak ve silahların devletin elinde kalmasını sağlamaya yönelik Lübnan çabalarına dair bir genel bakış sunacak.

Üçüncü öncelik, ABD elçisi Morgan Ortagus'un ülkesinin Lübnan'daki planlarıyla ilgili olarak ne söyleyeceği ile ilgilidir.


Sadr, Irak’ta iki ilde askeri kanadını dondurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Sadr, Irak’ta iki ilde askeri kanadını dondurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Irak’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Salı günü yaptığı açıklamada, hareketin askeri kanadı olarak bilinen “Seraya es-Selam”ın Basra ve Vasıt (Kût) vilayetlerinde faaliyetlerinin dondurulmasına karar verdiğini duyurdu. Açıklama, hareket mensuplarının bir kamu görevlisini darp ettiği görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından geldi.

Irak makamları zaman zaman, belediye mevzuatına aykırı biçimde inşa edilen yapıları yıkım kararıyla kaldırıyor. Yerel halk arasında “tecevüz” olarak bilinen bu kaçak yapılar sorunu, çoğu zaman siyasi ve toplumsal gerilimlere neden oluyor.

Son olarak, sosyal medyada paylaşılan videoda Sadr Hareketi’ne bağlı kişiler olduğu belirtilen bir grup, Basra’nın merkezinde kaçak yapıların yıkımından sorumlu Makal Belediyesi Müdürü Esir el-Ubeydi’yi darbediyor. Görüntülerde, Ubeydi’nin, hareket mensuplarına ait olduğu öne sürülen kaçak bir evi yıktığı için hedef alındığı belirtiliyor. Video ülkede geniş yankı uyandırdı ve tepkiye yol açtı.

Basra’daki kaynaklara göre, yıkılan ev Sadr Hareketi’ne bağlı din adamı Şeyh Kusay el-Esedi’ye ait. El-Esedi’nin dinî eğitim gören, cuma imamı ve Seraya es-Selam’da görevli bir isim olduğu aktarılıyor. Ev, kentin en değerli bölgelerinden birinde izinsiz olarak kullanılıyordu.

Sadr’a yakınlığıyla bilinen ve X platformunda açıklama yapan “Salih Muhammed el-Iraki” isimli hesap, Seraya es-Selam’ın Basra ve Vasıt’ta altı ay süreyle “dondurulması ve tüm merkezlerin kapatılması” talimatını duyurdu. Açıklamada, kararın, “Seraya es-Selam’ın adını kirleten ihlallerin ve hakaretlerin önüne geçmek amacıyla” alındığı belirtildi.

Iraki mesajında, söz konusu davranışların “harekete karşı dış çevreler tarafından kasıtlı olarak yapılmış olabileceğini” öne sürerek “Seraya es-Selam’ın itibarı benim için varlıklarından daha önemlidir” ifadelerini kullandı.

Seraya es-Selam mensupları, 2014’ten bu yana özellikle Samarra kentinde yoğun şekilde konuşlanmış durumda. Kentte, 2006’da El Kaide tarafından bombalanan İmam Ali el-Hadi ve İmam Hasan el-Askeri türbeleri bulunuyor ve saldırının ardından bölgede mezhepsel çatışmalar patlak vermişti.

Örgütün ayrıca Bağdat ve Şii nüfusun çoğunlukta olduğu orta ve güney vilayetlerinde yaygın merkezleri bulunuyor. Hareket mensupları geçmişte de sosyal medyada Sadr’a yönelik sert eleştiriler yapan kişilere saldırmakla gündeme gelmişti.

sdvfg
Irak'ın güneyindeki Basra kentinde bulunan Şatt el-Arab sahil şeridinin önünden araçlar geçiyor (AFP)

Sadr hareketi, son hükümette ve parlamentoda temsil gücünü kaybetmiş olsa da, Seraya es-Selam ve hareket tabanı pek çok bölgede hâlâ ciddi nüfuza sahip.

Basra Valisi Esad el-İydani, saldırı sonrasında Sadr ile iletişime geçtiğini açıklayarak, “Sadr bu ihlali reddetti ve sorumluların cezalandırılacağını söyledi” dedi.

‘Mutsuz bir durumdayım’

Saldırıya uğrayan belediye yetkilisi Esir el-Ubeydi, yaşananları “mutsuz ve trajik bir durum” olarak tanımladı. Basra valisine gönderdiği ses kaydında, “Bu muameleyi hak edecek ne yaptığımı bilmiyorum” ifadelerini kullanarak korunma talep etti.

Ubeydi, görevini güvenlik güçleri ve yıkım ekipleri eşliğinde yürüttüğünü belirterek, evinin iki gündür akrabaları tarafından korunmak zorunda kaldığını anlattı. Yaptığı açıklamada, “Dört gündür uyuyamıyorum. Şikâyet için karakola gittiğimde bile hareket mensupları benden önce oradaydı” dedi.

Basra’da kaçak yapıların sayısına ilişkin net veri bulunmasa da, kentte nüfus artışı ve çarpık kentleşme nedeniyle sorun giderek büyüyor. Yerel yönetim son dönemde çok sayıda kaçak yapıyı yıktı ancak bu operasyonlar çoğu zaman bölgede gerginliklere yol açıyor.


Gazze’de hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk 17 Filistinli hayatını kaybetti

32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
TT

Gazze’de hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk 17 Filistinli hayatını kaybetti

32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, bölgede etkili olan şiddetli yağışların başlamasından bu yana 17’den fazla binanın tamamen çöktüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre Basal, hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk olmak üzere 17 kişinin aşırı soğuktan hayatını kaybettiğini, diğer can kayıplarının ise bina çökmeleri sonucu meydana geldiğini belirtti.

erf
Gazze şehrinde yağmurlu bir günün ardından su basmış bir çadırda ağlayan yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Basal, 90’dan fazla konut binasında tehlikeli düzeyde kısmi çökmeler yaşandığını, bunun da binlerce kişinin hayatı için doğrudan tehdit oluşturduğunu söyledi. Basal ayrıca, Gazze Şeridi’ndeki barınma merkezlerinin yaklaşık yüzde 90’ının, sel suları ve yağmur nedeniyle tamamen sular altında kaldığını ifade etti.

Tüm bölgelerde vatandaşlara ait çadırların zarar gördüğünü ve su bastığını kaydeden Basal, bunun binlerce ailenin geçici barınaklarını kaybetmesine yol açtığını; giysi, yatak, döşek ve battaniyelerin zarar görerek halkın insani sıkıntılarını daha da artırdığını vurguladı.

sd
Gazze şehrindeki sahilde kurulan geçici mülteci kampında, annesi çamaşır yıkarken, bir Filistinli çocuk annesinin yanında duruyor. (AP)

Basal, alçak basınç sistemlerinin başlamasından bu yana sivil savunma ekiplerinin vatandaşlardan 5 binden fazla yardım ve imdat çağrısı aldığını aktardı.

sdv
Yoğun yağışlar nedeniyle Gazze'nin merkezindeki ez-Zevayide mahallesinde kısmen suya batmış bir araba (AP)

Uluslararası topluma bir kez daha acil çağrıda bulunan Basal, vatandaşlara yardım ulaştırılması ve acil insani ihtiyaçların karşılanması için derhal harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Çadırların yetersiz kaldığını belirten Basal, ilgili kurum ve uluslararası kuruluşlardan çadır gönderilmemesini talep ederek, derhal ve acil şekilde yeniden imar sürecinin başlatılması, insan onurunu koruyan ve hayatı güvence altına alan kalıcı ve güvenli konutların sağlanması çağrısında bulundu.