Müzedeki tabloya göz çizen güvenlik görevlisinin cezası belli oldu

Aleksandr Vasilyev sergiyi ziyarete gelenlerin tablodaki figürlerin yüz hatlarıyla daha iyi görüneceğini duyduktan sonra bu eylemi gerçekleştirdiğini söyledi

Ressam Anna Leporskaya, 1900-1982'de yaşadı (The Art Newspaper Russia)
Ressam Anna Leporskaya, 1900-1982'de yaşadı (The Art Newspaper Russia)
TT

Müzedeki tabloya göz çizen güvenlik görevlisinin cezası belli oldu

Ressam Anna Leporskaya, 1900-1982'de yaşadı (The Art Newspaper Russia)
Ressam Anna Leporskaya, 1900-1982'de yaşadı (The Art Newspaper Russia)

Rusya'da işteki ilk gününde çalıştığı sergideki avangard tablodaki figürlere göz çizen güvenlik görevlisinin cezası belli oldu.
Yekaterinburg'da dün görülen duruşmada, Aleksandr Vasilyev'in psikiyatrik yardım almasına karar verildi. 64 yaşındaki adam ayrıca 180 saatlik kamu hizmeti cezası verildi.
Vasilyev, Yekaterinburg'daki Boris Yeltsin Başkanlık Merkezi'nde düzenlenen soyut resim sergisinde yer alan Anna Leporskaya'nın Üç Figür adlı tablosundaki figürlere tükenmez kalemle göz çizmişti. 
Olay, sergiye gelen iki ziyaretçi tarafından 7 Aralık'ta fark edilmişti. Yapılan soruşturmanın ardından gözleri güvenlik görevlisinin çizdiği belirlenmişti.
1932 ile 1934 arasında yapılan tablonun tam değeri bilinmezken, eser sergide Alfa sigorta şirketi tarafından yaklaşık 75 milyon Rus Rublesi'ne (yaklaşık 22,5 milyon TL) sigortalanmıştı.
Tablo, eseri sergiye gönderen başkent Moskova'daki Tretyakov Devlet Galerisi'ne geri götürülürken, galerideki uzmanlar restorasyon çalışmasının yaklaşık 250 bin Rus Rublesi (yaklaşık 75 bin TL) mal olacağını belirtmişti.
Yaşlı güvenlik görevlisi mahkeme salonunda neden bu eylemi gerçekleştirdiğiyle ilgili konuştu. Sergiye gelen bazı kişilerden, tablodaki figürlerin yüz hatlarıyla daha iyi görüneceğini duyduğunu kaydeden Vasilyev, bu yüzden kalemle göz eklediğini ifade etti.
Özellikle Bolşevik Devrimi'nden sonraki 10 yılda altın çağını yaşayan Sovyet avangardı, Suprematism, Konstrüktivizm, Rus Fütürizmi, Kübo-Fütürizm, Zaum ve Neo-primitivizm gibi birçok ayrı ama ayrılamaz şekilde birbiriyle ilişkili olarak ortaya çıkmış sanat hareketini içeriyor. Vladimir Tatlin, Vasili Kandinski, Marc Chagall ve tahrip edilen eserin sahibi Anna Leporskaya'nın hocası kabul edilen Kazimir Maleviç dönemin en önemli isimleri arasında sayılıyor.
Independent Türkçe, RT, The Art Newspaper



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment