Sri Lanka, IMF ile 2,9 milyar dolarlık kredi anlaşmasına vardı

Sri Lanka gelirlerini artırmayı, sübvansiyonları kaldırmayı ve esnek bir döviz kuru sağlamayı kabul etti (Arşiv - Reuters)
Sri Lanka gelirlerini artırmayı, sübvansiyonları kaldırmayı ve esnek bir döviz kuru sağlamayı kabul etti (Arşiv - Reuters)
TT

Sri Lanka, IMF ile 2,9 milyar dolarlık kredi anlaşmasına vardı

Sri Lanka gelirlerini artırmayı, sübvansiyonları kaldırmayı ve esnek bir döviz kuru sağlamayı kabul etti (Arşiv - Reuters)
Sri Lanka gelirlerini artırmayı, sübvansiyonları kaldırmayı ve esnek bir döviz kuru sağlamayı kabul etti (Arşiv - Reuters)

Tarihinin en ağır ekonomik kriziyle karşı karşıya kalan Sri Lanka'nın, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 2,9 milyar dolarlık kredi ön anlaşmasına vardığı bildirildi.
Sri Lanka'daki IMF ekibinden yapılan açıklamada, 4 yıl içinde 2,9 milyar dolar kredi sağlamak üzere Sri Lanka ile "personel düzeyinde bir anlaşmaya" varıldığı belirtildi.
Açıklamada, ön anlaşmanın onaylanmasının IMF yönetimi ve yönetim kurulunun onayına tabi olduğu ve Sri Lanka makamlarının önceden kararlaştırılan önlemleri takip etmesine bağlı olduğu kaydedildi.
Borçların sürdürülebilirliğinin sağlanması ve finansman açıklarının kapatılması için Sri Lanka'nın alacaklılarından borç indirimi ve çok taraflı ortaklardan ek finansman ihtiyacı duyacağına dikkat çekilen açıklamada, "(Kredi destekli ekonomik programı) Ekonomiyi istikrara kavuşturmayı, Sri Lanka halkının geçim kaynaklarını korumayı, ekonomik iyileşme için zemin hazırlamayı ve sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi teşvik etmeyi amaçlayacaktır." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca, ülkede enflasyonun yüzde 60'ı aştığı vurgulanırken Sri Lanka ekonomisinin yüzde 8,7 daralmasının da beklendiğine işaret edildi.
Sri Lanka'nın toplam dış borcu 51 milyar doları aşarken bu yıl vadesi dolan yaklaşık 7 milyar dolarlık borcunu ise geçici olarak temerrüde düşürmüştü.

Sri Lanka'daki olaylar
Sri Lankalılar, ülkenin içinde bulunduğu mali durum ve yakıt sıkıntısına yönelik protestolarını mart sonunda artırmıştı. Şiddet olayları sonrası ülke çapında sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve hükümet, protestolar sırasında kamu malına veya başkalarına zarar veren herkese ateş açılması talimatını vermişti.
Ekonomik krizdeki Sri Lanka'da protestocular, 9 Temmuz'da başbakanlık konutuna girip binayı ateşe vermişti.
Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, eşi ve iki korumasıyla 13 Temmuz'da Maldivler'e, bir sonraki gün de Singapur'a gitmişti.
Rajapaksa, 14 Temmuz'da elektronik posta yoluyla istifa mektubunu göndermişti. Bunun ardından 20 Temmuz'da Sri Lanka Meclisinde yapılan oylamada, Geçici Devlet Başkanı ve Başbakan Ranil Wickremesinghe, ülkenin yeni devlet başkanı seçilmişti.



Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
TT

Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)

Shweta Sharma Muhabir 

Hong Kong'un yasama meclisi, milletvekillerinin yönetimi "karalamasını" yasaklayacak ve Pekin'in kent üzerindeki genel kontrolüne "samimi destek" verilmesini zorunlu kılacak bir dizi yeni etik kural teklif etti.

Sadakati sağlamayı amaçlayan kurallar, bunların ihlali durumunda uzaklaştırmalar ve maaş kesintilerini de içeren 5 aşamalı bir ceza sistemi öngörüyor.

Hong Kong Yasama Konseyi'ne (LegCo) bu hafta sunulan yeni etik kuralların, Meclis Komitesi tarafından incelendikten sonra bir sonraki yasama döneminin başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Belgeye göre milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken "Baş Yönetici'ye" ve Özel İdari Bölge (ÖİB) yönetimine "samimi destek" vermeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.

Metinde "Baş Yönetici'nin ve ÖİB yönetiminin görevlerindeki güvenilirliğini kasten karalamamalı; yürütmenin liderliğindeki yönetimin etkinliğini isteyerek zayıflatmamalı ya da baltalamamalılar" diye ekleniyor.

Ayrıca yalnızca Pekin'e ve Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) sadık kişilerin Hong Kong'da kamu görevi üstlenebileceği yönündeki emirlere atıfta bulunarak "Hong Kong'u vatanseverlerin yönetmesi" ilkesinin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hong Kong Free Press'e göre LegCo Başkanı Andrew Leung, kuralların milletvekillerinin konuşmasını engellemeyeceğini söyledi ancak "kırmızı çizgiyi aşmamaları" gerektiğine dair onları uyardı.

LegCo yeni kuralları uygulamak için Üyelerin Menfaatleri Komitesi'nin rolünü genişleterek adını "Yasama Konseyi Denetleme Komitesi" olarak değiştirmeyi önerdi.

Yeniden yapılandırılan bu organ, milletvekilleri hakkındaki şikayetleri soruşturma ve disiplin cezaları uygulama yetkisine sahip olacak.

Gözlemciler bu etik kuralların, 2020'de çıkarılan ulusal güvenlik yasasından bu yana siyasi muhalefet üzerindeki denetimi sıkılaştırmak ve yalnızca Pekin yanlısı "vatanseverlerin" Hong Kong'u yönetmesini sağlamak amacıyla yürütülen daha geniş kapsamlı bir baskının parçası olduğunu belirtiyor.

Çin anakarasına sınır dışı edilmeleri öngören bir yasa tasarısına tepki olarak 2019'da patlak veren hükümet karşıtı kitlesel protestoların aylarca sürmesinin ardından Pekin, Haziran 2020'de ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koyarak muhalefeti etkin bir şekilde susturdu.

O zamandan beri, önde gelen birçok aktivist ya yargılanıyor ya hapse atılıyor, demokrasi yanlısı medya kuruluşları kapatılıyor ve sivil toplum örgütleri dağılıyor veya faaliyetlerini gizlice sürdüyor.

Mart 2021'de Pekin, Hong Kong'u yalnızca "vatanseverlerin" yönetebilmesini sağlamayı amaçlayan bir yasa çıkardı.

Bu reformla yasama meclisindeki demokratik temsil azaldı, seçimlere daha sıkı denetim geldi ve adayları değerlendirmek için Pekin yanlısı bir inceleme komitesi kuruldu.

Hong Kong yönetimi bu değişikliğin kentin istikrarını ve refahını koruyacağını iddia etse de demokrasi yanlısı adayların seçime girmesini fiilen engellediği için uluslararası kamuoyundan geniş çapta eleştiriye maruz kaldı.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia