BM, Libya'daki "zorla kaybetme" vakalarının ele alınması çağrısında bulundu

Kaçırılan ve ortadan kaybolan Seham Sergiwa (sağda) ve Stephanie Turco Williams (BM)
Kaçırılan ve ortadan kaybolan Seham Sergiwa (sağda) ve Stephanie Turco Williams (BM)
TT

BM, Libya'daki "zorla kaybetme" vakalarının ele alınması çağrısında bulundu

Kaçırılan ve ortadan kaybolan Seham Sergiwa (sağda) ve Stephanie Turco Williams (BM)
Kaçırılan ve ortadan kaybolan Seham Sergiwa (sağda) ve Stephanie Turco Williams (BM)

Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), Libya’daki  ilgili makamları “ailelerin, sevdiklerinin akıbetini bilme ve gerçek adalete ulaşma hakkını teyit eden hak temelli bir ulusal uzlaşma sürecinin parçası olarak zorla kaybetmeleri ele almaya” çağırdı.
BM heyeti önceki gün yaptığı açıklamada, Uluslararası Zorla Kaybetme Mağdurları Günü münasebetiyle Libya'da sonsuz sayıda zorla kaybetme mağduru ve kayıp kişilerle dayanışma içinde olduğu bildirildi. Libya, 17 Şubat 2011'de devrimin patlak vermesinden hemen sonra zorla kaybetme vakalarını ve ardından gelen güvensizlik olaylarına tanıklık ediyor. Ancak Muammer Kaddafi rejimini deviren ‘devrimine destek veren bölgeler ve şehirler arasındaki siyasi zemin ve muhalefetle yoğunlaştı. Bu olgu, 2014 yılında “rakipler arasında siyasi hesaplar yapmak” amacıyla ülkeyi sarsan siyasi bölünmeden sonra daha da büyüdü. Açıklamada, BM misyonunun “siyasi muhalif olarak algılananların yanı sıra kadın ve erkek siyasi aktivistlerin, insan hakları savunucularının, milletvekillerinin, avukatların ve hakimlerin kaybolma vakalarını belgelediği” belirtildi. Ayrıca, göçmenlerin ve sığınmacıların yanı sıra binlerce kadın, erkek ve çocuğun nerede olduğu yıllardır bilinmiyor.
UNSMIL Başkan Vekili Risdon Zeninga, misyonun serbest bırakılsa bile herhangi bir kişinin zorla kaybedilmesinin uluslararası insan hakları ve insancıl hukukun ciddi bir ihlali olduğunu ve insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini söyledi. Libya'daki kayıpların en önde gelen kurbanları arasında, 2019'da evine maskeli silahlı kişilerce baskın yapılan parlamenter Seham Sergewa var. Aile yakınlarının ifadesine göre, Sergewa, kocası bacağından vurulduktan ve suçun izlerini gizlemek için evinin çevresine kurulan güvenlik kameralarının imha edilmesinden sonra ortadan yok oldu.



Sadr, seçimlere katılım için "zor şartlar" öne sürdü

Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr (Hareket Medyası)
Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr (Hareket Medyası)
TT

Sadr, seçimlere katılım için "zor şartlar" öne sürdü

Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr (Hareket Medyası)
Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr (Hareket Medyası)

Sadr Hareketi lideri Muktada es-Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararını dün yenileyerek, vazgeçmesi için zorlu şartlar öne sürdü.

Es Sadr, "X" platformunda şunları yazdı: "Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım." "Kontrolsüz silahlar teslim edilmedikçe, milisler dağıtılmadıkça ve ordu güçlendirilmedikçe gerçek ortaya çıkmayacak."

Yerel platformlar, Sadr akımı liderleri ile Şii liderler, aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu, seçimlere katılmak amacıyla yapılan görüşmeler hakkında sızdırılan iddiaları yayınladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan bir siyasi kaynak, "Sadri hareketi ile onların geri dönüşü konusundaki müzakerelerin henüz bitmediğini" belirtti.

Eski Başbakan Haydar el-İbadi liderliğindeki “Zafer” koalisyonu, Sadr'ın boykotuna hızla destek verdi. Koalisyon, yaptığı açıklamada, “seçim sürecinin yolsuzluk ve manipülasyondan korunması” çağrısında bulundu.