Rusya, İsrail’in hava saldırılarından kaçınmaları için İranlı milislerin Hama ve Tartus yakınlarındaki askeri karargahları boşaltmasını istedi

İsrail yanlısı sosyal medya hesaplarında paylaşılan, Perşembe günü Masyaf’taki İran noktalarını hedef alan saldırıya ilişkin bir görüntü
İsrail yanlısı sosyal medya hesaplarında paylaşılan, Perşembe günü Masyaf’taki İran noktalarını hedef alan saldırıya ilişkin bir görüntü
TT

Rusya, İsrail’in hava saldırılarından kaçınmaları için İranlı milislerin Hama ve Tartus yakınlarındaki askeri karargahları boşaltmasını istedi

İsrail yanlısı sosyal medya hesaplarında paylaşılan, Perşembe günü Masyaf’taki İran noktalarını hedef alan saldırıya ilişkin bir görüntü
İsrail yanlısı sosyal medya hesaplarında paylaşılan, Perşembe günü Masyaf’taki İran noktalarını hedef alan saldırıya ilişkin bir görüntü

Suriye rejimine yakın bir kaynağa göre, Rusya son birkaç gündür sıklığı artan İsrail’in hava saldırılarından kaçınmaları için İranlı milislerin Hama'nın batısı ve Tartus kenti yakınlarındaki önemli bir askeri bölgeyi terk etmelerini talep etti.
Suriye rejimine yakın olanlar, Rusya’yı, İsrail’in Suriye’ye yönelik tekrarlanan saldırılarına karşı en ufak bir yanıt veya uyarı olmaksızın sessiz kalması nedeniyle ‘zayıf bir müttefik’ olarak nitelendirdi.
Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan söz konusu kaynak şu ifadeleri kullandı:
“3 Rus subayı ve İranlı mevkidaşlarının katıldığı bir toplantı, Çarşamba günü Suriye’nin merkezindeki Hama Askeri Havalimanı’nda gerçekleşti. Rus subayları, İran tarafına, Suriye rejim güçlerine bağlı, 49. Alay’ın yakınlarındaki İran askeri karargahını boşaltmaları gerektiğini bildirdi. Burası S-200 ve diğer Rus yapımı askeri teçhizatın yanı sıra uzun menzilli füzeler içerdiği için Batı Hama’daki en önemli askeri alanlardan biri olarak kabul ediliyor. Rus subayları ayrıca, İsrail’in hava saldırılarından kaçınmak, Suriye’nin batı kesiminin istikrarını korumak ve İran varlığı Suriye’nin bu önemli bölümünde kalırken, İsraillilere hava saldırılarına devam etmeleri için bir bahane vermemek için Tartus’un güneyindeki Hamidiye bölgesinde bulunan ikinci bir İran askeri bölgesinin en kısa sürede tahliye edilmesini istedi.”
Rusya’nın bu adımı, İsrail’in Hama, Humus ve Halep’teki İran noktalarına düzenlediği hava saldırılarındaki artış nedeniyle atıldı.
İsrail’in son saldırısı, Hama’nın 40 kilometre batısındaki Masyaf kenti yakınlarındaki Askeri Bilimsel Araştırma Merkezi ve diğer kamplara düzenlediği şiddetli hava saldırıları oldu. Saldırılar büyük tahribata ve merkezin içinde saatlerce süren büyük patlamaların meydana gelmesine yol açtı, bu da merkezde çok sayıda yeni üretilmiş silah ve füzenin varlığını gösteriyor.
Masyaf Dağı bölgesinde geniş alanlarda yangına sebep olurken, yerleşim yerlerine şarapnellerin düşmesi sonucu siviller arasında ölen ve yaralananlar oldu.
Suriye rejimi yanlıları, İsrail’in yıllarca tekrarlanan hava saldırılarına karşı sessiz kalması ve bunu engelleyecek herhangi bir eylemde bulunmaması nedeniyle ülkenin en önemli müttefiki olarak görülen Rusya’ya yönelik memnuniyetsizlik ve öfkelerini dile getirdi.
Halep Sanayi Odası Başkanı Fares Şihabi sosyal medya hesabında şunları yazdı:
“İran-Rus ilişkileri en tuhaflarından biri! Doğalgaz ve petrol anlaşmaları var ve aynı zamanda Rusya, İsrail’in Suriye’de İran’ı hedef almasına izin veriyor! Değişmeyen tek şey, Rusya’nın kimsenin İsrail’i rahatsız etmesine izin vermemesi!”
Tartus sakinlerinden Ali el-Ali ise, “Rusya zayıf ve boş bir müttefik. Neredeyse her gün tekrarlanan İsrail hava saldırılarından Suriye’yi koruyamıyor” dedi.
Halep Uluslararası Havalimanı'nın önemli kısımlarının yanı sıra Suriye rejimi ve İran’a bağlı milislere ait askeri noktalar olan Şam kırsalındaki Birinci Tümen karargahı Çarşamba günü İsrail’in bombardımanına maruz kaldı.
ABD ordusu ise geçtiğimiz hafta Suriye’nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarında, Şii milislerden oluşan Afgan Fatimiyyun grubunun yönettiği Ayaş Kampı’nı hedef aldı. Saldırı sonucu 80 kişi öldü veya yaralandı.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.