Otomobil ve hafif ticari araç satışları ağustosta azaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Otomobil ve hafif ticari araç satışları ağustosta azaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2022 Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 daralarak 458 bin 446 adet olarak gerçekleşti.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ocak-ağustos dönemi ve ağustos ayına ilişkin "Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazar Değerlendirme Raporu"nu yayımladı.
Rapora göre, otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2022 Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 daralarak 458 bin 446 adet oldu. Otomobil satışları, 2022 Ocak-Ağustos döneminde geçen yıla göre yüzde 9,4 azalarak 354 bin 543 adet, hafif ticari araç pazarı yüzde 5,2 daralarak 103 bin 903 adet oldu.
Ağustos ayına bakıldığında ise otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 17,3, otomobil pazarı yüzde 21,3, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 4,3 oranında küçüldü. Ağustos ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2021 yılı Ağustos ayına göre yüzde 17,3 daralarak 48 bin 336 adet oldu. Ağustos ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,3 azalarak 35.230 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 4,3 küçülmeyle 13 bin 106 adet oldu.
Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık ağustos ayı ortalama satışlara göre yüzde 18,2 daraldı. Otomobil pazarı, 10 yıllık ağustos ayı ortalama satışlara göre yüzde 21,1 daraldı. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Ağustos ayı ortalama satışlara göre yüzde 9,2 daraldı.

Segment bazında satışlar
Pazarın yüzde 88,3’ü vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 176.358 adetle yüzde 49,7 pay, B segmenti otomobiller 134.896 adetle yüzde 38 pay aldı.

Gövde tiplerinde SUV ilk sırada
Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise pazarda en çok tercih edilen gövde tipi SUV otomobiller (yüzde 40,2 pay, 142.559 adet) oldu. SUV otomobilleri; yüzde 36,9 pay ve 130.856 adet satış ile Sedan, yüzde 20,8 pay ve 73.840 adet satış ile H/B otomobiller takip etti.

Benzinli tercihi devam etti
Otomobil pazarı motor tipine göre değerlendirildiğinde, benzinli otomobil satışları 250.401 adetle yüzde 70,6 pay, dizel otomobil satışları 60.316 adetle yüzde 17 pay, hibrit otomobil satışları 34.265 adetle yüzde 9,7 pay, otogazlı otomobil satışları 6.278 adetle yüzde 1,8 pay aldı. 3.283 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.
Bu dönemde otomatik şanzımanlı otomobiller; 275 bin 308 adetle yüzde 77,7 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobiller 79 bin 235 adetle yüzde 22,3 pay aldı.
Hafif ticari araç pazarında ise gövde tipine göre; van gövde tipi yüzde 74,4 pay ve 77.310 adet ile en çok tercih edilen gövde tipi olurken, kamyonet gövde tipi yüzde 13,5 pay ve 14 bin 020 adetle 2. sırada yer aldı.
 



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe