Sudanlı tarafların ‘Dörtlü Mekanizma’ himayesindeki toplantısı başarısız oldu

Hartum’da sivil yönetim talebiyle 31 Ağustos’ta yapılan protestolardan bir kare (AFP)
Hartum’da sivil yönetim talebiyle 31 Ağustos’ta yapılan protestolardan bir kare (AFP)
TT

Sudanlı tarafların ‘Dörtlü Mekanizma’ himayesindeki toplantısı başarısız oldu

Hartum’da sivil yönetim talebiyle 31 Ağustos’ta yapılan protestolardan bir kare (AFP)
Hartum’da sivil yönetim talebiyle 31 Ağustos’ta yapılan protestolardan bir kare (AFP)

Sudanlı tarafların ABD, Suudi Arabistan, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) içeren ‘Dörtlü Mekanizma himayesinde, Suudi Arabistan’ın Hartum Büyükelçisi’nin konutunda siyasi krizi tartışmak üzere yapılması planlanan toplantısı başarısız oldu.
Suudi Arabistan’ın Hartum Büyükelçisi Ali Hasan Cafer, ABD’nin yeni atanan Hartum Büyükelçisi John Godfrey ve İngiltere’nin Hartum Büyükelçisi Giles Lever geçtiğimiz günlerde Sudan’daki siyasi krizi sona erdirmek için gerekli yeni hamleler hakkında istişarelere başlamıştı.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre, dört ülkenin büyükelçilerinin temsil ettiği ‘Dörtlü Mekanizma’, birkaç gün önce sivil demokratik geçiş süreciyle ilgili ertelenen diyaloğu ve hükümet oluşumunu tartışmak amacıyla ordu liderleri, Özgürlük ve Değişim Güçleri-Merkez Konseyi ve Cuba Barış Anlaşması’nın tarafı olan silahlı hareketleri içeren bir toplantı talep etti.
Toplantıya davet, Sudanlı bu üç tarafın temsilcileriyle sınırlıydı ancak silahlı hareketlerin liderlerinden biri, ‘toplantıya davet edilmeyen müttefik kuvvetleri’ beraberinde getirdi. Bu hareket, ordu temsilcileri ve Özgürlük ve Değişim Güçleri-Merkez Konseyi’ni toplantıyı boykot etmeye sevk etti.
Söz konusu kaynaklar, “Bu davranış, kendisini sorumsuz olarak nitelendiren ve davet edilmeyenlerin toplantıya getirilmesinin hiçbir gerekçesi olmadığını vurgulayan Batılı büyükelçilerden birinin hoşnutsuzluğuna neden oldu” dedi.
Dört ülkenin büyükelçileri de toplantıya katılmayı reddederek, muhalefetin tutumunu anladıklarını ifade etti.
Bu son toplantıya dair adımlar, Suudi Arabistan ve ABD’nin geçtiğimiz Haziran ayında başlattığı çabalar bağlamında atıldı.
İki ülke, o dönemde Özgürlük ve Değişim Güçleri ile ordu liderlerini bir araya getirmeyi başarmış, ancak iki taraf arasındaki anlaşmazlık nedeniyle toplantı kesintiye uğramıştı.
Kaynaklara göre, toplantının başarısızlığı, silahlı hareketin liderinin davetsiz müttefiklerinin toplantıya katılımı konusunda ısrar etmesine ve yaklaşan siyasi süreçte ittifakını pekiştirmek için meşruiyet arayışına yol açtı.
Özgürlük ve Değişim Güçleri’nden kaynaklar ise, 25 Ekim 2021’den önce olduğu gibi, yönetimde her türlü ortaklık konusunda orduyla herhangi bir doğrudan müzakereyi reddetme pozisyonuna uygun olarak, toplantının gayri resmi olduğunu, bu nedenle Merkez Konseyi’nin toplantıya katılmayı kabul ettiğini bildirdi.
Ülkedeki krize çözüm arayan Dörtlü Mekanizma, önümüzdeki günlerde siyasi süreci ilerletmek için ikinci bir adımın atılmasını bekliyor.
Kaynaklar, Batılı yetkililerle görüşmeler yapıldığını ve ordunun siyasetten çıkışı konusunda Dörtlü Mekanizma ya da Troyka ülkelerinin tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını ifade etti.
Muhalefet güçleri, ana aktörlerin görüşleri arasındaki anlaşmazlığın giderilmesi için uluslararası çabalara güveniyor.
Suudi Arabistan ve ABD’nin arabuluculuğu, Özgürlük ve Değişim Güçleri’nin Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi’nden (IGAD) oluşan üçlü mekanizma tarafından desteklenen doğrudan müzakere sürecine katılmayı reddetmesinin ardından krize bir çözüm getirmek için yürütülüyor.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.