Tinder Avcısı şimdi de 21 yaşındaki bir modelle birlikte

Şimon Hayut yeni sevgilisinin adını saklı tutuyor

Şimon Hayut, sosyal medya hesaplarında hala Simon Leviev adını kullanıyor (Facebook / Simon Leviev)
Şimon Hayut, sosyal medya hesaplarında hala Simon Leviev adını kullanıyor (Facebook / Simon Leviev)
TT

Tinder Avcısı şimdi de 21 yaşındaki bir modelle birlikte

Şimon Hayut, sosyal medya hesaplarında hala Simon Leviev adını kullanıyor (Facebook / Simon Leviev)
Şimon Hayut, sosyal medya hesaplarında hala Simon Leviev adını kullanıyor (Facebook / Simon Leviev)

Simon Leviev adını kullanarak birlikte olduğu kadınları dolandıran ve Tinder Avcısı lakabıyla tanınan Şimon Hayut'un yeni bir sevgilisi olduğu öğrenildi.
İsrail merkezli Kanal 12, Hayut'un 21 yaşındaki Britanyalı bir modelle sevgili olduğunu doğruladı.
Kanala konuşan Hayut, "Bu yeni bir ilişki ve hayatımın zorlu bir dönemindeyim. Nereye varacağını göreceğiz" dedi.
Hayut, 3 Eylül'de Facebook hesabında bir kadınla fotoğrafını paylaşarak açıklamaya "Bebeğim" yazmıştı.

31 yaşındaki dolandırıcının yeni biriyle birlikte olduğu iddiası ilk olarak bu paylaşımın ardından ortaya atıldı.
Fakat ilerleyen saatlerde bu fotoğrafın 2018'de çekildiği ve kadının Hayut'la sadece arkadaş olduğu ortaya çıktı.
Haber kanalının iletişime geçtiği Hayut, yeni bir kız arkadaşı olduğunu doğruladı fakat söz konusu kadının adını ve fotoğrafını gizli tuttu.
Netflix'te 2 Şubat'ta yayımlanan Tinder Avcısı (Tinder Swindler) belgeseli, Hayut'un sevgililerini dolandırarak onları milyonlarca dolar borca soktuğunu tüm dünyaya duyurmuştu.
Dolandırıcının o dönemki sevgilisi İsrailli model Kate Konlin, Hayut'u savunmuş ve bu iddiaların hepsinin yalan olduğunu söylemişti.
Hayut'un bu ilişkisi uzun sürmedi ve çift nisanda ayrıldı. 
Hayut, Netflix belgeselinde konuşan üç kadını dolandırmaktan suçlu bulunduktan sonra Finlandiya'da iki buçuk yıl hapis yatmış ve 2017'de serbest bırakılmıştı. 
Dolandırıcı, iki yıl sonra İsrail'de de benzer bir suçla 15 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Hayut, 5 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.
Sahte kimlik kullandığı kanıtlandıktan sonra nisanda İspanya'da da hakkında yakalama emri çıkarılan Hayut, ülkesi İsrail'de gündelik hayatına devam ediyor.
Independent Türkçe, Times of Israel, Kanal 12



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature