Rusya, Mısır’ın ilk nükleer santrali için reaktör üretmeye başladı

Mısır, Rusya’nın El-Dabaa Nükleer Santrali'ndeki birinci güç ünitesinde reaktör üretimine başlamasıyla birlikte yeni bir operasyonel adım atmış oldu.

ROSATOM Genel Müdürü Likhachev, El-Dabaa Nükleer Santrali'ndeki birinci güç ünitesi için reaktör üretimini başlattı.
ROSATOM Genel Müdürü Likhachev, El-Dabaa Nükleer Santrali'ndeki birinci güç ünitesi için reaktör üretimini başlattı.
TT

Rusya, Mısır’ın ilk nükleer santrali için reaktör üretmeye başladı

ROSATOM Genel Müdürü Likhachev, El-Dabaa Nükleer Santrali'ndeki birinci güç ünitesi için reaktör üretimini başlattı.
ROSATOM Genel Müdürü Likhachev, El-Dabaa Nükleer Santrali'ndeki birinci güç ünitesi için reaktör üretimini başlattı.

Mısır’ın ilk nükleer santralinin inşa etme projesinde Rusya'nın nükleer santraldeki birinci güç ünite için reaktör üretmeye başladığının duyurmasıyla yeni bir operasyonel adım atıldı. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATOM), Akdeniz kıyısında (Kahire'nin kuzeybatısı) Matruh ilinin ed-Dabaa ilçesinde bir nükleer santral inşa ediyor. Nükleer santral, her biri bin 200 megavat kapasiteli, toplam 4 bin 800 megavat elektrik üretecek 4 nükleer reaktörden oluşuyor.
El-Dabaa Nükleer Santrali Proje Yönetimi Genel Danışmanı Grigory Sosnin, Mısır’daki santral için seçilen nükleer reaktör teknolojisinin, onu Afrika Kıtası’nda bulunmayan, en güvenli ve son teknolojiye sahip en gelişmiş nükleer santrallerden biri haline getirdiğini söyledi. Şarku'l Avsat'a konuşan Sosnin, nükleer santralin, atmosfere salınan karbondioksit miktarının azaltılmasına önemli ölçüde katkıda bulunacağını da sözlerine ekledi.
ROSATOM Genel Müdürü Alexey Likhachev pazar akşamı, ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin birinci güç ünitesi için reaktör üretimini başlattı. Bir şenlik havasında yapılan törende Likhachev, “Bugün burada sadece reaktör üretmeye değil, Mısır'da yeni bir yaşam tarzı kurmaya da başlıyoruz” diyerek ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin ‘ülkeye 100 yıl boyunca sürdürülebilir yeşil enerji sağlayacağına’ dikkat çekti.
Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin birinci güç ünitesinin reaktör gövdesi için ara parçaların üretim süreci 1 Haziran 2022 tarihinde St. Petersburg yakınlarındaki Kolpino'daki üretim tesisinde, Nükleer Santraller Kurumu (NPPA) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Emced el-Vekil başkanlığındaki Mısırlı bir heyetin katıldığı törenle başlamıştı.
Ed-Dabaa Nükleer Santrali projesi, Rusya ve Mısır arasında imzalanan ve 11 Aralık 2017 tarihinde yürürlüğe giren sözleşme kapsamında hayata geçirildi. Sözleşmeye göre Rusya, sadece santrali inşa etmekten sorumlu olmayacak, aynı zamanda santralin çalışmaya devam ettiği süre boyunca santrale nükleer yakıt tedarik edecek. Rusya ayrıca nükleer santraldeki personele yönelik eğitim programları düzenleyerek Mısır tarafına yardımcı olacak ve ilk 10 yıl, santralin işletilmesine ve bakımına destek sağlayacak.
Mısır Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Muhammed Şakir bir süre önce yaptığı açıklamada, nükleer santralin birinci güç ünitesinin tamamlanmasını ve 2026 yılına kadar denemelerini bitirmesini beklediklerini söylemişti. NPPA Yönetim Kurulu Başkanı Vekil de geçtiğimiz aralık ayında, Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin 2030 yılına kadar 4 bin 800 megavat elektrik üreterek tam kapasiteyle çalışacağı bilgisini vermişti.



Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)

Faşir’deki saldırılardan sağ kalanlar, geçtiğimiz ekim ayında Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bu yana maruz kaldıkları veya tanık oldukları korkunç ihlalleri anlattılar.

Yedi yakın aile üyesiyle birlikte Faşir’den kaçan, ancak beraberindekilerin başlarına ne geldiğini bilmeyen Ahmed Cibril, “O gece çıplak ayakla ve pijamalarımızla yola çıktık ve yolda HDK üyelerinin yoğun ateşi altında kaldık... Birçoğu öldü ve yaralandı” dedi. Faşir’den yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki et-Tavile Mülteci Kampı’na giderken onlarca kişinin açlık ve susuzluktan öldüğünü, diğerlerinin ise aldıkları ağır yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık olduğunu ekledi.

Telefonla Şarku’l Avsat’a konuşan sağ kalanlar, HDK’nın yüzlerce aileyi gözaltı merkezlerinde ve barınaklarda zorla alıkoymaya devam ettiğini ve birçoğunun açlıktan öldüğünü veya vurulduğunu söyledi.

Sağ kalanlardan biri şöyle dedi:

Ağaçlara asılmış kadın ve erkeklerin cesetlerini gördük, kimse onlara yaklaşamadı.

Faşir'in HDK’nın eline geçmesinden birkaç gün sonra şehirden ayrılan Avukat Adam İdris şöyle konuştu:

“HDK bizi camilere gitmeye zorladı, orada bizi videoya aldı ve ardından her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen videolar yayınladı, oysa gerçekte silahsız vatandaşları gözaltına alıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında büyük miktarlarda para talep ediyordu.”

İki çocuk annesi bir kadın ise şöyle anlattı:

“Kadınları sıraya dizip silahlarını bize doğrulttular ve sonra para ve altın var mı diye bakmak için giysilerimizi aradılar. HDK üyeleri tarafından cinsel şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bize ırkçı hakaretler ettiler.”

Sudan’da 2023 yılının nisan ayı ortalarında, tüm güçleri tek bir ordu altında birleştirme çabaları sırasında ordu ile HDK arasında başlayan anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü.


Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.