Irak'ta Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi arasında Maliki sızıntıları ve Hanana sızıntıları savaşı

Federal Yüksek Mahkeme, bugün Irak Meclisi’nin feshini görüşecek

Nuri el-Maliki ve Mukteda es-Sadr
Nuri el-Maliki ve Mukteda es-Sadr
TT

Irak'ta Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi arasında Maliki sızıntıları ve Hanana sızıntıları savaşı

Nuri el-Maliki ve Mukteda es-Sadr
Nuri el-Maliki ve Mukteda es-Sadr

Irak yargısının ‘Maliki sızıntıları’ adıyla bilinen dosyanın halen açık olduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini açıkladığı bir dönemde, Sadr Hareketi’nin önde gelen bazı isimleriyle ilgili yeni sızıntılar ortaya çıktı.
Koordinasyon Çerçevesi, Hukuk Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin sızdırılan ses kayıtlarını çeşitli şekillerde savunmaya çalışırken, başta Mukteda es-Sadr olmak üzere Sadr Hareketi, gerek Sadr'ın baş rakibi olarak Maliki olsun gerekse Koordinasyon Çerçevesi’ndeki diğer güçlerin liderleriyle olsun aralarındaki husumeti kullanmaya çalıştı. Sadr, Twitter hesabından paylaştığı tweetler aracılığıyla Maliki'yi suçlarken, Koordinasyon Çerçevesi’nin liderleri tarafından onu reddetmesi için yapılan birkaç çağrıya rağmen, hukukun üstünlüğü de dahil olmak üzere Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki tüm taraflarla olan ilişkiye bağlı kaldı. Maliki'nin ses kaydının sızdırılmasının ardından en çok dikkati çeken sızıntı, bir bakanın parti liderine bağlılık yemini ettiği ses kaydı oldu. Irak yargısı halen bu dosyayı sonuçlandırabilmiş değil. Aynı durum Maliki sızıntıları için de geçerli. Bir yargı kaynağına göre soruşturmalar yasal prosedürlere uygun olarak devam ediyor. Irak basını, bir yargı kaynağından ‘bu dosya kapanmadı’ çeklindeki açıklamayı aktardı. Aynı kaynak, gerçeklere ulaşmak için soruşturmada çok sayıda uzman kuruluşun yer aldığını belirtti. Adli makamlara dosyanın kapatılması yönünde herhangi bir baskı yapılmadı ancak sonuçların kısa bir sürede açıklanması için soruşturma makamlarının acele etmesini gerektiren ve her geçen gün azalan bir hukuki süreç söz konusu.
Irak’ın en ünlü teknik ekibi olan ‘Barış için Teknoloji’ ekibi, Maliki'ye ait olduğu öne sürülen ses kaydığının ‘sahte olmadığını’ belirterek, doğruluğunu teyit etti. Maliki'nin, ses kaydını defalarca kez inkâr etmesine ve başka konuşmalarından yapılan alıntıların montajlanarak sahte bir ses kaydı oluşturulduğunu iddia etmesine rağmen, ses kaydı üzerinde yapılan teknik incelemeler bunun aksini gösteriyor.
Buna karşın ‘Hanana sızıntıları’ adıyla bilinen ve Sadr Hareketi’nin önde gelen liderlerine atfedilen ses kayıtları da sızdırılmıştı. Sadr Hareketi, şu ana kadar bu konuda herhangi bir yorumda bulunmadı. Ancak Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin Sadr Hareketi ile yeni savaşlarında söz konusu ses kayıtlarını kullanmaya çalıştığı görülüyor. Erbain ziyareti vesilesiyle iki taraf arasında yapılan ateşkes bile ‘El-Hadidiye (Demir) Blok’ olarak bilinen Sadr Hareketi’nin içindeki uyumu baltalamak amacıyla basında söz konusu ses kayıtlarını sömürme ve kışkırtma girişimlerini durduramadı.
Sadr Hareketi, sızıntılarla ilgili yorum yapmamış olsa da, Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr, olan biten karşısında aynı tutumu sürdürmekte ısrar ediyor. Sadr’ın temsilcisi, halen Sadr’a yakın olduğu düşünülen Başbakan Mustafa el-Kazımi'nin himayesinde düzenlenen ulusal diyalog toplantılarının ikincisine de katılmadı. Sadece bu kadar da değil. Iraklı liderler hükümet sarayında buluşurken, Sadr, Twitter’dan taraftarlarına hitaben “Reforma devam edin” yazdı. Bu da Koordinasyon Çerçevesi’nin Sadr Hareketi’ne karşı kullanmak istediği sızıntıları görmezden geldiğinin bir işareti olarak görüldü. Sadr tweetinde, İran'la arasındaki mesafenin açık bir göstergesi olarak “Biz ne Doğuluyuz ne de Batılıyız” ifadelerine yer verdi.
Irak’taki gelişmeleri takip eden gözlemcilere göre Sadr’ın destekçileri, Sadr'ın çağrıda bulunduğu hedeflere ulaşmadan Meclis’ten çekilmeleri talimatı vermesinin, Koordinasyon Çerçevesi güçleriyle karşı karşıya gelme şansını kaybetmelerine neden olduğunu düşünüyorlar ve tek umutları Federal Yüksek Mahkeme’nin alacağı kararlar. Federal Yüksek Mahkeme bugün, Meclis’i feshetmeye bahane olarak istifa eden Sadr Grubu milletvekillerinin Meclis’e geri dönmeleri meselesini değerlendirecek.
Geçtiğimiz hafta Yeşil Bölge’de yaşanan çatışmalarda onlarca kişinin ölmesinin ve birçoğunun yaralanmasının ardından hem Sadr Hareketi hem de Koordinasyon Çerçevesi ateşkes kararı alsa da tüm göstergeler sızıntı savaşının devam edeceğini gösteriyor. Öte yandan geçtiğimiz aylarda Sadr'a karşı bazı zaferler kazandıklarını hissetmeye başlayan Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Başbakan Kazımi'nin başlattığı ulusal diyalog toplantılarına katılırken, en büyük blok olarak hükümeti tek başına kurmak için bir meclis oturumu düzenleme konusunda ısrar ediyor. Sadr Hareketi destekçileri, bugün Federal Yüksek Mahkeme'nin alacağı kararı merakla bekliyorlar. Çünkü sonraki adımlarını bu karar çerçevesinde belirleyecekler. Federal Yüksek Mahkeme’nin Meclis'i feshetmenin, yetkisi dahilinde olmadığını açıklaması durumunda, Sadr Hareketi destekçilerinin umutları istifa eden milletvekillerinin geri dönme ihtimaline ilişkin Mahkeme’nin bu ay sonunda vereceği yeni kararla başka bahara ertelenecek.
Federal Yüksek Mahkeme’nin Meclis’i feshetme kararı alması halinde ise Sadr Hareketi destekçileri, yaklaşan erken seçimlerle güçlü bir şekilde sahneye dönecekler. Yeşil Bölge olaylarından sonra sokak kartını kaybetme olasılığıyla birlikte Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin Sadr olmadan bir hükümet kurma şansları da azalacak.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.