Pakistan: Siyasi kriz, hükümetin teröre odaklanmasını engelliyor

Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah'ın Karaçi'deki mezarında dün nöbet tutan bir hava kuvvetleri mensubu (EPA)
Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah'ın Karaçi'deki mezarında dün nöbet tutan bir hava kuvvetleri mensubu (EPA)
TT

Pakistan: Siyasi kriz, hükümetin teröre odaklanmasını engelliyor

Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah'ın Karaçi'deki mezarında dün nöbet tutan bir hava kuvvetleri mensubu (EPA)
Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah'ın Karaçi'deki mezarında dün nöbet tutan bir hava kuvvetleri mensubu (EPA)

Pakistan'da derinleşen siyasi kriz, Pakistan Talibanı'nın (TTP) ülkenin batı sınırlarında yeniden tehdit teşkil ettiği bir dönemde hükümetin terörizm ile mücadeleye odaklanmasına engel oluyor. Radikalizm ve terörizm karşısında tek güçlü kale konumundaki Pakistan ordusu, geçmişte Pakistan-Afganistan sınır bölgelerindeki askeri operasyonlara destek veren siyasi güçlerden sert eleştiriler alıyor.
Pakistan güvenlik güçlerinin neredeyse her gün karşı karşıya kaldığı terörist saldırılar, çok sayıda can kaybının kaydedilmesine neden oluyor. Ancak Pakistan hükümetinin ise muhalefetin gün geçtikçe artan siyasi eleştirileriyle meşgul olduğu anlaşılıyor.
Yeni Başbakan Şahbaz Şerif’i ve hükümetini eleştirmekle yetinmeyen muhalefet lideri İmran Han, aynı zamanda askeri liderlere karşı doğrudan bir eleştiri kampanyası yürütüyor. İmran Han’ın daha önceki açıklamaları, Orgeneral Bacva’nın emekli olmasının ardından Kasım ayında göreve atanacak olan bir sonraki genelkurmay başkanı hakkında şüphe uyandırmıştı. Hemen ardından ordunun medya kanalı ise bu açıklama üzerine ordu saflarında yoğun bir öfkenin hakim olduğunu belirtmişti.
Pakistan ordusu 2014 yılında kabile bölgelerindeki militanlara yönelik büyük bir operasyon başlattığı sırada tüm siyasi liderler, dönemin Genelkurmay Başkanı General Eşfak Pervez Kayani'nin daveti üzerine İslamabad'da bir araya gelmiş, ordunun kabile bölgelerine yönlendirilmesi hususunda fikir birliğine varmıştı. Bazı uzmanlar, Pakistan gibi küçük bir meselenin büyük siyasi krizlere yol açabileceği, siyasi olarak bölünmüş bir toplumda bu tür bir siyasi uzlaşmanın gerekli olduğu üzerine duruyor.
Bu gibi derin siyasi kriz zamanlarında, ordunun kurumsal müdahalesine ve üst düzey subayların ülke siyasetindeki rolüne yönelik şiddetli eleştiriler, son derece rahatsız edici bulunuyor.
Aslında eleştiriler, Pencap’ın merkezi ve kuzeyi ile Hayber Pahtunhva bölgelerinde popüler olan iki büyük parti Pakistan Adalet Hareketi (Tehrik-i İnsaf PTI) ve Pakistan Müslüman Birliği-Navaz (PML-N) tarafından yönlendiriliyor.
Orgeneral Bacva ve üst düzey subayların siyasete karıştığı iddiasıyla ilgili tartışmalar, ordu için büyük bir krize dönüşebilir. Bu durum, sınır bölgelerindeki vaziyet nedeniyle ordu Pakistanlı Talibanı'na karşı büyük askeri operasyon başlatmaya mecbur kaldığı taktirde üst düzey subayların ülkenin siyasi seçkinlerini siyasi bir uzlaşmada bir araya gelmeye zorlamalarında büyük sorunlara neden olabilir.
Batı sınırındaki durum Pakistan güvenlik kurumu için endişe verici bir halde. Nitekim Taliban ile yapılan görüşmelerde bir sonuç elde edilemiyor. Bir askeri uzman, Pakistan ordusunun şuan Pakistan-Afganistan sınır bölgelerinde yeniden konuşlanan Pakistan Talibanı aleyhinde büyük bir operasyon daha başlatmak zorunda kalacağı olasılığına değindi. Pakistanlı bir yetkili ise “Ağustos 2021'nin ardından Afganistan'da saflarını yeniden toparlamasına imkan sağlanması sonrasında Pakistan Talibanı, Pakistan güvenlik güçleri ve şehir merkezleri için bir kez daha büyük bir terör tehdidi teşkil edebilir” vurgusunda bulundu.



Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)
TT

Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)

Malezya polisi bugün, sosyal medya üzerinden DEAŞ ideolojisini yayarak ve bağış toplayarak DEAŞ’ı desteklediklerinden şüphelenilen 36 Bangladeşli göçmen işçinin tutuklandığını duyurdu.

Polis Genel Müfettişi Muhammed Halid Ismail, Malezya'ya fabrikalarda, şantiyelerde ve benzin istasyonlarında çalışmak üzere gelen Bangladeşlilerin, nisan ayından bu yana düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda tutuklandığını söyledi.

Bugün televizyonda yayınlanan basın toplantısında konuşan Halid, “Grup, Suriye'de ya da (Irak Şam İslam Devleti -DEAŞ) ile birlikte savaşmak üzere üye toplamaya çalıştı” dedi.

“Suriye'ye ve Bangladeş'e göndermek üzere para topladılar” diyen Halid, toplanan paranın e-cüzdanlar ve uluslararası para transfer hizmetleri aracılığı ile gönderildiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aşırılıkçı grup 2014 yılında Suriye ve komşu Irak'ta geniş alanların kontrolünü ele geçirerek sözde “halifelik” ilan etti ve 2017 yılında Irak'tan, 2019 yılında da Suriye'den çıkarıldı. Grup varlığını esas olarak Suriye'nin uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdü.

Malezyalı yetkililer tarafından tutuklananlardan 5’i terör örgütlerine üye olmak, aşırılıkçı ideolojileri yaymak ve terör faaliyetleri için fon toplamakla suçlanıyor.

Diğer 16 kişi aşırılık yanlısı grubu destekledikleri şüphesiyle soruşturma altında tutulurken, 15 kişinin de sınır dışı edilmesine karar verildi.

“WhatsApp gruplarında 100 ila 150 arasında üyeleri olduğunu düşünüyoruz” diyen Halid, soruşturmaların devam ettiğini ifade etti.

Halid, “Yıllık 118 $ (RM500) civarında bir üyelik ücreti topladılar, ilave bağışlar ise gönüllü olarak yapıldı” dedi.

Grubun diğer ülkelerdeki DEAŞ hücreleriyle bağlantıları olup olmadığı sorusuna Halid, polisin hala "diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla ve (Interpol) ile birlikte... terörist ağlarını ortaya çıkarmak için" çalıştığını söyledi.

Malezya, ülkenin ana imalat ve tarım sektörlerindeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçüde yabancı işçilere güveniyor. Her yıl on binlerce Bangladeş vatandaşı bu işleri doldurmak için ülkeye geliyor.