Arap Birliği, ‘Cezayir Zirvesi’ tartışmasını çözdü

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap dışişleri bakanları toplantısında (Arap Birliği)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap dışişleri bakanları toplantısında (Arap Birliği)
TT

Arap Birliği, ‘Cezayir Zirvesi’ tartışmasını çözdü

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap dışişleri bakanları toplantısında (Arap Birliği)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap dışişleri bakanları toplantısında (Arap Birliği)

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap Birliği Konseyi’nin 32. Oturumunun zirve düzeyindeki toplanmasıyla ilgili tartışmalara değinerek, “Arap dışişleri bakanlarının toplantısında, bir sonraki Arap Zirvesi'nin 1-2 Kasım'da Cezayir'de düzenlenmesi konusunda mutabık kalındığını” söyledi. Erteleme veya devretme ihtimalinden söz etmenin doğru olmadığını söyleyen Gayt, özellikle verilen 3 yıllık aranın ardından zirveyi gerçekleştirmenin önemine dikkat çekti.
Ebu  Gayt,  Mısır’ın başkenti Kahire'de düzenlenen Arap Birliği Dışişleri Bakanları 158. Olağan Toplantısı sonrası yaptığı basın toplantısında, Suriye'nin Arap Birliği’ne yeniden katılması konusunun "uzun süredir gündemde" olduğuna işaret ederek, "Şam yönetiminin kendisini zirveden dışladığını" ifade etti. Zirvede birçok Arap meselesinin konuşulduğuna değinene Ebu Gayt, “Suriye’de çözüm yok. Irak'ta seçimler yapıldı ve hükümet kurulamadı. Libya’da sorun var. Trablus’ta iç savaş hakim” ifadelerini kullandı.
Arap Birliği Genel Sekreteri’nin bu açıklamaları, son haftalarda Cezayir Dışişleri Bakanı’nın Ramazan Lamamra’nın Cezayir’de yapılması planlanan Arap Birliği Zirvesi’nde Suriye’nin Birliğe dönüş meselesini görüşülmesini istemediğini bildirdiği tartışmaların ardından geldi. Dün yaşanan olumlu bir gelişmede Lamamra, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi’ye, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’dan önümüzdeki Kasım ayında yapılması planlanan Arap Birliği Zirvesi’ne katılım davetini içeren bir mesaj iletti.
Ebu Gayt, Arap Dışişleri Bakanları Konseyi'ndeki konuşmasında, "Cezayir'de yapılması planlanan bir sonraki zirveyi sabırsızlıkla beklediğini belirterek, Arap Birliği’ni korumak için her türlü anlaşmazlığı ve sorunu içermenin gerekliliğini" vurguladı.
Genel Sekreter açıklamasında, Arap krizlerindeki istikrarı sağlamak, halkların acılarını sona erdirmek ve ülkelerin son yıllarda maruz kaldığı kan ve kayıpları durdurmak için siyasi çözümün mümkün olan tek seçenek olduğunu bildirdi. Açıklamasında, Filistin sorununu çözmek için siyasi yolun dondurulmasının “geleceğe karşı bir suç” olduğu uyarısında bulunan Ebu Gayt, Filistin sorununa, işgale son vererek ve 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devleti kurarak adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının bu bölgenin uzun vadede istikrarının en önemli anahtarı olmaya devam ettiğini yineledi.
Ebu Gayt, Arap Birliği’nin küresel gelişmelere Arap çıkarları ve bunların nasıl korunacağı, güçlendirileceği ve savunulacağı gibi ana açıdan baktığını söyledi. Arap Birliği’nin öncelik olarak gıda güvenliği konusunda kapsamlı bir çalışma benimsediğini söyleyen Ebu Gayt, “ Dünya tehlikeli, art arda gelelerin krizlerin hızlanmasını yaşıyor. Her ülke kendisini bu krizlerin ortasında buluyor, sonuçlarıyla başa çıkmak ve gidişatına yanıt vermek zorunda kalıyor… Arap dünyası bundan muaf değil. Ukrayna'daki savaş ve koronavirüs pandemisinin etkileriyle ortaya çıkan ekonomik yavaşlama, piyasalarda ve tedarik zincirlerinde aksamaya neden oluyor” şeklinde konuştu.
Arap Dışişleri Bakanları Konseyi 158. Dönem çalışmaları, bir önceki oturumun başkanı sıfatıyla Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib’in bakanlar düzeyindeki konuşmasıyla başladı. Buhabib, uluslararası gelişmelerin, yalnızca enerji ve gıda kriziyle ilgili değil, aynı zamanda dünyadaki jeopolitik manzarayı yeniden çizme bağlamında devam eden kutuplaşma sürecine de büyük zorluklar getirdiğine değinerek, ülkeler ve halkların çıkarlarını korumak için koordinasyon seviyesinin yükseltilmesine atıfta bulundu.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.