Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'nın Batılı ülkelere ihracatını kısıtlamak istiyor

Kiev, Moskova'nın tahıl anlaşmasını gözden geçirme niyetini açıklaması karşısında şaşkın

Ukrayna tahılı yüklü Navi Star adlı gemi Karadeniz'deki Odessa Limanı’ndan ayrılmayı bekliyor (AP)
Ukrayna tahılı yüklü Navi Star adlı gemi Karadeniz'deki Odessa Limanı’ndan ayrılmayı bekliyor (AP)
TT

Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'nın Batılı ülkelere ihracatını kısıtlamak istiyor

Ukrayna tahılı yüklü Navi Star adlı gemi Karadeniz'deki Odessa Limanı’ndan ayrılmayı bekliyor (AP)
Ukrayna tahılı yüklü Navi Star adlı gemi Karadeniz'deki Odessa Limanı’ndan ayrılmayı bekliyor (AP)

Kiev’den yapılan açıklamada, Moskova'nın Ukrayna'nın Karadeniz limanlarından tahıl ihracatını yapmasını sağlayan anlaşmayı gözden geçirme niyetini açıklaması karşısında duyulan şaşkınlık ifade edildi. Açıklamada, anlaşmanın şartlarının uygulandığı ve bu şartlara sıkı sıkıya bağlı kalındığını belirtilirken anlaşma, tahılın ihraç edileceği yerin belirlenmesinde Moskova'ya herhangi bir rol vermediği için Rusya’nın uluslararası anlaşmadaki yükümlülüklerinden geri çekilmesi için hiçbir gerekçe olmadığı vurgulandı. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Mikaylo Podolyak, İstanbul'da imzalanan sözleşmelerin yalnızca kargo gemilerinin Karadeniz'deki hareketiyle ilgili olduğunun altını çizerek “Rusya Ukrayna'ya tahılını nereye göndereceğini söyleyemez, Ukrayna da Rusya'ya aynısını yapamaz” ifadelerini kullandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in açıklamasının ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin danışmanı Podolyak, Reuters’a yaptığı açıklamada, Putin’nin iki taraf arasında Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde imzalanan İstanbul Tahıl İhracatı Anlaşması’nın tahılın ulaşacağı ülkelerin sınırlandırılması için değiştirilmesinin görüşüleceğine ilişkin açıklamasını ‘şaşırtıcı’ ve ‘temelsiz’ olarak nitelendirdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da aralarında olduğu üst düzey birkaç Rus yetkili, son 24 saat içinde yaptıkları açıklamalarda, Moskova'nın anlaşmanın şartlarından memnun olmadığını ve Batı'nın yükümlülüklerini yerine getirmediğini söylediler. Moskova, gıda ihracatına izin vermek için Ukrayna'nın güney limanlarındaki askeri ablukanın hafifletilmesi karşılığında kendi ifadesiyle ‘tarım ürünleri ve gübre ihracatını sekteye uğratan’ bazı lojistik yaptırımların kaldırılacağına dair söz verildiğini, ancak yerine getirilmediğini vurguladı. Dışişleri Bakanı Lavrov Salı günü yaptığı açıklamada, Batı tarafından yaptırımların hafifletilmesi yönünde herhangi bir adım atılmadığını söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çarşamba günü yakın gelecekte küresel bir gıda krizi yaşanabileceği konusunda uyarırken tahıl sevkiyatı yapılacak ülkelerin sınırlandırılması için Ukrayna ile yapılan tahıl ihracatı anlaşmasının değiştirilmesinin görüşüleceğini söyledi. Putin, Ukrayna'dan yapılan tahıl ihracatının ‘yoksul ülkeler yerine çoğunlukla Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gittiğini ve bunun bir tehlike (insani bir felaket) teşkil ettiğini’ vurguladı.
Rusya'nın Vladivostok kentinde düzenlenen 7. Doğu Ekonomik Forumu'nda konuşan Putin, Batı’nın anlaşmanın hükümlerine uymadığını ve tahılın büyük bir kısmının fakir ülkeler yerine AB’ye gittiğini söyledi. Rusya'nın, gelişmekte olan ülkelerde artan gıda fiyatlarının düşürülmesine yardımcı olacağı gerekçesiyle Türkiye ve Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğunda Temmuz ayında tahıl ihracatı anlaşmasını imzaladığını vurgulayan Rus lider, “Ancak bunun yerine zengin Batılı ülkeler bundan yararlanıyor” dedi.
Rusya Devlet Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'yi aracı ülke olduğu için bunun dışında tuttuğumuzda Ukrayna'nın tahıl ihracatının neredeyse tamamı gelişmekte olan fakir ülkelere değil, AB’ye gidiyor.”
Ukrayna’dan gelen tahıl yüklü 87 gemiden sadece iki tanesinin BM Dünya Gıda Programı (WFP) için yaklaşık 2 milyon tonun 60 bin tonu tahıl taşıdığını söyleyen Putin, “Gelişmekte olan ülkeler aldatıldılar ve hala da aldatılıyorlar. Bu yaklaşımla, dünyadaki gıda sorunlarının artacağı ve bunun da eşi benzeri görülmemiş bir insani felakete yol açabileceği ortada” şeklinde konuştu. Tahıl ve diğer gıda ihracat hedeflerinin sınırlandırılmasının düşünülebileceğini söyleyen Putin, bununla ilgili olarak geçtiğimi Temmuz ayında Ukrayna'nın güney limanlarından yapılan ihracata yönelik ablukanın kaldırılması amacıyla imzalanan tahıl ihracatı anlaşmasına arabuluculuk yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.
Dünyanın en büyük tahıl ihracatçılarından biri olan Ukrayna, Rusya’nın 24 Şubat'ta işgaline başlamasının ardından neredeyse tüm tahıl ihracatını durdurmak zorunda kaldı. Kiev ve Moskova'nın Temmuz ayında BM’nin ve Türkiye’nin himayesinde bir anlaşma imzalamasının ardından Karadeniz limanları üzerinden tahıl ihracatı yeniden başladı. Putin, “Ukrayna’nın tahıl ihracatının başlaması için ne gerekiyorsa yaptık, bunu Türkiye ile yaptık” dedi. Ardından Putin, “Ancak mevcut yaklaşım, dünyadaki gıda sorunlarını artırabilir ve eşi benzeri görülmemiş bir insan felakete yol açabilir” ifadelerini kullandı.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.