Kevin Hart ve Mark Wahlberg, Netflix'teki son filmleriyle hiç istemedikleri bir rekor kırdı

Film kesinlikle bir etki bırakıyor ama umdukları gibi değil

Fotoğraf: IMDB
Fotoğraf: IMDB
TT

Kevin Hart ve Mark Wahlberg, Netflix'teki son filmleriyle hiç istemedikleri bir rekor kırdı

Fotoğraf: IMDB
Fotoğraf: IMDB

The Independent'ta yer alan habere göre Kevin Hart ve Mark Wahlberg, son çıkan Netflix filmleriyle felaket bir rekor kırdı.
Aktörler, normalde ev işleri ve çocukların bakımıyla ilgilenen bir babanın eski dostuyla geçirdiği çılgın hafta sonunu anlatan komedi filmi Boş Zaman'da (Me Time) birlikte rol alıyor.
Hart'ın filmleri genel olarak aldığı övgülerle anılmasa da, Boş Zaman özellikle sevilmemiş gibi görünüyor.
İnceleme sitesi Rotten Tomatoes'ta sadece yüzde 7 gibi düşük bir eleştirmen oyu alan film, iki oyuncunun da kariyerinin en kötü puanlanan yapımı oldu.
Rotten Tomatoes'ta genelde eleştirmen ve izleyici puanı arasında büyük bir fark olur ama Boş Zaman'da durum böyle değil. Bu haber yazıldığı sırada filmin seyirci puanı yüzde 29'du.
Bu skor, Wahlberg'ün büyük ölçüde başarısız olduğu düşünülen ve sırasıyla yüzde 17 ve yüzde 43 eleştirmen puanı alan M. Night Shyamalan yönetmenliğindeki Mistik Olay (The Happening) ve Tim Burton'ın yeniden çektiği Maymunlar Gezegeni'nden (Planet of the Apes) bile daha düşük. 
Karşılaştırmak gerekirse, Wahlberg'ün kariyerinin en kötü ikinci filmi olarak değerlendirilen Sam Amca'nın Erleri'nin (Renaissance Man) puanı yüzde 12. Hart'ın bu unvana sahip filmi Zor Baba 3'ün (Little Fockers) ise yüzde 9'luk bir kıymetsiz puanı var.

Wahlberg'ün son filmi Rotten Tomatoes'ta oyuncunun kariyerinin en kötü yapımı olarak yerini aldı (Rotten Tomatoes)

Hart, filmin gösterime girmesinden kısa süre sonra hayranlarıyla yapımda yer alan "gizli mesajlar" hakkında alaycı bir mesaj paylaştı. Ünlü oyuncu, filmin "ebeveynlikteki cinsiyet dinamiklerine yönelik varsayımlara ilişkin anlatıyı değiştirdiğine" inandığını söyledi.
Boş Zaman, Netflix'ten izlenebilir. Bu haftanın en çok eleştirilen filmlerden biri de Michael Flatley'nin Blackbird'üydü.
Eleştirmen Mark Kermode, Blackbird için "gördüğüm en kötü filmlerden biri" dediği incelemesiyle hayranlarını histeri krizine soktu.
 



Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
TT

Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)

Bağımsız filmleriyle tanınan yönetmen ve aktör Mark Duplass, buluntu film tarzındaki korku serisi Creep ve Creep 2'deki eksantrik seri katil Josef rolüyle geri döndü.

Duplass, bu kez dehşeti televizyona taşıyor.

ABD'de Shudder ve AMC+'ta ekranlara gelen yeni dizi The Creep Tapes, Josef'in her bölümde farklı bir kurbanla maceralarını konu alıyor. 

Duplass, tüyler ürperten hikayeleri 25 dakikalık bölümlere bölerken, klasik sitcom'lardan ilham almış. 

Kulağa çılgınca gelse de The Creep Tapes'in, insanlara pandemi sırasında ailemle birlikte Friends ve Seinfeld'i art arda izlerken hissettiğim gibi hissettirmesini istedim.

"Kendimizi rahatlamış hissediyoruz"

ABD merkezli köklü gazete New York Times'a konuşan 47 yaşındaki aktör, yeni projesinden bahsederken şöyle dedi:

Jenerikten önce bir sahne var. Sonra jenerik başlıyor ve kendimizi rahatlamış hissediyoruz. Bu, tuhaf bir şekilde, bu karakteri seven insanlar için bir rahatlama ve eğlence dizisi olacak. Rahatsızlığın rahatlığı.

Duplass dizi boyunca korku faktörünün azalacağından endişe ettiğini de anlattı. Bunun yerine, mizahın yeni bir dehşet duygusu yarattığını keşfetmiş.

"Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız"

Amerikalı oyuncu, "İşin içine daha fazla mizah kattığımızda insanların çok daha rahatladığını gördük" diyerek ekledi: 

Bu kez zamanı geldiğinde korku daha yoğun bir seviyeye ulaştı. Mizah, herkesin benim bir katil olduğumu zaten bildiği gerçeğiyle kaybettiğimiz şok etkisini geri getirmemizi sağlıyor.

Mizah faktörünün büyük ölçüde dizinin doğaçlama doğasından geldiğini aktaran Duplass, "Hikayeyi bir gece önce ve sahneyi çekerken yazıyoruz" diye ekledi:

Buluntu film tarzında olduğu için doğaçlama yapıp daha sonra düzenleyemezsiniz. Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız. Çekim bittiğinde, aslında yazı da bitmiş oluyor.

Prömiyerini 15 Kasım'da yaptı

Yönetmen koltuğunda Patrick Brice'ın oturduğu dizi, prömiyerini 15 Kasım'da yaptı. 

2014 yapımı psikolojik korku filmi Creep ve 2017 tarihli devam filmi Creep 2, halen Netflix'te izlenebiliyor. 

Aynı evrende geçen The Creep Tapes ise henüz Türkiye'deki bir yayın platformunda gösterilmiyor.

Independent Türkçe, IndieWire, New York Times