Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor

Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor
TT

Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor

Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor

Sağlıklı beslenme uzmanı Dr. Leah Kavasheli, sürekli açlığın ciddi bir hastalığın işareti olduğunu açıkladı. Rus Novosti haber ajansının İzvestiya gazetesinden aktardığına göre, sürekli açlığın devam etmesi diyabet, gastrit, mide ülseri ve diğer ciddi hastalıkların bir işareti olabilir.
Kavasheli’ye göre, yemekten sonra açlık hissi ortaya çıkıyorsa veya bu his devam ediyor ve geçmiyorsa, arka planda vücutta bulunan hormonal dengesizlik yanında diyabet veya mide problemlerini gösterir.
Kalıcı açlığın nedenlerinden biri de tokluk hissinin merkezini etkileyen leptin hormonunun yetersizliği. Leptin, (yağ dokusu hücreleri, özellikle beyaz yağ dokusu tarafından salgılanan bir protein hormonu) gıda alımına yanıt olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle, bu hormon başarısız olursa, hücreler "aç" kalır, çünkü reseptörler hassas olmadığı için glikoz alamazlar. Bu da kişinin insülin direnci yani tip 2 diyabet hastası olduğunu gösterir.
Rus uzman ayrıca sürekli açlık hissinin yemek bağımlılığı gibi psikolojik rahatsızlıklara da işaret ettiğini kaydetti. Bu durum, aşırı yeme bozukluğu olarak isimlendirilir.
Her şeyden önce Kavasheli, psikolojik faktörü dışarda tutup, sorunun tıbbi yönlerini teşhis etmemiz gerektiğini vurguluyor. Sürekli açlık hissetme gibi bir sorununuz varsa Kavasheli ilk önce gastroenteroloji, endokrinoloji ve başka alanlarda uzmanlaşmış doktorlara muayene olmakla başlamayı öneriyor.
Kavasheli, “Bütün muayeneleri ve testleri geçtikten ve sürekli açlığın nedenini teşhis ettikten sonra, doktor hormonal dengeyi ve insülin direncini değiştirmek için gerekli ilaçları yazar” ifadelerini kullanıyor.



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC