Kraliçe II. Elizabeth'in ölümünü duyurmak için seçilen fotoğrafın hikayesi

Kraliyet Ailesi tüm resmi hesaplarda aynı siyah beyaz fotoğrafı kullandı

Kraliçe II. Elizabeth öldüğünde 96 yaşındaydı (Buckingham Sarayı)
Kraliçe II. Elizabeth öldüğünde 96 yaşındaydı (Buckingham Sarayı)
TT

Kraliçe II. Elizabeth'in ölümünü duyurmak için seçilen fotoğrafın hikayesi

Kraliçe II. Elizabeth öldüğünde 96 yaşındaydı (Buckingham Sarayı)
Kraliçe II. Elizabeth öldüğünde 96 yaşındaydı (Buckingham Sarayı)

Kraliçe II. Elizabeth, 8 Eylül Perşembe günü öldü ve Kraliyet Ailesi'nin vefat duyurusu onun siyah beyaz bir fotoğrafıyla yapıldı.
Kraliyet Ailesi'nin resmi sosyal medya hesapları, Britanya'nın en uzun süre görev yapan hükümdarının ölümünü, 15 yıl önce Kraliçe Elizabeth'in 80. doğum günü vesilesiyle Jane Bown'ın çektiği bir portreyle doğruladı.
1995'te Britanya İmparatorluk Nişanı (CBE) alan Bown, 2006'daki 80. doğum gününde Kraliçe'yi Mavi Salon'da otururken fotoğraflamak için talepte bulundu.
Merhum fotoğrafçı 2014'te The Independent'a verdiği bir röportajda "Sandalyenin etrafında dönerek yaklaşık üç film rulosu bitirdim" dedi.
Bown, "Nedimesi odaya girerken Kraliçe'nin nazikçe gülümsediği kareyi beğenmiştim..." diye ekledi.
Sonunda saray, koleksiyonlarına daha resmi olan önden çekilmiş portreyi seçti.
Kraliyet Koleksiyonu Vakfı'nın internet sitesindeki açıklamaya göre, Kraliçe II. Elizabeth 80. yaş günü başladığında baş ve omuz portresini çekmesi için Jane Bown'ı seçmişti.
Portre, Buckingham Sarayı'nda çekildi.

Bown, profesyonel fotoğrafçılık kariyerine 1940'ların sonunda başladı.
Kısa bir süre düğün fotoğrafları ve çocuk portreleri çektikten sonra Bown, 1949'da The Observer'a girdi.
Aralık 2014'te 89 yaşında hayatını kaybeden Bown, her zaman siyah beyaz çekim yaptı ve doğal ışık kullandı. 1960'larda kısa bir süre renkli fotoğraf çekmeyi denediyse de bunu "gürültülü ve dikkat dağıtıcı" buldu.
The Independent'a konuşan Bown, şunları söylemişti:
"Siyah ve beyazın sadeliğini ve doğrudanlığını tercih ediyorum. Altta yatan aydınlık ve karanlık desenleri vurguluyor ve özneye doğal bir ahenk katıyor."
Bown, 1995'teki CBE töreninde Kraliçe Elizabeth'in kendisini sanatçı olarak nitelendirmesine kısaca "Ben sanatçı değilim, sadece bir amatörüm" diyerek yanıt vermişti.
Buckingham Sarayı'ndan yapılan açıklamaya göre, 70 yıl boyunca devlet başkanlığı yapan, seleflerinden daha uzun süre görevde kalan, sosyal ve siyasi yaşamdaki önemli değişikliklere denk gelen Kraliçe, 8 Eylül Perşembe günü öğleden sonra Balmoral'da "huzur içinde" öldü.
Dünyanın dört bir yanından gelen anma mesajlarına yanıt veren Kral III. Charles, annesini "çok sevilen" ve "aziz bir hükümdar" olarak nitelendirdi.
Anma mesajı yayımlayan pek çok ünlü arasında Sör Tom Jones, Daniel Craig, Janet Jackson ve Elton John gibi isimler yer aldı.
Resmi açıklama, üst düzey Kraliyet mensuplarının Kraliçe'nin yanında olmak için Balmoral'a gitmelerinden kısa bir süre sonra, saat 18.40'ta yapıldı. Günün erken saatlerinde Avam Kamarası'na, doktorlar sağlığından endişe duyduğu için Kraliçe'nin tıbbi gözetim altına alındığı söylenmişti.
Eşi Camilla'nın Konsort Kraliçe unvanı aldığı Charles, "sevgili" annesinin ölümü hakkında "benim ve ailemin tüm üyelerinin en üzücü anı" dedi.



Netflix'in yeni bilimkurgu dizisi izleyicileri ekrana kilitledi

Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)
Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)
TT

Netflix'in yeni bilimkurgu dizisi izleyicileri ekrana kilitledi

Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)
Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)

Netflix izleyicileri, son günlerin çok konuşulan ve "akıllara durgunluk veren" bilimkurgu dizisini izlemek için ekran başına geçti. Çarpıcı Rotten Tomatoes puanı ve "ürkütücü" sürprizleriyle kısa sürede platformun en popüler yapımları arasına giren Sonsuzluk Yolcusu (El Eternauta) hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden tam not aldı.

Kült çizgi romandan uyarlandı

Geçen çarşamba Netflix'te yayına giren Arjantin yapımı dizi, Buenos Aires'te yazın yağan zehirli bir kar yağışının ardından hayatta kalmaya çalışan bir grup arkadaşın hikayesini konu alıyor. Kar yağışı, şehrin büyük bölümünü yok ederken, sağ kalan az sayıdaki insan karın aslında dünya istilası başlatan bir uzaylı ordusunun ilk saldırısı olduğunu fark ediyor. 6 bölümlük dizi, karakterlerin hayatta kalma ve işgalcilere karşı direniş mücadelesini anlatıyor.

1950'li yıllarda yayımlanan aynı adlı kült Arjantin çizgi romanından uyarlanan dizi, Türkiye'de en çok izlenen Netflix dizisi konumunda. Dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüz üzerinden 93 gibi etkileyici bir onay puanı aldı.

Screen Rant, diziyi "1950'ler çizgi romanını modernleştiren, bilimkurgu severler için ideal bir kıyamet sonrası hikaye" diye tanımlarken; Polygon "insan dayanıklılığı ve yaratıcılığına odaklanan, sürükleyici ve gizem dolu bir bilimkurgu" yorumunu yaptı. Collider ise diziyi "ürkütücü bir atmosferde, sürprizlerle dolu, ağır ilerleyen bir bilimkurgu" diye nitelendirdi.

IMDb kullanıcıları da diziye övgüler yağdırıyor. Bir izleyici "nefes kesici, yüksek prodüksiyonlu bir uyarlama" derken, bir diğeri çizgi romanın ilk kez ekrana taşınmasının "televizyon tarihi açısından tarihi bir an" olduğunu belirtti. Kullanıcı, "Bu hikaye kuşaklar boyunca direniş, dayanışma ve zor zamanlarda birlikte mücadele etmenin güçlü bir metaforu oldu" ifadelerini kullandı.

"Mutlaka izleyin"

Sosyal medyada da dizinin yankısı büyük. X'te bir kullanıcı "Kıyamet sonrası dizileri seviyorsanız Sonsuzluk Yolcusu'na mutlaka bakın" derken, bir diğeri "olağanüstü bir distopik bilimkurgu" yorumunu yaptı. Başka bir kullanıcı ise "Hiçbir arkadaşımın bu diziden bahsetmemesi insanlığa karşı işlenmiş bir suç" ifadeleriyle diziye hayranlığını dile getirdi.

Başrolünde Arjantin sinemasının usta ismi Ricardo Darín'in yer aldığı dizi, ülkesinde büyük ilgi gördü. Darín, 2009'da En İyi Yabancı Film Oscarı kazanan Gözlerindeki Sır'la (El secreto de sus ojos) da tanınıyor.

Dizinin yönetmeni ve yaratıcısı Bruno Stagnaro, Forbes'a verdiği röportajda uyarlama sürecinin zorluklarını anlatmıştı: 

"Bu kadar sevilen bir hikayeyi modern bir anlatımla uyarlarken özüne sadık kalmak ve yeni dinamikler eklemek zorunda olmak büyük bir baskıydı. En zoru, değişimin kaçınılmaz olduğunu kabullenip, o değişiklikleri yapma riskini almaktı."

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror, Forbes, Collider, Screen Rant, Polygon