Çin Komünist Partisi 20. Kongre'de parti tüzüğünde değişikliğe gidecek

AA
AA
TT

Çin Komünist Partisi 20. Kongre'de parti tüzüğünde değişikliğe gidecek

AA
AA

Çin Komünist Partisinin (ÇKP), gelecek ay yapacağı 20. Ulusal Kongresi'nde, parti tüzüğünde "yeni döneme uygun yapılanmaya yönelik" değişiklikler üzerinde tartışacağı bildirildi.
Çin ajansı Xinhua'nın haberine göre, partinin en üst karar organı ÇKP Merkezi Komitesi Siyasi Bürosu, dün yaptığı toplantıda, 16 Ekim'de düzenlenecek 20. Kongre'de tartışılacak raporu ve taslak belgeleri görüştü.
Toplantıda, Merkezi Komite çalışma raporu taslağı, Merkezi Disiplin Komisyonu çalışma raporu taslağının yanı sıra ÇKP Tüzüğü'nde değişiklik öngören taslak belgenin de Kongreye sunulmasına karar verildi.
Haberde değişikliğin içeriğine dair bilgi verilmezken "ÇKP Tüzüğü'nün, Parti'nin teori ve pratiğinde yenilikçi gelişime ve yeni dönemin Parti yapılanması projesine uyum sağlamak üzere değiştirileceği" aktarıldı.
Tek parti iktidarının bulunduğu Çin'de merkezi hükümet ve yerel hükümetlerin, kamu kurum ve kuruluşlarının yönetimini ÇKP şekillendiriyor.

Şi'nin, Mao'dan bu yana "iktidarı iki dönemi aşan ilk lider" olması bekleniyor
Komünist Parti 20. Kongresi, Çin'in gelecek 5 yıldaki liderliğini ve yönetim kadrolarını belirleyecek.
Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Kongrede iktidarını üçüncü döneme taşıyarak Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mao Zıdong'dan bu yana devlet başkanlığını iki dönemden fazla sürdüren ilk lider olması bekleniyor.
Çin Anayasası'nda 2018'de yapılan değişiklikle devlet başkanının görev süresini iki dönemle sınırlayan kural çıkarılmış, böylece Şi'nin liderliğini üçüncü döneme taşımasının önündeki engel kaldırılmıştı.



Blinken, Netanyahu'ya yaptığı görüşmede rehineler konusunda anlaşmanın gerekliliğini vurguladı

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
TT

Blinken, Netanyahu'ya yaptığı görüşmede rehineler konusunda anlaşmanın gerekliliğini vurguladı

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, bu hafta başında Tel Aviv'de görüştüğü Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer İsrailli liderlere, rehinelerle ilgili bir anlaşmaya varılması gerektiğini söyledi.

Blinken, anlaşmaya varma ihtimalinin kapanmaya başladığını, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yapılacak büyük bir İsrail saldırısıyla bu ihtimalin muhtemelen tamamen ortadan kalkacağı konusunda uyarıda bulundu.


İsrail'in Şam çevresindeki bir bölgeyi hedef alan saldırısında 8 asker yaralandı

İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
TT

İsrail'in Şam çevresindeki bir bölgeyi hedef alan saldırısında 8 asker yaralandı

İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)

Bugün Suriyeli bir askeri kaynak, Şam yakınlarındaki bir bölgeye "İsrail saldırısında" 8 askerin yaralandığını söyledi.

Suriye televizyonu dün (Perşembe) adı açıklanmayan bir askeri kaynağın, İsrail'in Golan yönünden hava saldırısı başlattığını ve bunun bazı maddi kayıplara yol açtığını söylediğini aktardı.

Suriye medyası ise İsrail bombardımanının, Suriye topraklarından bir dizi füze fırlatmasının ardından başkent Şam çevresini ve Kuneytra şehrini hedef aldığını bildirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), dün akşam (Perşembe) başkent Şam civarında patlamalar meydana geldiğini belirtirek,  patlamaların İsrail bombardımanından kaynaklandığını ileri sürdü.


Ben Gvir, İsrail Genelkurmay Başkanlığı'na yeni atamaların ardından Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
TT

Ben Gvir, İsrail Genelkurmay Başkanlığı'na yeni atamaların ardından Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, ordu Gazze Şeridi'nde Hamas ve diğer Filistinli gruplara, Lübnan sınırında ise Hizbullah'a karşı savaş yürütürken, Genelkurmay Başkanlığı’na yeni atamaların açıklanmasının ardından Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu.

İsrail Yayın Kurumu, Ben Gvir'in, Gallant'ın Genelkurmay Başkanı ile onayladığı atamaların "halkı tamamen görmezden geldiğini gösterdiğini" söylediğini aktardı.

Ben Gvir, Gallant'ı, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ndeki mevcut savaşı ateşleyen İsrail yerleşimleri ve kamplarına yönelik saldırısına atıfta bulunarak, "ülkenin tarihindeki en büyük başarısızlığa" neden olmakla suçladı.

Ben Gvir, Gallant'ın "7 Ekim saldırısından sorumlu önde gelen yetkililerden biri" olduğunu, bu nedenle  “İsrail Genelkurmay Başkanlığına yeni atamaları onaylama yetkisi olmadığını” söyledi.


Netanyahu: Yahudiler gerekirse tek başlarına ayakta kalırlar

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: Yahudiler gerekirse tek başlarına ayakta kalırlar

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki savaş nedeniyle İsrail’e yönelik uluslararası eleştirilerin arttığı bir ortamda, Yahudilerin mecbur kalmaları halinde ‘tek başlarına ayakta kalacaklarını’ söyledi.

Holokost'tan kurtulanlarla bir araya gelen Netanyahu, “Eğer yalnız kalmamız gerekiyorsa, tek başımıza kalacağız. Yahudi olmayanlar silah altına alınabiliyorsa bu iyi bir şey ama biz kendimizi korumazsak kimse bizi korumaz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu'nun sözleri, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nde ciddi bir insani krize ve yaygın bir yıkıma neden olan yedi aylık savaşı nedeniyle uluslararası toplum tarafından giderek daha fazla eleştirildiği bir dönemde geldi.

Başbakan, yüz binlerce sivilin şehirde mahsur kalması nedeniyle bu planlardan vazgeçilmesi yönündeki uluslararası çağrılara rağmen, en güneydeki Refah şehrine kara harekâtı başlatma konusundaki ısrarını yineledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bu hafta İsrail'e yaptığı ziyaret sırasında ülkesinin, sivillerin korunmasına yönelik güvenilir planlar yapılmadığı sürece Refah'a kara operasyonu düzenlenmesini reddettiğini yineledi.

Netanyahu'nun dün yaptığı açıklamalar, haftalardır ABD üniversitelerinde Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesi talebiyle Filistin yanlısı protestoların düzenlendiği bir dönemde geldi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının yol açtığı yıkımın ortasında kalan Filistinliler (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog dün, ABD üniversitelerini, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını protesto etmek amacıyla protesto gösterileri düzenledikleri için eleştirdi. Herzog, bu akademik kurumları ‘nefret ve antisemitizmle lekelenmiş’ olarak nitelendirdi.

Gazze Şeridi’nde devam eden savaş, 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'in güneyine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasıyla başladı. AFP'nin İsrail resmi rakamlarından elde ettiği verilere göre söz konusu saldırıda bin 170 kişi öldü.

İsrailli yetkililere göre 250'den fazla kişi esir alındı; Bunlardan 129'u halen Gazze'de tutuluyor, 34'ü ise hayatını kaybetti.

Saldırıya yanıt olarak Hamas’ı ‘ortadan kaldırma’ sözü veren İsrail'in başlattığı bombardıman ve ardından gelen kara harekâtı sonucunda, Şarku'l Avsat'ın Gazze’deki Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilerden elde ettiği bilgiye göre çoğu sivil, 34 bin 596 kişi hayatını kaybetti.


Türkiye'de Mısır Genelkurmay Başkanı'nın dikkatini hangi uçak çekti?

Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)
Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)
TT

Türkiye'de Mısır Genelkurmay Başkanı'nın dikkatini hangi uçak çekti?

Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)
Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)

Mısır Genelkurmay Başkanı Korgeneral Osama Askar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak'ın davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret etti.

Dün (Perşembe) sona eren ziyarette iki taraf, bir sonraki aşamada iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin birçok alanda geliştirilmesi yönündeki isteklerini vurguladı.

Mısır askeri sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre Korgeneral Usame Askar, Türk Savunma Sanayii Kurumu Başkanı ile görüştü ve savunma sanayiinde uzmanlaşmış bir grup firmanın sunumunu dinledi. Usame Askar, çok sayıda inceleme gezisi gerçekleştirerek, aralarında Baykar’ın da bulunduğu birçok şirketi ziyaret etti.

Ziyarette ilgili medya haberleri, Mısır Genelkurmay Başkanı'nın bazı Türk uçaklarına olan ilgisini gösteriyordu. Bunlardan en önemlileri:

Hürjet

"Hürjet" ileri eğitim ve hafif saldırı uçağı olarak sınıflandırılıyor. Bir jet motoruyla çalışıyor ve iki kişilik. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Şirketi tarafından geliştirilmiştir.

dcrebth
Türk Hürjet ileri eğitim uçağı (Mısır Savunma Bakanlığı'na hazırlanan videodan ekran görüntüsü)

Hürjet’in geliştirilmesindeki temel amaç, Türk ordusunun pilot yetiştirmek için kullandığı Amerikan T-38 eğitim uçaklarının yerini almasıdır. Bu uçağın savaş versiyonları yakın hava desteği sağlayabiliyor. Havadan havaya füze ve havadan karaya bomba taşıyabilme özelliğine sahip.

Kızılelma

Korgeneral Usame Askar, Baykar uçak fabrikasına ait tesisi ziyareti sırasında, hava muharebe amaçlı insansız hava aracı Kızılelma’yı da inceledi.

Kızılelma, F-16 gibi insanlı savaş uçaklarının yanında savaşabiliyor veya karadan bombalama amaçlı İHA’larla birlikte hava operasyonları yürütebiliyor.

sadfwrg
Mısır Genelkurmay Başkanı, Baykar Uçak Şirketi ziyareti sırasında Kızılelma uçağının minyatür modelini teslim aldı (Baykar hesabı “X” platformu hesabı)

İlk uçuşunu geçtiğimiz yıl gerçekleştiren Kızılelma, tek motorla ses altı hızlarda uçuyor ancak şirket, iki motorla çalışan ve ses hızını aşabilen daha yeni versiyonlarını da üretmeyi planlıyor.

Uçağın tasarımı, radar izini azaltacak kamuflaj özellikleriyle karakterize edilmiştir ve havadan havaya, havadan karaya füzeler ve seyir füzesi ile bazı bomba türlerini taşıyabilir.

T-129 ATAK

Mısır Genelkurmay Başkanı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Şirketi'nin Augusta Westland Şirketi iş birliğiyle geliştirdiği Türk T-129 ATAK helikopterinin gösterimini de izledi.

T-129 ATAK helikopteri iki koltuklu, çok görevli bir savaş helikopteridir. Üç namlulu bir makineli tüfekle donatılmıştır ve güdümsüz füze rampaları, havadan havaya füzeler ve karadan havaya füzeler dahil olmak üzere çeşitli silahları taşıyabilen 4 askı noktasına sahiptir.

sxdvebf
Mısırlı subaylar, Türk Hurjet ileri eğitim uçağını inceliyor (Mısır Savunma Bakanlığı'nın hazırladığı videodan)

 


Washington, Ürdün hava savunmasını iyileştirme çabalarını sürdürme sözü verdi

ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)
ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)
TT

Washington, Ürdün hava savunmasını iyileştirme çabalarını sürdürme sözü verdi

ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)
ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ürdün ile ortak askeri komisyon toplantısında, bölgede devam eden çatışmaların "istikrarı bozucu etkilerinin" müzakere edildiğini duyurdu.

Açıklamaya göre, her iki tarafın önde gelen savunma yetkililerinin katıldığı toplantıda, bölgede İHA'ların yayılmasıyla ilgili mücadele de ele alındı.

Toplantıda, Ürdün'ün Irak ve Suriye sınırlarında güvenliğin sağlanmasının öneminin ele alındığı belirtildi.

Görüşmede, Amerikalı yetkililerin, Amerikan hükümetinin Ürdün'ün F-16 uçak filosunun modernizasyonunu desteklediğini söyledikleri ve Amerikalı yetkililerin, Ürdün hava savunmasını ve insansız hava araçlarına karşı koyma yeteneğini geliştirme çabalarını sürdürme sözü verdikleri ifade edildi.


ABD'li yetkiliden iki ülkeye yapay zeka ve nükleer silah uyarısı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin'in lideri Şi Cinping (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin'in lideri Şi Cinping (AFP)
TT

ABD'li yetkiliden iki ülkeye yapay zeka ve nükleer silah uyarısı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin'in lideri Şi Cinping (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin'in lideri Şi Cinping (AFP)

ABD'li üst düzey bir yetkili Çin ve Rusya'yı, nükleer silahların konuşlandırılmasına ilişkin kararları yapay zekanın değil, sadece insanların verebileceği anlayışına bağlı kalmaya çağırdı.

Dışişleri Bakanlığı'nın silah kontrol yetkilisi Paul Dean perşembe günü verdiği çevrimiçi brifingde, Washington'ın nükleer silahlar üzerinde tamamen insanların kontrol sahibi olacağının altını çizen "açık ve güçlü bir taahhütte" bulunduğunu söyledi. Yetkili, Birleşik Krallık ve Fransa'nın da aynı şekilde hareket ettiğini söyledi.

Silahların Kontrolü, Caydırıcılık ve İstikrar Bürosu'nda bakan baş yardımcısı olan Dean, "Çin ve Rusya Federasyonu'nun da benzer bir açıklama yapmasını memnuniyetle karşılarız" dedi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesine atıfta bulunan yetkili, "Bunun son derece önemli bir sorumlu davranış normu ve P5 bağlamında çok hoş karşılanacak bir şey olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Çin ve Rusya'dan yetkililer henüz yorumda bulunmadı.

Nükleer silah kapasitesini artıran Çin, şubatta en büyük nükleer güçlerin öncelikle kendi aralarında bir ilk kullanım yasağı anlaşması müzakere etmesi çağrısında bulunmuştu.

Geçen yıl Vladimir Putin, Ukrayna'daki savaşta nükleer silahların kullanımına ilişkin sert bir uyarı gibi görünen bir hareketle, Rusya'nın ABD'yle önemli bir nükleer silah anlaşması olan START'a katılımını askıya aldığını duyurmuştu.

Yeni START anlaşması, ABD ve Rusya arasında dönüm noktası niteliğinde ve dünyanın en büyük iki nükleer gücünün birbirlerinin cephaneliğini azaltmasına ve sınırlamasına olanak tanıyor. En son 2021'de 2026'ya kadar uzatılan anlaşma kapsamında iki ülke birbirlerinin nükleer silah tesislerini denetleme hakkına sahip.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi geçen hafta Pekin'de bir araya geldiğinde ikili görüşmeler yapay zeka teknolojisinin yayılmasını da içeriyordu.

Her iki tarafın yetkilileri gelecek haftalarda yapay zeka üzerine ilk üst düzey ikili görüşmelerini gerçekleştirmede mutabık kalırken, Blinken teknolojiye ilişkin risklerin ve güvenliğin en iyi nasıl yönetilebileceği hakkında görüş alışverişinde bulunacaklarını söylemişti.

ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimi, Çin'le hem nükleer silah politikası hem de yapay zekanın büyümesi hakkında ayrı ayrı görüşmeleri derinleştirmek için çaba sarf ediyor.

Askeri iletişimi normalleştirmeyi amaçlayan Pekin ve Washington'daki yetkililer, ocakta nükleer silah görüşmelerine yeniden başladı ancak iki taraf resmi bir silah kontrol müzakeresinde anlaşmaya varmadı ve yakın zamanda da varmaları beklenmiyor.

Independent Türkçe


Çin'deki "baskıcı yönetimden" kaçan zenginler, soluğu Japonya'da alıyor

Çin'den Japonya'ya taşınan iş insanları özellikle Tokyo'yu tercih ediyor (Unsplash)
Çin'den Japonya'ya taşınan iş insanları özellikle Tokyo'yu tercih ediyor (Unsplash)
TT

Çin'deki "baskıcı yönetimden" kaçan zenginler, soluğu Japonya'da alıyor

Çin'den Japonya'ya taşınan iş insanları özellikle Tokyo'yu tercih ediyor (Unsplash)
Çin'den Japonya'ya taşınan iş insanları özellikle Tokyo'yu tercih ediyor (Unsplash)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Çin'deki "otokratik sistemden" kaçmak isteyen zenginlerin Japonya'ya gittiğini yazdı. 

Haberde, Çin'deki zenginlerin, "özellikle pandemide gittikçe görünür hale gelen otokratik yönetim ve ülkedeki ekonomik yavaşlamanın" etkisiyle Japonya'ya yerleştiği ifade edildi.

Japon Yeni'nin değer kaybetmesiyle yabancıların ülkedeki emlak piyasasına ilgi gösterdiğine dikkat çekilen haberde, Çinli yatırımcıların özellikle başkent Tokyo'daki lüks konutları tercih ettiği belirtildi. 

Aylardır Amerikan doları karşısında değer kaybeden yen, bugün artışa geçti. Bloomberg'in hesaplamasına göre, Japonya Merkez Bankası, para birimini desteklemek için piyasaya yaklaşık 3,5 trilyon yenlik (yaklaşık 730 milyar TL) müdahalede bulundu.

Uluslararası yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık alma işlemlerini yöneten Britanyalı Henley & Partners firmasının haziranda yayımladığı raporda, en az 13 bin 500 yüksek gelirli Çinli yatırımcının 2024'te yabancı ülkelere taşınacağı öngörüsü paylaşılmıştı. 

Japonya'da ikamet eden Çinli sayısı, 2023 sonu itibarıyla 822 bine ulaştı. Bu sayı, bir önceki yıla kıyasla 60 binlik artışa denk geliyor.

Tokyolu emlak komisyoncusu Osamu Orihara, 2019'da pandemi öncesine kıyasla gelirinin neredeyse 4 kat arttığını söyledi.

Çin'de bir demir çelik fabrikası işleten Tomo Hayaşi, geçen yıl Tokyo'ya taşındığını belirtti. 45 yaşındaki Hayaşi'nin yaşadığı 48 katlı binadaki dairelerin yaklaşık üçte biri Çinli isimlere sahip kişilere ait. Haberde, Japonya'ya taşınan birçok Çinlinin adlarını değiştirdiğine de işaret edildi.

Japon emlakçılar, Çinli zenginlerin tatil evi olarak kullanmak için konut satın aldıklarını da söyledi. Ülkenin kuzeyindeki Hokkaido adasında, kayak pistine yakın Furano kasabasında arsa fiyatları geçen yıl yüzde 28 artarak, ülke çapındaki en büyük yükselişi yakaladı.

Diğer yandan haberde Pekin yönetiminin, Çinlilerin ülke dışına çıkarabileceği paralara kısıtlama uyguladığına dikkat çekildi. Ancak Japonya'ya taşınan birçok Çinli iş insanı, yabancı ülkelerde faaliyet gösteren uluslararası şirketlerde çalışıyor. Orihara, müşterilerinin genelde Hong Kong veya Singapur'da banka hesapları olduğunu da söyledi.

Ayrıca sabit bir ofisi ve iki ya da daha fazla çalışanı olan bir Japon firmasına en az 32 bin dolar değerinde yatırım yapan kişiler, iş kurma vizesi satın alabiliyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Bloomberg


Ukrayna lideri Zelenski: Savaşı kazanmadan NATO'ya katılamayız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlayan savaşta çatışmalar, Donetsk bölgesinde yoğunlaşmış durumda (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlayan savaşta çatışmalar, Donetsk bölgesinde yoğunlaşmış durumda (Reuters)
TT

Ukrayna lideri Zelenski: Savaşı kazanmadan NATO'ya katılamayız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlayan savaşta çatışmalar, Donetsk bölgesinde yoğunlaşmış durumda (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlayan savaşta çatışmalar, Donetsk bölgesinde yoğunlaşmış durumda (Reuters)

Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, Rusya'yı yenmedikleri sürece NATO'ya katılamayacaklarını söyledi.

Zelenski, başkent Kiev'de salı günü yaptığı açıklamada, "Sadece savaşı kazanabilirsek NATO'ya gireceğimize inanıyorum. Savaş sürerken ittifaka kabul edileceğimizi sanmıyorum" dedi. 

Ukrayna lideri, ülkesinin NATO'ya kabul edilmesi için 32 üyeden onay alması gerektiğini hatırlatarak, bazı ülkelerin savaş sürerken Ukrayna'nın NATO'ya katılmasını "riskli gördüğünü" söyledi. 

Zelenski, NATO'ya üyeliğin Ukrayna'nın bağımsızlığını garanti altına alacağını savunarak "Ukrayna'nın ittifaka kabul edilmesi için zafer kazanmalıyız" dedi.

Ukrayna, ittifaka katılmak için resmi başvuruyu Eylül 2022'de yapmıştı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna'nın uzun vadede ittifakın parçası olacağını söylemişti. Fakat NATO, katılım sürecinin tamamlanmasına ilişkin Kiev yönetimine henüz net bir takvim sunmadı. 

Diğer yandan Ukrayna Hava Kuvvetleri Sözcüsü Ilya Evlaş, ABD yapımı F-16 savaş jetlerinin bu ay ellerine geçebileceğini ileri sürdü. Evlaş, Hollanda ve Danimarka'dan gönderilecek jetlerle ilgili henüz takvimin netleşmediğini fakat uçakların bir kısmının 5 Mayıs'tan sonra Ukrayna'ya ulaşacağını düşündüklerini belirtti.

ABD Kongresi'nde 23 Nisan'da yapılan oturumda, Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a toplamda 95 milyar dolarlık yardım paketini içeren tasarı onaylanmıştı. 61 milyar doları Ukrayna için ayrılan paket, ertesi gün ABD Başkanı Joe Biden'ın imzasıyla yasalaşmıştı.

Bunlara ek olarak ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, Rus ordusunun savaşta kimyasal silah kullandığı iddia edildi. 

Açıklamada, Rus ordusunun kloropikrin içeren silahlar kullandığı ve Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ni (CWC) ihlal ettiği öne sürüldü. Amerikalı yetkililer, ayrıca Rusya'nın farklı kimyasal maddeler eklediği gözyaşartıcılar kullandığını da savundu. 

Bazı herbisitlerde yer alan kloropikrin, I. Dünya Savaşı'nda da kimyasal silah olarak kullanılmıştı.

Rusya ise ABD'nin kimyasal silah iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, bugünkü açıklamasında CWC'nin şartlarını bozacak şekilde hareket etmediklerini ve böyle silahlar kullanmadıklarını savundu.

Independent Türkçe, RT, CNN, AFP


Trump, ABD'nin kendi 7 Ekim saldırısını yaşayacağını iddia etti

Donald Trump çarşamba günü Wisconsin'deki mitingde destekçilerine Biden yönetiminin ABD'de "7 Ekim tarzı bir saldırının" koşullarını yaratmayı planladığını söyledi (AP)
Donald Trump çarşamba günü Wisconsin'deki mitingde destekçilerine Biden yönetiminin ABD'de "7 Ekim tarzı bir saldırının" koşullarını yaratmayı planladığını söyledi (AP)
TT

Trump, ABD'nin kendi 7 Ekim saldırısını yaşayacağını iddia etti

Donald Trump çarşamba günü Wisconsin'deki mitingde destekçilerine Biden yönetiminin ABD'de "7 Ekim tarzı bir saldırının" koşullarını yaratmayı planladığını söyledi (AP)
Donald Trump çarşamba günü Wisconsin'deki mitingde destekçilerine Biden yönetiminin ABD'de "7 Ekim tarzı bir saldırının" koşullarını yaratmayı planladığını söyledi (AP)

Donald Trump, mahkemeye çıkmadığı gün Wisconsin'de düzenlenen bir mitingde yaptığı göçmen karşıtı kampanya konuşmasında ABD'nin kendi "7 Ekim tarzı saldırısına" doğru gittiğini iddia etti.

Çekişmeli eyalette çarşamba günü konuşan eski başkan, destekçilerine Başkan Joe Biden'ın Ortadoğu'dan "çok sayıda" Gazzeliyi ülke genelindeki kentlere getirmeyi planladığını söyledi.

Trump, Biden'ın geçen yıl İsrail'de meydana gelen ve hâlâ devam eden şiddetli bir çatışmaya yol açan saldırının bir benzerinin "koşullarını yaratmaya kararlı" olduğunu söyledi.

7 Ekim 2023'te militanlar İsrail'in güneyinde çoğu sivil yaklaşık 1200 kişiyi öldürmüş ve 250 civarında kişiyi rehin almıştı. İsrail, militanların halen yaklaşık 100 rehineyi ve 30'dan fazla kişinin cesedini elinde tuttuğunu söylüyor.

Yerel sağlık yetkililerine göre çatışmalarda şimdiye kadar 34 binden fazla Filistinli öldürüldü ve 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i evlerinden sürüldü.

Miting sırasında Trump, Gazze dahil Ortadoğu'dan "binlerce" mültecinin yakında ABD'ye getirileceğini iddia etti.

Destekçilerine "Sınırdan geçerek ülkemizi istila eden milyonlarca ve milyonlarca kişiye ek olarak, bu Wisconsin'deki gençler için harika bir haber, sahtekar Joe'nun şimdi de Ortadoğu'dan çok sayıda Gazzeliyi Amerikan kentlerine, kentlerinize ve köylerinize getirmeyi planladığı bildiriliyor, ki bu sürpriz olmamalı" dedi.

Kentleriniz  ve köyleriniz artık Gazze'den gelenleri kabul edecek. Gazze'den ve diğer çeşitli yerlerden, Yemen'den, diğer birçok yerden birçok insan. Joe Biden, Amerika'da 7 Ekim tarzı bir saldırı için gerekli koşulları yaratmaya kararlı görünüyor. Güney sınırından gelen tüm bu insanlarla bu gerçekleşecek.

Bu ifadeler, Biden yönetiminin savaş yaşanan topraklardan kaçan bazı Filistinlilere kalıcı güvenli sığınak sağlamak amacıyla onları mülteci olarak ABD'ye getirmeyi düşündüğüne dair haberlerin ardından geldi.

CBS News'un elde ettiği federal yönetim içinden belgelere göre, ABD'nin çeşitli federal kurumları, ABD yurttaşı ya da ABD'de daimi ikamet eden birinci dereceden aile fertleri olan Gazzeli Filistinlilerin yeniden yerleştirilmesi için farklı seçeneklerin uygulanabilirliğini ele alıyor.

Beyaz Saray bu tür planlar hakkında kamuoyuna yorum yapmadı.

Çarşamba günü Wisconsin'de yaptığı konuşmada Trump, göçmenliğin her türüne karşı çıkmayı sürdürdü ve kalabalığa "Biz o kadar sorunlu bir ülkeyiz ki böyle bir şey olabilir, onları incelemek imkansız olacak ve zincirleme göç sonucunda sayılar kontrolümüzün ötesinde hızla patlayacak" dedi.

Kontrolden çıkacak çünkü zincirleme göç sayesinde dokundukları herkesi getirebilecekler. Hiçbir koşul altında Gazze gibi Hamas kontrolündeki terör merkezlerinden binlerce mülteciyi Amerika'ya getirmemeliyiz. Bunu yapamayız. Biliyorsunuz ülkemizi de yönetmek zorundayız. İyi olmak iyidir, iyi olmak güzeldir. Ama ülkemizi yönetmek zorundayız.

Independent Türkçe