SDG, DEAŞ’ın saldırıları artırmak için 3 koridor açmaya çalıştığını duyurdu

Uluslararası Koalisyon ve SDG, 7 Eylül’de ortak tatbikat düzenledi. (AFP)
Uluslararası Koalisyon ve SDG, 7 Eylül’de ortak tatbikat düzenledi. (AFP)
TT

SDG, DEAŞ’ın saldırıları artırmak için 3 koridor açmaya çalıştığını duyurdu

Uluslararası Koalisyon ve SDG, 7 Eylül’de ortak tatbikat düzenledi. (AFP)
Uluslararası Koalisyon ve SDG, 7 Eylül’de ortak tatbikat düzenledi. (AFP)

Rusya ve Suriye güçlerinin DEAŞ terör mevzilerini ve tahkimatlarını bombalayarak gerçekleştirdiği hava saldırılarına ve Haseke’de yer alan el Hol Kampı’nda Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) başlattığı geniş kapsamlı güvenlik kampanyasına rağmen terör örgütüne bağlı medya hesapları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki ayrı bölgelerde 31 sivil ve askerin yaşamını yitirdiğini, bildirdi. Açıklamada 14 terör operasyonunun gerçekleştirildiği kaydedildi. SDG’den üst düzey bir askeri yetkili, DEAŞ hücrelerinin ülkenin doğusunda Fırat Nehri'ni geçmek için Suriye çölü boyunca üç güvenlik koridoru açmaya çalışmak ve Şam hükümetine bağlı güçleri şüpheli hareket ve faaliyetlerine göz yummakla suçladı.
DEAŞ’a sadık el Neba Gazetesi dün, uyuyan hücreler ve bunlara bağlı aktif gruplar tarafından gerçekleştirilen operasyonların sonuçlarını yayınladı. Haberde, dünya çapında 50 terör saldırısı gerçekleştirildiği, saldırıların yarısının ise 2 ila 9 Eylül tarihleri arasındaki dönemde Suriye ve Irak’ta olduğu bildirildi. Bu, DEAŞ’ın Fırat’ın doğusundaki askeri kontrol alanlarından temizlenmesinden bu yana gerçekleşen en büyük eylemlerden biri olarak nitelendi. DEAŞ son saldırılarda ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun desteklediği SDG güçlerinin etkisi altındaki bölgelerde 14 noktayı hedef aldı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), ağustos ayı boyunca örgütün Özerk Yönetim bölgelerindeki hücrelerinin operasyonlarının sonuçlarını açıkladı. SOHR tarafından dün yayınlanan raporda, DEAŞ’ın uyuyan hücrelerinin silahlı saldırı düzenleyerek, kesici aletlerle ateş etme, öldürme, patlayıcı ve kara mayınları yerleştirme gibi çeşitli şekillerde bir dizi suikast gerçekleştirerek 19 operasyon gerçekleştirdiği bildirildi. SOHR’a göre ölü sayısı, aralarında bir çocuğu bulunduğu 4 sivil ve 8 SDG askeriyle 12 kişiye ulaştı.
Diğer yandan SDG Sözcüsü Ferhad Şami, Şarku’l Avsat’a, örgüte bağlı hücrelerin faaliyetlerinin artması ve terör operasyonlarının yoğunlaşması hakkında açıklamalarda bulundu. Şami, DEAŞ’ın Fırat Nehri'nin güneyindeki kontrol alanlarını, kendisine bağlı uyuyan hücrelerin hareket ettiği bölgelerle birbirine bağlamak için üç koridor açma girişimi olduğunu söyledi. Şami bunlardan ilkinin, Haseke'nin batısındaki Cebel Abdülaziz hattı üzerinden Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerden Haseke'nin güneyindeki Sanayi Hapishanesi'ne bağlayarak el Hol Kampı’na uzanan koridor olduğunu belirtti. İkincisinin doğuda Irak sınırından Deyrizor'un doğusuna, engebeli çöl alanlarından Til Koçer kasabasına çıkan yol olduğunu bildirdi. SGD yetkilisi, üçüncü koridorun ise uyuyan hücreler tarafından Bedia çölü üzerinden Fırat Nehri’ni geçmeye çalışarak oluşturulduğunu ifade ederek Şam hükümet güçlerinin savaşın sürdüğü bahanesiyle bu gelişmelere göz yumduğunu aktardı.
SDG, Uluslararası Koalisyon güçlerinin ve Suriye'nin doğusuna konuşlanan ABD ordusunun desteğiyle, terör faaliyetlerini engellemek için örgütün hücrelerini takip etmek için defalarca güvenlik kampanyaları başlattı. SOHR’a göre ağustos ayı boyunca örgütün liderleriyle iletişim kurmaktan şüphe edilen 18 kişi gözaltına alındı. Geçtiğimiz ay SDG, el-Hol Kampı’nda geniş çaplı bir güvenlik operasyonu başlattı. Operasyonlar, DEAŞ yanlısı hücrelerle iş birliği yaptığında şüphe edilen 100’ü aşkın kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Ayrıca işkence ve gözaltı için kullanılan 120’den fazla çadır dağıtıldı.
17’inci gününe giren güvenlik harekatına ilişkin açıklamalarına devam eden Şami, ‘İnsanlık ve Güvenlik’ harekâtı ismi verilen ikinci aşamanın başlatılmasının nedeninin, DEAŞ’ın yeniden saflarını oluşturmaya çalışması olduğunu söyledi. Yetkili, güvenlik güçleri, hızlı müdahale güçleri ve özel birimlerin, bıçak ve kılıç da dahil olmak üzere korku ve terör yaymak için kullanılan birçok işkence ve öldürme aracını ele geçirdiğini kaydetti.



'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
TT

'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)

İsrail başkanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarılmasının ardından yabancı ülkelerin İsrail hükümetiyle temaslarını azaltma eğilimine ilişkin bilgiler doğrultusunda, Gazze'deki savaş suçları nedeniyle İsrail'de, kovuşturmaların ordu subaylarını da içerebileceği yönünde endişeler var.

Gazze suçlarının başlıca iki sanığı Netanyahu ve Gallant olsa da beşka failler de var; üst düzey ve ast ordu komutanları ile binlerce asker ve subay, Filistinlilere yönelik uygulamalarıyla övünen fotoğrafları sosyal ağlarda paylaşıyor.

Gazzeliler dün, Netanyahu ve Gallant'a yönelik tutuklama emirlerinin Gazze Şeridi'ndeki saldırıyı yavaşlatacağını ummak için herhangi bir neden görmezken, sağlık görevlileri yeni saldırılarda en az 21 kişinin öldürüldüğünü söyledi.