Umman'ın Zufar kentinde tarihe tanıklık eden 'Asker Kulesi'

Umman'ın güneybatısındaki Zufar kentinde eşsiz mimarisiyle bölgenin tarihine tanıklık eden El-Asker Kulesi, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

AA
AA
TT

Umman'ın Zufar kentinde tarihe tanıklık eden 'Asker Kulesi'

AA
AA

Kut Asker olarak da bilinen kule, Umman Sultanı Teymur bin Faysal Al Said (1913-1932) döneminde kentteki Taka ilçesini ve sakinlerini dış saldırılara karşı koruma amacıyla inşa edildi.

Uzun yıllar boyunca yerel yönetimlerin karargahı olarak kullanılan tarihi kule, 2008 yılında dönemin Umman Sultanı Kabus bin Said'in talimatlarıyla aslına uygun şekilde restorasyonu gerçekleştirilerek ziyarete açıldı.

İnşa edilmesi amacı kent güvenliği
AA'ya konuşan Asker Kulesi Sorumlusu Muhammed Ahmed Savahrun, "Taka Kalesi, Umman'ın güneyinde Zufar vilayetinin en meşhur kalesidir." dedi.
Asker Kulesinin günümüze kadar korunmuş tarihi yapı olması nedeniyle ziyaretçilerin ilgisini çektiğine işaret eden Savahrun, "Asker Kulesini inşa etmenin asıl amacı kent güvenliğiydi. Taka kentinin muhafız askerleri gözetleme görevini buradan yapıyordu, komutanları ise Taka Kalesi'nde kalıyordu." ifadelerini kullandı. 

Savahrun, Kültürel Miras ve Turizm Bakanlığı'nın bölgede turizme kazandırdığı birkaç yapıdan biri olan Asker Kulesine tarihi bir miras olarak sahip çıktıklarını söyledi.

Taka Kalesi de bölgede varlığını koruyor
Asker Kulesi yakınında bulunan Taka Kalesi de sanatsal renkleriyle bölgede varlığını koruyan tarihi eserler arasında yer alıyor.

Sahip olduğu üstün tasarımı ve sanatsal işlemeleriyle Umman’ın kültürel mirasına ışık tutan Taka Kalesi, Sultan Kabus’un anne tarafından dedesi kabile şeyhi Ali bin Teman el-Maşeni tarafından bir dönem konak olarak kullanıldı.
Arap İslam mimarisini yansıtan Taka Kalesi, idare ve askeri amaçlarda kullanılmak üzere yapılan kuleler, sığınaklar ile diğer bazı bölmelerden oluşuyor.



Rahman'ın misafirleri, Akabe Cemresi'ne taş atıyorlar

Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Rahman'ın misafirleri, Akabe Cemresi'ne taş atıyorlar

Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)

Hacılar, bugün şafak vakti, Zilhicce ayının onuncu günü, sevinç ve coşku içinde, Allah'ın onlara Arafat'ta durma şerefini bahşetmesinden sonra, haccın en önemli kısmını yerine getirip, Allah'ın koruması altında “Muzdelife”de gecelediler.

Suudi Arabistan hükümeti, misafirlerin inanç dolu bir ortamda rahat ve huzur içinde ibadetlerini yerine getirebilmeleri için çeşitli alanlarda entegre ve kapsamlı bakım hizmetleri sunmaktadır.

Mina'ya vardıklarında, hacılar Peygamber Efendimiz'in sünnetine uyarak Akabe taşını attılar. Ardından bugün içinde kurbanlarını kesip başlarını kazıttılar, Kabe'yi tavaf ettiler ve Safa ile Merve arasında sa'y yaptılar.

Mina'da hacılar, hac ibadetlerini tamamlamak için birkaç gün daha kalırlar. Bu günlerde Allah'ı çok anar, hac ibadetini kendilerine bahşettiği için şükrederler ve üç taş atma ritüelini tamamlarlar. Önce küçük taş, sonra orta taş ve en son büyük taş olmak üzere her birine yedi taş atarlar.

Mina'da hacılar ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor, Teşrik günlerini geçiriyor, Allah’ı ​​sık sık anıyor ve Hacc'ı kendilerine bahşettiği için O'na şükrediyorlar. Daha sonra en küçüğünden başlayarak, sonra ortadaki ve en son olarak en büyüğü olmak üzere, her biri yedi çakıl taşıyla üç Cemarat'ın taşlanmasını tamamlıyorlar.

Rahman'ın misafirlerinin gelişi, Allah'ın şefkati ve hac ibadetini yerine getirenlerin gayretleri ile huzur ve sükunet içerisinde gerçekleşti ve bu durum hacıların rahat bir şekilde hareket etmesine, ibadetlerini kolaylıkla ve güvenle yerine getirmelerine vesile oldu.