Dünya gazeteleri, 11 Eylül saldırılarının dehşetini manşetlere nasıl taşımıştı?

12 Eylül 2001 tarihli ilk sayfalar, dünya gazetelerinin trajediye nasıl tepki verdiğini gösteriyor

The New York Times'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası, önceki gün yaşanan dehşetin fotoğrafları ve ayrıntılarıyla doluydu (The New York Times)
The New York Times'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası, önceki gün yaşanan dehşetin fotoğrafları ve ayrıntılarıyla doluydu (The New York Times)
TT

Dünya gazeteleri, 11 Eylül saldırılarının dehşetini manşetlere nasıl taşımıştı?

The New York Times'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası, önceki gün yaşanan dehşetin fotoğrafları ve ayrıntılarıyla doluydu (The New York Times)
The New York Times'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası, önceki gün yaşanan dehşetin fotoğrafları ve ayrıntılarıyla doluydu (The New York Times)

12 Eylül 2001'de dünya şok içindeydi. Önceki gün El Kaide'nin teröristleri, ticari uçakları kaçırarak Dünya Ticaret Merkezi ve ABD Savunma Bakanlığı'nın genel merkezi Pentagon'a çarpmış ve 2 bin 977 kişiyi öldürmüştü. Amerikalılar ölenler için kedere, sonraki muhtemel saldırı hakkında da korkuya yakalanmıştı. Amerika Birleşik Devletleri'nin yenilmezlik imajı paramparça olmuştu. Her milletten insan şaşkına dönmüştü.
The Independent'ta yer alan habere göre dünyanın dört bir yanında gazeteler, trajedinin tüm boyutlarını birinci sayfalarına sığdırmakta zorlandı. 21 yıl sonra, dünyanın o dehşet gününe gösterdiği ilk tepkiler hakkında fikir veriyorlar.
Yanan İkiz Kuleler'i ilk sayfasının ortasına taşıyan The New York Times, 11 Eylül'ü "TERÖR GÜNÜ" olarak nitelendirdi.

The New York Times'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The New York Times)

Saldırıların üzerinden henüz sadece saatler geçmişken ölü sayısını az tahmin eden The Washington Post, "Yüzlerce Ölü" diye yazdı.

The Washington Post'un 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The Washington Post)

USA Today, bu terörizmi bir "Savaş Nedeni" diye nitelendirerek Afganistan ve Irak'ta yaşanacak kördüğümlerin habercisi oldu.

USA Today'in 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (USA Today)

The New York Daily News de haberi aynı yerden görerek Dünya Ticaret Merkezi'ne yaklaşan ikinci uçağın dehşet verici fotoğrafını göze batan, kırmızı "BU BİR SAVAŞ" sözcükleriyle bezedi.

The New York Daily News'un 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The New York Daily News)

San Francisco'da yayımlanan The Examiner gazetesi, birçok Amerikalının teröristlere duyduğu öfkeyi vurgulayarak, ilk sayfasına basitçe "P**LER!" başlığını attı.

The San Francisco Examiner'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The Examiner)

O sırada hala basılan bir gazete olan The Independent, İkiz Kuleler'in alev ve dumanlar içindeki korkunç bir resmini "Amerika'nın Kıyamet Günü" ifadesiyle manşetine taşıdı.

The Independent'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The Independent)

The Times of London, birinci sayfasında sade ama etkileyici bir yaklaşım benimsedi. Ön ve arka kapaklarının tamamını kullanan gazete, ilk kulenin yıkılmasının ardından dumanla kaplanan Aşağı Manhattan'ın geniş açılı bir fotoğrafını yayımladı. Manşet sadece saat ve tarihten oluşuyordu: "10:02, 11 Eylül 2001".

The Times of London'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The Times)

Diğer gazeteler gibi Britanya'nın The Daily Telegraph gazetesi de saldırıları konvansiyonel savaş perspektifinden görerek "Amerika'ya Karşı Savaş" olarak adlandırdı.

The Daily Telegraph'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The Daily Telegraph)

The Guardian da aynı fotoğrafı ve benzer bir manşeti kullandı: "Bir savaş ilanı"

The Guardian'ın 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The Guardian)

Kanada'da yayımlanan The Globe and Mail gazetesi, 1941'de Japonya'nın Pearl Harbor'ı bombalamasına ve ABD Başkanı Franklin Roosevelt'in bu olayla ilgili "rezillikle hatırlanacak bir tarih" nitelendirmesine atıfta bulundu. Bombalama, 11 Eylül'e kadar Amerikan topraklarında gerçekleşen en ölümcül yabancı saldırıydı.

The Globe and Mail'in 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (The Globe and Mail)

Avustralya'da Herald Sun gazetesi, yanmakta olan İkiz Kuleler'den atlayan iki Amerikalının rahatsız edici fotoğrafını manşet görselinin içine yerleştirdi. Patlamaların yer aldığı büyük bir fotoğrafın altındaki manşetse "AMERİKA SALDIRIYA UĞRADI" oldu.

Melbourne, Avustralya'da yayınlanan Herald Sun gazetesinin 12 Eylül 2001 tarihli birinci sayfası (Herald Sun)



İran ve İsrail birbirlerini daha fazla yıkımla tehdit etti

İsrail'in hava saldırısının ardından Tahran'daki devlet televizyonu binasından yükselen dumanlar (AP)
İsrail'in hava saldırısının ardından Tahran'daki devlet televizyonu binasından yükselen dumanlar (AP)
TT

İran ve İsrail birbirlerini daha fazla yıkımla tehdit etti

İsrail'in hava saldırısının ardından Tahran'daki devlet televizyonu binasından yükselen dumanlar (AP)
İsrail'in hava saldırısının ardından Tahran'daki devlet televizyonu binasından yükselen dumanlar (AP)

İsrail ve İran dün aralarındaki çatışmaların başlamasının dördüncü gününde de birbirlerine karşı yıkıcı saldırılar gerçekleştirdi ve daha fazlasını yapma tehdidinde bulundu. Tahran, ABD Başkanı Donald Trump'ı ateşkes ilan etmeye çağırırken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in ‘zafer yolunda’ olduğunu söyledi.

İsrail savaş uçakları başkent Tahran ve İran’ın diğer şehirlerine saldırılar düzenleyerek, başkentin batısındaki ve doğusundaki askeri üsleri ve nükleer tesisleri hedef aldı. Tahran'ın kuzeyinde İran Radyo ve Televizyon Kurumu'na ait bir binada yangın çıktı. Buna karşılık İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Tel Aviv sakinlerini bulundukları yerleri ‘mümkün olduğunca terk etmeleri’ uyarısında bulundu. İran resmi haber ajansları, İsrail’in Hayfa şehri yakınlarındaki Ramat David Hava Üssü başta olmak üzere İsrail'in önemli askeri ve istihbarat merkezlerinin İran'ın hedef listesinde yer aldığını bildirdi. Ajanslardan biri, ‘önümüzdeki saatlerde, meşru müdafaa çerçevesinde ezici ve orantılı bir yanıt verileceğini’ aktardı. İran resmi televizyonu, Tahran'da yıkılmış başkanlık binaları, yanmış arabalar ve tahrip olmuş sokakların görüntülerini yayınladı. Görüntülerde çok sayıda Tahranlının kaçmaya çalıştığı görüldü.

DMO Genel Komutanı Ahmed Vahidi, Tahran'ın ‘stratejik füze kapasitesini henüz kullanmadığını’ belirterek, uzun soluklu bir savaşa hazır olduklarını açıkladı.

İran, vatandaşlarını İsrail ile herhangi bir iş birliği yapmaları halinde idam cezası da dahil olmak üzere en ağır cezalarla karşı karşıya kalacakları konusunda uyarırken, casusların tutuklandığını ve insansız hava aracı (İHA) üretim atölyesinin ele geçirildiğini duyurdu.

İran çeşitli şehirlerinde Besic güçlerine ait kontrol noktaları yeniden faaliyete geçirilirken, içeriden sabotaj girişimlerine karşı uyarıda bulunuldu.

İsrail'de ise dün akşam, kısa bir süre için alarm sistemleri devreye girdikten sonra, ordunun İran’dan İsrail’in kuzeyine doğru balistik füzeler atıldığını tespit ettiği açıklandı. Şimdiye kadar herhangi bir can kaybı veya yaralı olduğuna dair bilgi alınamadı.

Askeri sansürün kaldırılmasının ardından yayın yasağının da kalktığı İsrail dün, İran’ın pazar akşamı (kuzeyde bulunan) Hayfa şehrindeki petrol rafinerisini hedef alan saldırısında üç vatandaşının öldüğünü açıkladı. Böylece, cuma gününden bu yana İran saldırılarında ölen İsraillilerin sayısı 27'ye yükseldi.

İsrail ordusunun ‘İsrail'in güvenliğini tehdit eden herkesi’ hedef alacağına dair açıklamasının Başbakan Binyamin Netanyahu'nun açıklamalarıyla örtüşmesi dikkati çekti. Netanyahu, İran rejiminin başını, yani Ali Hamaney'i kastederek, ‘(Hamanay’e yönelik) suikastın çatışmayı sona erdireceğini ve daha da şiddetlendirmeyeceğini’ söyledi.

Netanyahu, Tahran sakinlerini uyararak şehri terk etmeleri çağrısında bulundu. Ayrıca, ‘ABD'nin İran'ın nükleer programını ortadan kaldırma çabalarında İsrail'i desteklemesinin kendi çıkarlarına uygun olduğunu’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre ABD'li iki yetkili, ABD ordusunun Başkan Donald Trump'a seçenekler sunmak için çok sayıda yakıt ikmal uçağını Avrupa'ya naklettiğini açıkladı.

Diğer bir gelişmede ise Kremlin, Moskova'nın İran ve İsrail arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu açıkladı. Kremlin açıklamasında, İran'ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumunu barındırarak sivil yakıta dönüştürme konusundaki önceki girişimini yeniden gündeme getirdi.