Kuveyt'teki İslami akımlar ‘değerler belgesi’ ile saflarını sıklaştırıyor

Eski bir bakan bu uygulamanın DEAŞ tarzı bir uygulama olduğunu ifade ederek belgeyi imzalayanların boykot edilmesini istedi.

Adaylardan birinin adı ve imzasının yer aldığı değerler belgesinin bir nüshası - Muhammed Hayef değerler belgesini imzalıyor
Adaylardan birinin adı ve imzasının yer aldığı değerler belgesinin bir nüshası - Muhammed Hayef değerler belgesini imzalıyor
TT

Kuveyt'teki İslami akımlar ‘değerler belgesi’ ile saflarını sıklaştırıyor

Adaylardan birinin adı ve imzasının yer aldığı değerler belgesinin bir nüshası - Muhammed Hayef değerler belgesini imzalıyor
Adaylardan birinin adı ve imzasının yer aldığı değerler belgesinin bir nüshası - Muhammed Hayef değerler belgesini imzalıyor

Kuveyt'te birçok Ulusal Meclis (Parlamento) adayının İslami şeriat yasalarını uygulamayı ve ortaya çıkabilecek ihlalleri önlemeyi taahhüt ederek imzaladığı ortaya çıkan değerler belgesine yönelik eleştiriler artmaya başladı.
Söz konusu belgeyi eleştirenlere göre dini eğilim, parlamentoya hâkim olma amacıyla önceki seçimlerde kendisini zayıflatan siyasi bölünmeleri engelleyecek ideolojik bir blok oluşturmak için yaklaşan seçimleri etkilemeye çalışıyor.
Yaklaşan Ulusal Meclis seçimleri, yasama otoritesinin oluşumunda köklü bir değişim yaratmak için umut ışığı olarak görülüyor. Özellikle yeni bir başbakanın gelişiyle ülke, başta ekonomik reformlar ve yolsuzlukla mücadele olmak üzere çözüm bekleyen sorunları sona erdirmek için iki makam arasında iş birliğini bekliyor.
Belge, İslami harekete mensup aktivistler tarafından kabul edildi. Çoğunluğu Beşinci Bölge'de olmak üzere çok sayıda İslamcı milletvekilinin ilgisini çekti. Dördüncü Bölge'de de gözle görülür bir etkiye ulaşan belgeye diğer bölgelerde ilgi daha az oldu.


Adaylardan birinin isim ve imzasının yer aldığı değerler belgesi.

Bu belgeye göre, bu yıl 29 Eylül'de yapılacak milletvekili seçimlerinde adaylar, temsilciler tarafından sunulan İslami kanunları desteklemek için çalışacaklarını taahhüt ediyor.Belge, otellerde karma yüzme havuzları ve karma kulüpleri reddetmek, üniversitede mütevazı kıyafet kurallarını etkinleştirmek için çalışmak, pagan uygulamalarını durdurmak, kumar faaliyetlerini durdurmak gibi taahhütler içeriyor. Belge, istismar kanununa sahabelere hakaret yasağının eklenmesini de kabul ediyor.
Belgede, yasanın içeriğinin boşaltılmasını önlemek için tahrifat yapmayı reddetme ve üniversitelerde erkek ve kız öğrenci binalarının ayrılmasını sağlama uygulamasını talep etmek, karma festivallerin ve dans partilerinin reddedilmesi ve otellerde karma yüzme havuzlarının reddedilmesi, masaj salonları üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması, üniversitede mütevazı giyim uygulamasını etkinleştirmeye çalışmak ve enerjilerin pagan uygulamalarla ve faaliyetlerle harcanmasını durdurmak için çalışma gibi maddeler bulunuyor.
Belgede, ayrıca, ahlaki kabalığın durdurulması, sosyal medyada genel ahlaka aykırı uygulamaların engellenmesi, karşı cinsi taklit etme yasasında değişiklik yapılması ve vücut dövmelerinin suç sayılması da yer aldı.
Belge, İslami aktivist Abdurrahman el-Nassar tarafından yayınlandı ve Kuveytli vaiz Osman el-Hamis bu belgeye desteğini açıklayarak milletvekillerini buna imza atmaya davet etti. Eski Milletvekili Muhammed Hayef, bu belgeyi imzalayanlardan biri idi.
Belge, Kuveyt'teki entelektüel akımlar arasındaki derin bölünmeyi ortaya çıkardı. Liberal yazarlar ve aktivistler sivil devlet deneyiminin derinleştirilmesi çağrısında bulunurken, ekonomik ve sosyal reforma yönelik değişimi teşvik etmek ve ülkedeki siyasi bölünmeyi durdurmak için yaklaşan seçimleri bekliyorlar.
Söz konusu belge İslami akımları canlandırmak için oluşturuldu.
Kuveytli aktivistler medya aracılığıyla bu belgenin siyasi bir proje değil, toplum üzerinde ahlaki bir dini vesayet olduğunu iddia ediyor. Kuveytli mütefekkir Ahmed el-Sarraf Twitter'da yaptığı paylaşımda şunları söyledi: “Bahsettikleri değerler belgesi hükümlerinin uygulanması için “erdemlerin tanıtılması ve kötülüğün önlenmesi komitesi” kurulması anlamına gelir. Bu, İslam ülkelerinin geri kalanı tarafından reddedilen ve kaldırılan organdır. Bu belgenin savunucuları hangi felaketten bahsediyor?”
Eski Enformasyon Bakanı ve Kuveytli yazar Dr. Sad bin Tafle, belgeyi bir DEAŞ belgesi olarak nitelendirdi. Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Sözde değerler belgesi DEAŞ'ın mükemmel bir belgesidir. Hukukun üstünlüğüne, anayasaya, kamu ve özgürlüklere düşkün herkesin bu belgeyi reddetmesi gerekir. Bu Kandahar Belgesidir” ifadelerini kullandı.
Eski Ulusal Meclis içindeki ve yasama- yürütme makamları arasındaki derin ihtilaflar, ülkenin karşı karşıya kaldığı siyasi tıkanıklığa neden oldu. Bu tıkanıklık, Ulusal Meclisin feshedilmesine yol açtı. Ulusal Meclisi fesheden kararname, geçtiğimiz 2 Ağustos’ta yeni hükümetin anayasa yemini etmesinden saatler sonra, yayınlandı. Emirlik Kararnamesinde, siyaset sahnesini içindeki uyumsuzluk ve çatışmaları gidermek, kişisel çıkarların ön planda tutulmasının ve milli birliği tehdit eden davranışların düzeltilmesi gerektiği ve rotanın tekrar oluşturulması için halka başvurulması gerektiği belirtildi.

 



Suudi Arabistan, iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerinin pekiştirilmesine yönelik ortak çabaların önemini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan, iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerinin pekiştirilmesine yönelik ortak çabaların önemini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Suudi Arabistan dün (Salı) Portekiz'in Lizbon kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda, çeşitlilik ve uyumun hâkim olduğu daha iyi bir gelecek için gelecek nesillere iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerini aşılamak üzere hükümetler, sivil toplum, kültür ve eğitim kurumları arasındaki iş birliğini yoğunlaştırma çağrısını yineledi.

Konferansa Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ı temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci katıldı. El-Hureyci yaptığı konuşmada, mevcut küresel zorlukların ortak çabalar ile iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerinin teşvik edilmesini gerektirdiğini vurguladı. Medeniyetler İttifakı’nın sadece bir diyalog platformu değil, halklar ve kültürler arasında daha derin bir anlayışı teşvik etmeyi ve farklılıkların üstesinden gelmemizi ve ortak anlayışı teşvik etmemizi sağlayan iletişim köprüleri oluşturmayı amaçlayan yüce bir mesaj olduğuna dikkat çekti.

dvfgbrthyju
Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda konuşan Velid el-Hureyci, Suudi Arabistan'ın çeşitliliğin bir güç ve zenginlik kaynağı olduğuna dair inancını yineledi. (SPA)

El-Hureyci, Suudi Arabistan'ın bu foruma katılımının, Vizyon 2030'un sadece Krallığın petrole olan bağımlılığını azaltmak ve ekonomik büyümeyi sağlamakla ilgili olmadığını, aynı zamanda ılımlılık ve diğer medeniyet ve kültürlere açıklık değerlerini inşa etmeyi amaçlayan ulusal bir kültürel proje olduğunu teyit ettiğini belirtti.

Dışişleri Bakan Yardımcısı, Vizyon 2030'un, kültürel çeşitliliğin ve dünyaya açıklığın temellerini atmak, küresel barışı destekleme, aşırıcılıkla mücadele ve farklı halklar arasında barış içinde bir arada yaşamayı yayma rolünü arttırmak, canlı bir toplum ve müreffeh bir ekonomi inşa etme taahhüdünün bir parçası olarak uluslararası toplumdaki olumlu rolünü arttırmak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmakla ilgili kapsamlı bir sistem olduğuna dikkat çekti.

El-Hureyci, Kral Abdullah bin Abdulaziz Uluslararası Dinler Arası ve Kültürlerarası Diyalog Merkezi'nin (KAICIID) kurulmasına, Terörle Mücadele Merkezi'nin kurulmasına ve toplumun çeşitli bileşenleri arasında hoşgörü ve bir arada yaşamayı teşvik etmek için bir model olarak aşırılık yanlısı ideolojiyle mücadele etmek üzere Küresel Aşırılıkçı İdeolojiyle Mücadele Merkezi’nin (Etidal) kurulmasına katkıda bulunan ve Krallığın çeşitliliğin bir güç ve zenginlik kaynağı olduğuna dair kesin inancını yansıtan birçok girişim aracılığıyla Suudi Arabistan'ın ulusal deneyimlerine işaret etti. Aynı zamanda, Suudi Arabistan’ın BM Medeniyetler İttifakı'nı siyasi ve mali olarak desteklemeye devam edeceğini vurguladı ve Suudi Arabistan'ın 2025 yılında Medeniyetler İttifakı Forumu'nun 11. oturumuna ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyacağını ifade etti.

zxc vdf
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Portekiz'in başkenti Lizbon'da Rus mevkidaşı ile görüştü. (SPA)

El-Hureyci forum çerçevesinde Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin ve Dominik Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Jose Julio Gomez ile bir araya geldi. Görüşmelerde ikili ilişkiler ve çeşitli alanlarda ortak iş birliğini geliştirme yolları gözden geçirilirken, uluslararası gelişmeler ve ortak ilgi alanlarına giren konular da ele alındı.