Pakistan, Afganistan politikasında başarısız mı oldu?

İslamabad yönetimi, Taliban’ın Hindistan ile yakınlaşmasından endişeli.

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)
TT

Pakistan, Afganistan politikasında başarısız mı oldu?

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)

Taliban’ın Hindistan ile ilişkiler kurma girişimleri ve güçlerini eğitme talebi, İslamabad’daki güvenlik birimlerinde endişeye neden oldu.  Taliban’ın Savunma Bakanı Molla Yakub kısa süre önce yaptığı açıklamada, Hindistan’a Taliban güçlerini güvenlik görevlerini yerine getirmeleri için eğitim vermesi çağrısı yapmıştı.
Pakistan ve Hindistan güvenlik birimleri, ABD’nin Afganistan’ı işgalinden ve eski Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’nin Afgan kuvvetlerini 2016 yılında Hindistan Askeri Eğitim Akademisi’ne göndermesinden bu yana Afgan güvenlik güçlerini eğitme konusunda rekabet içerisinde.
Pakistan derin bir rahatsızlık hissediyor. Taliban’ın dini lideri Molla Ömer’in oğlu olan Savunma Bakanı’nın, Hindistan’dan açıkça güçlerini eğitmesini istemesi tartışmalara neden oldu.
Pakistan güvenlik birimlerinin ve Taliban’a bağlı kurumların ilişkileri yakın sayılıyor. Pakistan istihbaratının, ABD güvenlik güçlerine karşı mücadelelerinde Afgan Taliban’ına yardım ettiği öne sürülüyor.
Bu, Taliban’ın Pakistan’ı kızdıran tek hamlesi değil. Taliban, iki ülke arasındaki, Durand Hattı olarak bilinen 2 bin 640 kilometrelik sınırı remi olarak tanımak istemiyor. Afganistan Kültür ve Enformasyon Bakan Vekili Zebihullah Mücahid, Şubat 2022’de yaptığı açıklamada “Durand Hattı sorunu halen askıda. Bariyer inşası sorunu, ülke içerisinde sınırın her iki tarafı boyunca çatlaklara neden oluyor” dedi.
Pakistan Talibanı liderliğine Afganistan’da sığınak sağlanması da sorunlara neden oluyor. Afganistan Talibanı iktidara geldikten kısa bir süre sonra eski iki devlet başkanı, Eşref Gani ve Hamid Karzai tarafından Afgan hapishanelerinde tutulan 2 binden fazla Pakistan Talibanı üyesini serbest bıraktı.
Pakistan’da 6 yıllık göreceli istikrarın ardından terör saldırıları her yıl azalırken 2021’de ise saldırılar yüzde 56 arttı. Meydana gelen 294 saldırı, 395 kişinin ölümüne neden oldu. Bu saldırılarla eş zamanlı olarak Afgan Taliban’ının Mayıs 2021’de askeri saldırıları patlak verdi. Söz konusu saldırılar, aynı yılın ağustos ayında en yüksek seviyesine ulaştı. İslamabad merkezli Pakistan Güvenlik ve Çatışma Araştırmaları Enstitüsü’ne bağlı düşünce kuruluşuna göre Taliban, Kabil’i aynı dönemde devraldı.
Uzmanlar, Pakistan’ın Afganistan Taliban’ına yıllarca yaptığı yatırım meyve vermezken İslamabad yönetiminin Afganistan politikasının başarısızlığının giderek daha belirgin hale geldiği görüşünde. Pakistan güvenlik güçleri, Pakistan’a bağlılıklarını teyit umuduyla Afgan Taliban’ını destekliyordu.



Tahran, ABD'nin bombardımanında verdiği zararların tazminini istiyor

İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)
İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)
TT

Tahran, ABD'nin bombardımanında verdiği zararların tazminini istiyor

İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)
İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)

İran, Washington ile tıkanan görüşmelere yeniden başlayabilmek için ABD'nin nükleer tesislerine yönelik bombalamasından kaynaklanan kayıplarının tazmin edilmesini talep etti.

Devlet televizyonu dün, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, geçen ay nükleer tesislere düzenlenen saldırıların yol açtığı zararı Amerikalılar tazmin ederse ülkesinin müzakereye hazır olduğunu söylediğini aktardı. Arakçi, "Henüz müzakereleri yeniden başlatmaya ikna olmadık" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump ise bombalamada hedef alınan nükleer tesislerin imha edildiğini ve "bunları hizmete geri döndürmenin yıllar alacağını" vurguladı.

İran aynı zamanda, nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekilme, uranyum zenginleştirme oranını yüzde 60'ın üzerine çıkarma, gelişmiş santrifüj cihazları üretip ihraç etmek ve genişletilmiş nükleer iş birliğine girmek gibi adımlar attı. Bu adımlar, Avrupa ülkelerinin “Snapback” olarak bilinen yaptırım mekanizmasını devreye sokma tehdidine yanıt olarak atıldı.