Rusya genel seferberlik seçeneğinin masada olmadığını bildirdi

Ukraynalı askerler, Rusların geri çekildiği Harkov’da yıkılan bir köprüde (AP)
Ukraynalı askerler, Rusların geri çekildiği Harkov’da yıkılan bir köprüde (AP)
TT

Rusya genel seferberlik seçeneğinin masada olmadığını bildirdi

Ukraynalı askerler, Rusların geri çekildiği Harkov’da yıkılan bir köprüde (AP)
Ukraynalı askerler, Rusların geri çekildiği Harkov’da yıkılan bir köprüde (AP)

Kremlin, Ukrayna’nın doğusundaki Harkov bölgesinde yaşanan bir dizi aksilikten sonra, ülkede genel seferberlik ilan etme ve Rus ordusunun Ukrayna’daki operasyonlarını desteklemek için yedek kuvvetleri çağırma olasılığını reddetti.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, dün düzenlediği basın toplantısında Rusya’da genel seferberlik seçeneğinin şu anda masada olup olmadığıyla ilgili bir soruya yanıt verdi.
Rusya’nın Ukrayna’daki savaş için genel seferberlik ilan etmeyi planlamadığını söyleyen Peskov, Rus kuvvetlerinin belirlenen görevleri yerine getirmeye devam ettiğini ve tüm hedeflere ulaşılana kadar özel askeri harekatın devam edeceğini belirtti.
Peskov, savaşların seyrine yönelik iç eleştirilerin ortaya çıkmasına ve genel seferberlik ilan etme ve çatışmaların kapsamını genişletme taleplerinin yoğunlaşmasıyla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi;
 “Ülkenin liderliğini eleştirmek ve bazılarından harekete geçmelerini istemek çoğulculuğun kanıtıdır. Ruslar genel olarak Devlet Başkanı Vladimir Putin’i desteklemeye devam ediyor. Ancak askeri operasyonu eleştirenlerin kırmızı çizgilerin varlığına karşı dikkatli olmaları gerek.”
Rus yorumcular askeri yapılanmanın performansını eleştirdi.
Putin’in en güçlü destekçilerinden biri olan Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov ise, Rusya’nın geri çekilmesiyle ilgili bazı soruları gündeme getirdi.
Kadirov, Pazar günü Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Putin, Ukrayna’da sahadaki güçlerin durumundan haberdar olmayabilir. Bugün ya da yarın stratejide herhangi bir değişiklik yapılmazsa, Savunma bakanlığı ve ülkenin liderliği ile onlara sahadaki gerçek durumu açıklamak için konuşmak zorunda kalacağım” ifadelerini kullandı.

Rusya’dan Schengen eleştirisi
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine (Schengen) giriş vizesi almak isteyen Rusları farklı kategorilere bölerek ayrım yapma kararını şiddetle eleştirdi.
Zaharova, Rusları vize verirken ‘yararlı’ ve ‘yararsız’ olarak ayırmanın Rusya’nın iç işlerine bariz bir müdahale olduğunu söyledi.
AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson, geçtiğimiz hafta Rusya ile AB arasındaki vize kolaylaştırma anlaşmasının askıya alınmasının, Rus vatandaşlarının ‘artık AB’ye ayrıcalıklı erişimden yararlanamayacakları’ anlamına geldiğini söyledi.
Komisyon, AB ülkelerine, halihazırda verilmiş olan Schengen vizelerini gözden geçirmelerini tavsiye ediyor.
Zaharova konuya ilişkin açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;
“Avrupa Komisyonu’nun 9 Eylül tarihli Ruslara yönelik vize dosyalarını işleme prosedürlerine ilişkin açıklamaları, vatandaşlarımıza karşı artan şüphe ve önyargıdan oluşan açıkça ayrımcı ilkeler içeriyor. Bu adım, ülkemizin iç işlerine açık bir müdahaledir. Arkasında, beyin göçü için koşullar yaratmayı amaçlayan Batılı ülkelerin blok çatışması zamanlarındaki politikasına geri dönüş var. Rusları ‘yararlı’ ve ‘yararsız’ olarak ayırmak, bazılarını ‘güvensiz’ olarak etiketlemek ve herhangi bir ‘ayrıcalıktan’ bahsetmek, ülkeye yönelik yabancı düşmanlığı ve nefretinin bariz tezahürleridir.”

Ukrayna’dan Kiev Güvenlik Anlaşması’na dair taslak belge
Rus devlet medyasına göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Kiev Güvenlik Anlaşması adı verilen güvenlik garantilerine ilişkin bir taslak belge yayınladı.
Kiev, garantör olarak AB ülkeleri, ABD, İngiltere, Avustralya ve Türkiye’yi sunuyor.
Belgede, güvenlik garantilerinin teyit edilmesi ve açıkça tanımlanması, ikili anlaşmalara dayalı olarak bağlayıcı olmaları ve Kiev Güvenlik Anlaşması adı verilen ortak bir stratejik ortaklık belgesi altında bir araya getirilmeleri gerektiği ifade edildi.
Belgeye göre, anlaşmanın müttefik ülkelerden oluşan ana grup ile Ukrayna’yı bir araya getirecek.
Buna ABD, İngiltere, Kanada, Polonya, İtalya, Almanya, Fransa, Avustralya, Türkiye ve İskandinav, Baltık, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri dahil olabilir.
Rus yorumlarına göre, yayınlanan taslağın Ukrayna silahlı kuvvetlerinin sayısını azaltma konusunu ele almamış olması ilginç.
Bu, geçtiğimiz aylarda ilerleme sağlayamayan müzakere turlarında Rusya’nın gündeme getirdiği önemli bir talebiydi.



Netanyahu ve Gallant Hizbullah'ın yanıtını beklemek üzere yeraltı karargahında

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
TT

Netanyahu ve Gallant Hizbullah'ın yanıtını beklemek üzere yeraltı karargahında

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant (Reuters)

İsrail, Hizbullah yetkilileri ve aktivistlerinin iletişim cihazlarının patlatılmasının sorumluluğunu üstlenmemiş ve bakanlar herhangi bir açıklama yapmamaları yönünde talimat almış olsalar da siyasi ve güvenlik kaynakları İsrail yönetiminin Hizbullah'ın alışılmadık bir karşılık vereceği beklentisiyle çeşitli önlemler aldığını doğruladı.

Kaynaklar, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alma kararını ertelediğini ve her ikisinin de ordu komutanları ve askeri personel ile birlikte gelecekteki gelişmeleri yönetmek ve büyük bir saldırı başlatması halinde Hizbullah'a nasıl karşılık verileceğini tartışmak üzere gizli yeraltı karargahına gittiklerini belirtti.

Askeri kaynaklar, yedek ordudaki asker ve subayların askeri üslere gitmelerini zorunlu kılan Kod 8'i aldıklarını, sığınakların hazırlandığı olağandışı hazırlıkların yapıldığını ve Hayfa ve diğer şehirlerde sığınak ve korunaklı alanların hazırlanması için bir operasyon gerçekleştirildiğini açıkladı. Netanyahu'nun bakan ve milletvekillerine konuyla ilgili açıklama yapmaktan tamamen kaçınmaları talimatı vermesine rağmen, Netanyahu'nun eski basın danışmanı Topaz Luk'un X platformunda bombalamaların arkasında İsrail'in olduğunu kabaca ima eden bir paylaşımda bulunması üzerine Başbakanlık Ofisi hemen bir açıklama yayınladı.

Bir Likud milletvekili ise X'e tek bir kelime yazdı: “Teşekkürler”. Bu paylaşım bir İsrail itirafı olarak yorumlandı.

Öte yandan yedek orduda görevli üst düzey bir subay, devlet radyosu Reshet Bet’e verdiği demeçte, İsrail'deki siyasi ve askeri liderlerin savaşta sabit bir stratejiye doğru ilerlediklerini ve bunun merkezinde Hizbullah'la yüzleşmek ve askeri kabiliyetlerini ortadan kaldırmak olduğunu açıkladı.

zscdvfg
Lübnan ordu personeli, İsrail'in Hizbullah'ın çağrı cihazlarını hedef alan güvenlik ihlalinin ardından Beyrut'taki bir hastanenin önünde güvenlik kordonu oluşturdu. (AFP)

Subay, bunun son zamanlarda dolaşıma sokulan ‘İran'ın yılanın başı olduğu’ fikrinden vazgeçmek anlamına gelip gelmediği sorusuna şu yanıtı verdi: “Evet, trend, Hizbullah'ın İran için bir kılıf olduğunu söylüyor. Tahran'a ani bir saldırı bize karşı bir cephe açmasına neden olabilir. Bu yüzden önce bunu yapmak için yeteneklerini felç etmeliyiz. İran onu desteklemek için müdahale ederse, onunla daha sonra ilgileniriz.”

‘Albay C’ adını verdikleri subay şunları söyledi: “İran'a saldırı üç adımda gerçekleştirilecek: Güneyde kalan ve 100 bin kişi olduğu tahmin edilen nüfusu Litani Nehri'nin ötesine geçmeye davet etmek, ardından Sur ve çevresini davetler ve askeri baskı yoluyla boşaltmak ve üçüncü olarak da altyapıyı ve köprüleri yok ederek Litani'nin kuzeyi ile güneyi arasındaki bağlantıyı tamamen kesmek. Böylece güneyde yaşam mümkün olmayacak ve ardından kendimizi Hizbullah güçlerini ve komutanlarını yok etmeye adayacağız.”