Kremlin Sözcüsü: Rusya ve Çin, tek kutuplu dünyanın artık mümkün olmadığında anlaştı

"Bu sistemin temelleri ciddi şekilde çatlıyor ve sarsılıyor. Yeni bir gerçeklik doğuyor"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2019'da Brezilya'da bir araya gelmişti (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2019'da Brezilya'da bir araya gelmişti (Reuters)
TT

Kremlin Sözcüsü: Rusya ve Çin, tek kutuplu dünyanın artık mümkün olmadığında anlaştı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2019'da Brezilya'da bir araya gelmişti (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2019'da Brezilya'da bir araya gelmişti (Reuters)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ve Çin'in tek kutuplu dünyanın varlığının devam edemeyeceğine görüş birliğine vardığını söyledi. Peskov dün yaptığı basın açıklamasında "Böyle bir dünyada var olmak imkansız" diye konuştu.
Tek kutuplu dünyada "Altın milyar ekonomide ve siyasette kuralları koyan taraf olduğunu iddia ediyor" diyen Peskov, bunların isteklerini diğer devletlere dayattığını savundu.  
Rus coğrafyasında "altın milyar" terimi ABD, AB ve diğer Batılı milletlerdeki varlıklı kesimleri ifade ediyor.
Kremlin sözcüsü sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böyle bir durum artık mümkün değil. Bu sistemin temelleri ciddi şekilde çatlıyor ve sarsılıyor. Yeni bir gerçeklik doğuyor."
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de ağustosta yaptığı açıklamada “Tek kutuplu dünya düzeni çağı geçmişte kaldı. Mevcut küreselci modelden yararlananlar olağan gidişata ne kadar bağlı kalırlarsa kalsınlar, kaderine terk edilmişlerdir. Tarihsel ölçekte jeopolitik değişimler tamamen farklı bir yöne gidiyor" demişti.
Putin bundan yaklaşık bir hafta sonra da "Miadı dolan tek kutuplu modelin yerini temel adalet ve eşitlik ilkelerine, her devletin ve halkın kendi egemen kalkınma yoluna sahip olma hakkının tanınması ilkesine dayanan yeni bir dünya düzeni alıyor" değerlendirmesini yapmıştı.
Moskova ve Pekin arasında halihazırda iyi olan ilişkiler, Ukrayna ve Tayvan krizlerinin ardından daha da gelişti. Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping haziranda, iki taraf arasındaki bağların "benzeri görülmemiş bir seviyede" olduğunu ve "sürekli geliştiğini" söylemişti.
İkilinin, 15-16 Eylül'de Özbekistan'da düzenlenecek Şanghay İşbirliği Örgütü'nde görüşeceği açıklanmıştı.
Independent Türkçe, TASS, AA



Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
TT

Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)

İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile bugün yapacağı görüşmede, Tahran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesiyle ilgili her türlü faaliyete karşı harekete geçmek için ‘yeşil ışık’ isteyeceğini söyledi.

Yetkili İsrail'in Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte, “Amaç Lübnan'dakine benzer bir yetki almak; yani nükleer tesislerde şüpheli faaliyetler tespit edilirse ya da ABD ve İsrail savaş uçakları tarafından bombalanan bölgelerden uranyum transfer edildiğine dair kanıtlar bulunursa, bunlara karşı harekete geçmek için önceden ABD onayı alınmış olacak” dedi.

İsrail, İran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesini engellemek için ABD öncülüğünde bir mekanizma kurmayı hedefliyor.

“Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmaması nedeniyle Snapback mekanizmasını (İran'a yeniden yaptırım uygulama mekanizması) da harekete geçirmek istiyoruz” diyen yetkili, İsrail'in Tahran üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini belirtti.

Yetkili, UAEA müfettişlerinin geçen hafta ‘güvenlik gerekçesiyle İran'dan ayrıldığını, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın da UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı imzaladığını’ bildirdi.

Netanyahu dün Washington'a hareket etmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran'ın bizi yok etmeyi amaçlayan nükleer silah arayışını yenileme girişimlerine karşı uyanık kalmalıyız” dedi.

İsrail ordusu, haziran ayında sona eren İsrail-İran savaşının ardından odağını yeniden Hizbullah'ın altyapısını hedef almaya devam ettiği Güney Lübnan'a kaydırdı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi CBS News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’ni bombalamasının tesiste ‘ciddi ve ağır hasara yol açtığını’ ifade etti.

Arakçi, “Fordo'da tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Ancak şu ana kadar bildiğimiz şey tesislerin ciddi ve ağır hasar gördüğü” ifadelerini kullandı.