Rusya kaçakçılıkla mücadele çerçevesinde Suriye-Ürdün sınırında devriye gezdi

Dera Askeri Güvenlik Şube Başkanı Tuğgeneral Luay el-Ali karşıtı söylemler arttı

Geçtiğimiz Şubat ayında kaçakçılıkla mücadele için Suriye sınırında görev yapan Ürdün askerleri (AFP)
Geçtiğimiz Şubat ayında kaçakçılıkla mücadele için Suriye sınırında görev yapan Ürdün askerleri (AFP)
TT

Rusya kaçakçılıkla mücadele çerçevesinde Suriye-Ürdün sınırında devriye gezdi

Geçtiğimiz Şubat ayında kaçakçılıkla mücadele için Suriye sınırında görev yapan Ürdün askerleri (AFP)
Geçtiğimiz Şubat ayında kaçakçılıkla mücadele için Suriye sınırında görev yapan Ürdün askerleri (AFP)

Rus askerleri, Beşinci Kolordu'ya bağlı Suriyeli güçlerle birlikte Suveyda ilinin güneyindeki Ürdün sınır hattında devriye gezdi.
Suveyda’nın çeşitli bölgelerinin sakinleri, Pazartesi günü, Rusya ve Suriye askeri polisine ait araçlardan ve daha çok Rus Askeri Polis güçleri tarafından taşınan Rusya bayraklı siyah otobüslerden oluşan askeri konvoyun ABD’nin Suriye’deki askeri üssü et-Tanf çevresindeki ‘55 kilometrelik çatışmasızlık bölgesine’ giden yol üzerinden er-Ruveyşid çölüne doğru Ürdün sınır hattı boyunca devriye gezdiğine tanık oldular.
Rus güçlerinin, sınır bölgesindeki devriyeleri, hem 8. Tugay'daki uzlaşı grupları gibi kendisine sadık güçlerin bulunduğu Dera'da hem de Suveyda’da tekrarlandı. Son dönemde Ürdün'e yönelik kaçakçılık faaliyetlerinin yaşandığı güney sınır bölgesinde bu devriyelerin yoğunlaştığı görüldü.
Rus güçleri tarafından gerçekleştirilen devriyeler, kaçakçılarla ve Ürdün'e yönelik kaçakçılık faaliyetleriyle mücadele edilmesi gerektiğine dair Suriye Sınır Muhafızları’na uyarılarda bulunmaktan ibaret. Ürdünlü bir yetkili, özellikle Ürdün'ün Suriye'nin güneyinde kalan kuzey bölgesindeki kaçakçılık faaliyetlerinin terör örgütleriyle bağlantılı ağlar ve sınır muhafızlarıyla sürekli çatışan silahlı adamlar tarafından yönetildiğini açıkladı. Ürdün, birçok kez Suriye'den yapılan kaçakçılık faaliyetlerini engellediğini duyururken uyuşturucu ve silah kaçakçılığının hız kesmeden devam etmesinden rahatsız.
Şarku'l Avsat'a konuşan Dera'daki uzlaşı gruplarından bir kaynak, güney bölgesini ziyaret eden Rus güçlerinin amacının özellikle Ürdün’ün Suriye'nin güneyindeki rolünün azaldığına işaret ettiği son açıklamalarından sonra Rusya’nın bölgedeki varlığının devam ettiğine dair mesajlar vermek olduğunu söyledi. Kaynak, bunun aynı zamanda ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon tarafından kullanılan et-Tanf Askeri Üssü’ndeki yabancı güçlere karşı Rusya’nın Suriye’deki varlığının ve çıkarlarının devam ettiğinin teyidi olduğunu da söyledi.
Rusya, Suriye'nin güneyindeki varlığının devam ettiğini göstermek amacıyla son dönemde sürdürdüğü çabalar çerçevesinde Suriye'deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi aracılığıyla Dera’nın güneyi ve Suveyda'nın bazı bölgelerinde insani yardım dağıttı.  Rus askeri devriyeleri bölgeye sık sık ziyaretler gerçekleştirdi.
Tüm bunların yanında ‘Rusya'nın Suriye’nin güneyindeki ilk adamı’ olarak bilinen Ahmed el-Avde, en son bir yıl önce Rusya’nın başkenti Moskova’da göründükten sonra kısa bir süre önce Dera'nın doğusundaki Busra eş-Şam kentindeki kendisine bağlı güçlerin kalesini ziyaret etti.
Avde’nin Arap ülkeleri ve Rusya ile iyi ilişkileri olduğunu söyleyen kaynak, Suriye rejiminin 2018 yılında bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirmesinden, Rusya ile temasa geçmesinden, müzakerelerde bulunmasından ve uzlaşı anlaşmasına varmasından önce Suriye'nin güneyindeki önde gelen askeri komutanlardan biri olduğunu belirtti. Kaynak, Avde’nin kendisine bağlı güçlerin silahlarını bırakmamaları ve İran'ı bölgeden uzak tutmaları şartıyla uzlaşı anlaşmasını imzalaması karşılığında güçlerini Rusya'nın denetiminde, Beşinci Kolordu'ya bağlı 8. Tugay güçleri adı altında topladığını ve Rusya’nın halen bu oluşumla ilgilenmeye devam ettiğini aktardı.
Öte yandan Dera’da uzlaşı anlaşmasına tabi bazı bölgelerde, Dera Askeri Güvenlik Şube Başkanı Tuğgeneral Luay el-Ali'ye yönelik ‘İran'ın Suriye'nin güneyindeki ajanı olduğu’ şeklinde suçlamalar ve karşıt söylemler arttı.
Suriye rejiminin Dera'daki güvenlik komitesinde yer alan subaylarından biri olan Luay el-Ali, geçtiğimiz günlerde Dera'nın batısındaki Tafas ve kuzeyindeki Casim kentine, DEAŞ terör örgütü üyesi olmakla ve bölgede terörist eylemlerde bulunmakla suçlanan yabancı uyrukluların bu bölgeleri terk etmelerini talep etti.
Luay el-Ali, aynı zamanda bölge halkının uzlaşı anlaşmasını imzalamasının ardından, muhaliflerin Dera'da suikast düzenlemekle suçlandıkları Askeri Güvenlik Şubesi’ne bağlı grupların kurucusu. Yerel gözlemciler, bu grupların, 2018 yılında Rusya'nın himayesinde yapılan uzlaşı anlaşmasına katılan bölgelere girmeyi reddeden rejime bağlı güçler yerine bu bölgelerin güvenliğinin sağlanması amacıyla uzlaşı gruplarından oluşturulduğunu söylediler.
Bu grupların liderleri ve üyeleri, rejimin DEAŞ hücrelerini ya da uzlaşıyı reddeden muhalifleri suçlandığı cinayetlere ve suikastlara uğruyorlar. Son olarak Salı günü sabaha karşı meydana gelen eski muhaliflere ve rejim üyelerine yönelik gerçekleştirilen suikastlar ve cinayetler Dera’da güvenliğin olmadığını bir göstergesi. Dera'nın doğu kırsalındaki ‘radar bariyeri’ olarak bilinen en-Naima beldesine giden yol üzerinde söz konusu gruplara ait bir askeri nokta kimliği belirsiz kişilerce hedef alındı. Bölgede patlamalar ve çatışmalar meydana geldi. Pazartesi akşamı ise Dera'nın batı kırsalında yer alan Muzayrib Gölü yakınlarında kimliği belirsiz kişiler tarafından askeri bir araca yapılan saldırıda bir güvenlik görevlisi öldü, üçü yaralandı.



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.