Ünlü oyuncu Juliette Binoche: Bütün hayatını aynı kişiyle geçirmek çok zor

"Hayatta ayrılıklarla ilerleriz"

Juliette Binoche Oscar, Cesar, BAFTA'da ödül kazanan ve Cannes, Venedik ve Berlin film festivallerinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan tek aktris (Reuters)
Juliette Binoche Oscar, Cesar, BAFTA'da ödül kazanan ve Cannes, Venedik ve Berlin film festivallerinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan tek aktris (Reuters)
TT

Ünlü oyuncu Juliette Binoche: Bütün hayatını aynı kişiyle geçirmek çok zor

Juliette Binoche Oscar, Cesar, BAFTA'da ödül kazanan ve Cannes, Venedik ve Berlin film festivallerinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan tek aktris (Reuters)
Juliette Binoche Oscar, Cesar, BAFTA'da ödül kazanan ve Cannes, Venedik ve Berlin film festivallerinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan tek aktris (Reuters)

Ünlü aktris Juliette Binoche, yeni filmi ve ilişkiler hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais'e verdiği röportajda Binoche, "Bütün hayatını aynı kişiyle geçirmek çok zor" dedi.
58 yaşındaki oyuncu, Bıçağın İki Yüzü'nde (Avec amour et acharnement) eşi ve eski sevgilisi arasında kalan bir kadını canlandırıyor.

Filmin hikayesinin, kendisinden bir zamanlar hoşlandığını söyleyen evli arkadaşını hatırlattığını söyleyen Binoche, "Bana, kalbini buzdolabına koyamayacağını söylemişti. Aynı şey benim karakterime de oluyor" diye konuştu.
Fransız aktris, "Bıçağın İki Yüzü'ndeki karakterini anlıyor musun?" sorusuna "Bir rolü oynamak için onu anlamak yetmez. Karakteri kendinize, bedeninizle birleştirmelisiniz" yanıtını verdi.
Karakteri Sara'nın, kendisi gibi özgür olmak istediğini belirten Binoche, şöyle konuştu:
"Aşkı ve arzuyu yaşamak istiyor. Kim olduğunu anlamak istiyor."
Binoche, karakterinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak sahnelerin, erkek karaktere odaklanmak için kesildiğini açıkladı. Buna kızdığını belirten aktris, "İzleyicinin, benim karakterimi daha az anladığını düşünüyorum" dedi.

Binoche: Ayrılık olmadan gelişme olmaz
Oscar ödüllü isim, "Bıçağın İki Yüzü, her yaşa sıfırdan başlama ihtimalinden bahsediyor. Buna katılıyor musun?" sorusunaysa şöyle cevapladı:
"Evet. Hayatta ayrılıklarla ilerleriz. Çocukken, ilk oyuncaklarımızı bir kenara bırakırız. Daha sonra kendimizi arkadaşlarımızdan, ailelerimizden ve partnerlerimizden ayırırız. Hayat, sürekli bir ayrılıktır. Ayrılık olmadan gelişme olmaz."
El Pais'ten Alex Vicente, bunun ardından "Ömür boyu birlikte olan çiftler gelişmiyor mu?" dedi. Bunu takdir ettiğini söyleyen ünlü oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Açıkçası bütün hayatınızı aynı kişiyle geçirmek çok zor. Ayrılmamak için büyük hoşgörü ve zeka gerekiyor. Örneğin bir kadının başarısının, bir erkeğe saldırı olarak yorumlanmaması gerektiğini kabul etmek…"
Binoche, bunun kendi başına geldiğini de belirtti:
"Çok çalıştığım ve işimi iyi yaptığım için beni suçlayan partnerlerimde bu kıskançlığı gördüm."
Binoche, dönüşüm yaşamayan karakterlerle ilgilenmediğini kaydetti. "İnsan olarak hayattaki görevimiz kendimizi dönüştürmektir" diyen oyuncu, şu ifadeleri kullandı:
"Biraz cesaret gerektirse de değişimden daha iyi bir şey yoktur."
Aktris, 200'e yakın sanatçı ve bilim insanının yaptığı Normale Dönüşe Hayır çağrısına imza atmıştı. Le Monde‘da yayınlanan açık mektupta pandemi sonrasında ekolojik felaketten kaçınmak için hedeflerin, değerlerin ve ekonominin gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanmıştı.
Yazının farkındalık yarattığını belirten oyuncu, "Ancak bu çok yavaş bir süreç çünkü büyük zenginleri veya çevreyi kirleten sektörleri vergilendiren bir yasa yok" dedi.
 Zorunlu aşıya karşı çıktığı için kendisine komplo teorisyeni denildiği hatırlatılan Binoche, "Gördüklerimizi gördükten sonra soru sormaya, hükümetin kararlarını sorgulamaya hakkımız yok mu? Özellikle de güya özgürlüğü, eşitliği ve kardeşliği temsil eden bir ülkede bu bana saçma geliyor" diye konuştu.
Binoche, aşılara karşı olmadığını ancak hemşirelerin çalışabilmesi için aşının zorunlu kılınmasını anlayamadığını belirtti.

"Benim yerim sinema"
Bununla birlikte Binoche, siyasete atılmak istemediğini duyurdu:
"Ben sadece sanatla ilgileniyorum. Ekolojiye dair sesimi yükselttiğimde, ifadelerimin kulağa çok rahatsız edici geldiğini fark ettim. Benim yerim sinema."
Binoche, Oscar ödülü kazandığı İngiliz Hasta (The English Patient) sonra ülkesi Fransa'ya dönemsiyle ilgili de konuştu.
Ünlü aktris, kendisine oyunculuk fırsatı tanıyan ilk kişi olan Andre Techine'yle çekim yapabilmek için Fransa'ya döndüğünü ve Hollywood'da da çok teklif almadığını belirtti.
Binoche, Amerikan sinemasının çok maskülen olduğunun altını çizdi.
Bıçağın İki Yüzü, 2 Eylül'de vizyona girdi.
Independent Türkçe, El Pais



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment