İsrail, Mahmud Derviş ve Cemal Abdunnasır isimlerinin sokak ve caddelere verilmesine engel oluyor

Dikenli tel üzerinde Filistin bayrağı (Reuters)
Dikenli tel üzerinde Filistin bayrağı (Reuters)
TT

İsrail, Mahmud Derviş ve Cemal Abdunnasır isimlerinin sokak ve caddelere verilmesine engel oluyor

Dikenli tel üzerinde Filistin bayrağı (Reuters)
Dikenli tel üzerinde Filistin bayrağı (Reuters)

İsrail İçişleri Bakanlığı, Eilabun Yerel Konseyi’nin, kasabadaki sokaklara Filistinli şair Mahmud Derviş ve eski Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır'ın yanı sıra el Avde isimlerinin verilmesi talebini reddetti.
Eilabun Yerel Konseyi, tarihinde ilk kez sokaklara isim verme kararı aldı. Çeşitli mezhepleri ve tarihindeki çeşitli olayları bünyesinde barındıran bir Arap şehrinin birçok caddesi için Arap tarihi, ulusal ve kültürel öneme sahip isimler seçildi. 1948 yılında sakinlerinin sınır dışı edilmesi amacıyla katliama tanık olan Eliabun, 1966 yılına kadar 19 yıllık bir süre zarfında askeri yönetime tabi tutularak şiddetli ayrımcılığa maruz kaldı. Buna rağmen günümüzde tüm İsrail'de en yüksek üniversite mezunu yüzdesine sahip şehir olarak kabul ediliyor.
Yasaya göre, isimlerin Meclis tarafından onaylanmasının ardından İçişleri Bakanlığı İsim Komisyonu'nun onayına sunulması gerekiyor. El Avde, Cemal Abdunnasır ve Mahmud Derviş Caddesi olmak üzere belirtilen üç isim dışında diğer tüm isimler onaylandı. Eilabun Yerel Konsey Başkanı Samir Ebu Zeyd, bakanlığın kararını kınayarak, “İçişleri Bakanlığı’nın hangi konuda çekinceleri var? Mahmud Derviş İsrail Eğitim Bakanlığı'nın onayı ile okullarda şiirleri okutulan bir Arap şair. Nasıl Yahudi okullarında Yahudi kültürüyle bağlantılı şairler yetiştiriliyorsa ve onların adını verdiğimiz sokaklar varsa, bizim de sokaklarımızdan birine onun adını verme hakkımız var. Onların Yahudi liderlerin isimlerini ölümsüzleştirme hakları olduğu gibi bizim de Arap dünyamızdan liderlerin isimlerini ölümsüzleştirme hakkımız var” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Mahmud Derviş ve Cemal Abdunnasır gibi isimlerinin, Nasıra, Sakhnin, Şefa Amr ve diğerlerinde olduğu gibi, onlarca yıl önce Arap şehir ve kasabalarında birçok sokağa verildiğini söyledi.
Eliabun Konseyi Genel Müdürü Ekrem Surur ise, el Avde isminin bir sokak adı olarak kullanılmasına ilişkin yaptığı açıklamada, anlam olarak dönüş kelimesinin Eliabun’un özel tarihinden geldiğine değinerek, bölge sakinlerinin çoğunun, 1948 yılının Ekim ayında Lübnan'a göç ettiğini ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla birkaç ay sonra geri döndüklerini vurguladı. Geri dönüşün o dönemki İsrail hükümetinin onayı ile gerçekleştiğine dikkati çeken Surur, bu isimle anılmasına karar verilen caddenin yerinden edilmiş sakinlerin köye döndüklerinde kullandıkları yol olduğunu kaydetti.
İsrail İçişleri Bakanlığı, sokaklara Filistinli ve Arap siyasi liderlerin adının verilmesini engelliyor. Bakanlık, Doğu Kudüs, Yafa, Lod, Ramla, Akka ve diğer birçok Arap sokağı, caddesi ve meydanının adını Yahudileştirmeye çalışıyor. Eilabun ile ilgili karara yorum yapan bakanlık, isim komitesinin üç isim dışında tüm isimleri onayladığını ve onlar hakkında derinlemesine bir araştırma yapmaya karar verdiğini duyurdu.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.