Türkiye, Libya'daki tüm taraflarla ‘iyi ilişkiler kurmak’ istiyor

Erdoğan, Ağustos ayının başlarında Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi'yi ağırlamıştı (Libya Parlamentosu)

Türkiye, Libya'daki tüm taraflarla ‘iyi ilişkiler kurmak’ istiyor
TT

Türkiye, Libya'daki tüm taraflarla ‘iyi ilişkiler kurmak’ istiyor

Türkiye, Libya'daki tüm taraflarla ‘iyi ilişkiler kurmak’ istiyor

Libya'daki tüm taraflarla iyi ilişkiler kurma çabasında olduğunu doğrulayan Türkiye, Trablus'u ve ülkenin doğusunu ziyaret etmek üzere parlamenter bir heyet gönderme niyetinde olduğunu açıkladı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, dün yaptığı basın açıklamasında, Türkiye’nin güvenlik ve istikrarı sağlama niyeti doğrultusunda Libya'daki çeşitli taraflarla ilişkiler kurmaya çalıştığını açıkladı. Çavuşoğlu, "Son bir yıllık süreç, dış politikada attığımız adımlar bakımından bir doğrulama süreci, doğrulama yılı oldu. Örneğin 'Libya'da ne işiniz var?' diyenler, özellikle son krizlerden sonra, Batı'da olsun, içeride olsun, 'İyi ki orada Türkiye var. Türkiye orada istikrarın garantisi, sigortası.' demeye başladılar" dedi. Uluslararası ilişkilerin sürekli değişkenliğine dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye dış politikasının da ‘milli çıkarlar doğrultusunda değişen koşullara uyum sağladığını’ vurguladı.
Son dönemde Batı ve Doğu Libya arasındaki politikasında bir denge arayışına giren Türkiye, buna rağmen, Fethi Başağa hükümeti karşısında meşru hükümet olarak gördüğü Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne desteğini sürdürüyor. Diğer yandan hem Başağa hem de Dibeybe hükümetinin müttefiki konumundaki Türkiye, geçtiğimiz Mart ayında iki taraf arasındaki krizi çözmek amacıyla ortak bir toplantı düzenlemek istemişti. Eylül ayının başlarında ise her iki taraftan yetkililer Türk yetkililerle temasta bulunmuştu.
Dibeybe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savunma ve dışişleri bakanları, aynı zamanda Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı ile bir araya geldi. Ancak Başağa ve Türk tarafı, Libya’da bir araya geldikleri görüşmenin seviyesini açıklamadı. Dibeybe ile gerçekleştirdiği görüşmede başkent Trablus'un güvenliğini herhangi bir askeri girişim veya saldırıdan koruma gereğine dikkat çeken Erdoğan, değişimin ancak seçimlerle gerçekleşebileceğini vurguladı.
Dibeybe’nin aktardığına göre Türk tarafı, Libya'daki yol haritası neticesinin hükümeti tarafından denetlenen seçimlerle sağlanması, ardından ise iktidarın seçilmiş kimseye devredilmesi gerektiğini vurguladı. Dibeybe aynı zamanda Türk yetkililerle yaptığı görüşmelerde siyasi, ekonomik ve askeri olmak üzere üç eksene değindiklerine dikkati çekti.
Dibeybe aynı zamanda “Ülkede iki hükümet yok. Ulusal Birlik Hükümeti olan tek bir hükümet var ve Libya’daki tüm meselelerin sorumluluğunu üstlenen de o” şeklinde açıklamada bulundu.
Diğer yandan Türk yetkililerle yaptığı görüşmelerin olumlu geçtiğini doğrulayan Başağa, Libya'da en kısa süre içerisinde seçimlerin düzenlenmesi yönünde uygun koşulların yaratılması için Libya hükümetinin görevlerini yerine getirmesini sağlamak amacıyla tüm iç siyasi güçler, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Batili ve uluslararası taraflarla doğrudan çalışmanın gereğine dikkat çekti.

İHA’lar krizde etkili oldu
Görüşmelerden günler önce Başağa ve Dibeybe hükümetine bağlı güçler arasında kaydedilen ve günlerce süren kanlı çatışmalarda çoğu sivil 32 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi ise yaralandı. Dibeybe hükümetine tedarik edilen Türk İHA’larının Trablus'taki son çatışmayı Dibeybe lehine çevirdiği bildirildi.
Türkiye'nin doğu Libya'ya açılımı yönündeki ilk büyük adım, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in geçtiğimiz Temmuz ayında Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile bir araya geldiği Ankara ziyareti sırasında kaydedildi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre görüşmelerde Başağa meclisin hükümetine verdiği desteği vurgularken Türkiye, Libya topraklarının birliğini sağlama, sivil ve demokratik bir devletin inşasını engelleyen tüm eylemleri durdurma gereğinin altını çizdi.
Salih'in Ankara ziyareti, Türk politikasında Libya'ya yönelik önemli bir değişime işaret ediyor. Zirâ önceden Türkiye’nin ilişkileri Fayiz es-Serrac başkanlığındaki eski Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Dibeybe'nin Ulusal Birlik Hükümeti üzerinden Trablus ile sınırlıydı. Libya Temsilciler Meclisi’nin Başağa hükümetine güven vermesine rağmen Türkiye Dibeybe’yi desteklemişti.
Batı Libya'daki kara, deniz ve hava üslerinde kendi kuvvetlerini ve binlerce paralı askeri bulunduran Türkiye, Erdoğan'ın Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı ile imzaladığı askeri ve güvenlik işbirliği kapsamında Trablus hükümetine bağlı güçlerine eğitim veriyor.



Sudan Kurucu İttifakı, Hamideti başkanlığında bir başkanlık konseyi oluşturdu

Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)
Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)
TT

Sudan Kurucu İttifakı, Hamideti başkanlığında bir başkanlık konseyi oluşturdu

Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)
Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)

Sudan Kurucu İttifakı, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) lideri Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) başkanlığında, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) lideri Abdulaziz el-Hılu’nun başkan yardımcılığında 15 üyeden oluşan bir ‘başkanlık konseyi’ kurulduğunu duyurdu. İttifak, eski Egemenlik Konseyi üyesi Muhammed el-Hasan et-Taişi'yi, ülkenin işlerini (başkanlık konseyinin kararlarına göre) ve özellikle Darfur eyaletlerinde HDK'nın kontrolündeki bölgeleri yönetecek olan ‘geçiş süreci barış hükümetinin’ başına atadı. İttifak, Sudan'ı Kuzey, Doğu, Orta, Darfur, Kordofan, Güney Kordofan/Nuba Dağları, el-Func ve Hartum olmak üzere 8 bölgeye ayırdı.

İttifak Sözcüsü Alaaddin Nakd dün, Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'da düzenlenen basın toplantısında, Sudan Kurucu İttifakı liderliğinin, sekiz bölgenin valileri de dahil olmak üzere 15 üyeden oluşan (egemenlik konseyine benzer) bir ‘başkanlık konseyi’ kurduğunu söyledi.

ftf
İttifak tarafından kurulan yeni hükümetin başbakanı olarak atanan Muhammed el-Hasan et-Taişi (Sosyal medya platformları)

Başkanlık konseyi, devrik lider Ömer el-Beşir rejimine son veren halk devriminden kısa bir süre varılan anlaşma çerçevesinde kurulan Geçici Egemenlik Konseyi’ne benzer egemen bir konsey. Nakd’ın açıklamasında göre Başkanlık Konseyi’nin üyeleri arasında, Tahir Ebu Bekir Hacer, Muhammed Yusuf Ahmed Mustafa, Hamid Hamdin Nuveyri, Abdullah İbrahim Abbas, Beyan Huldi Fethi Salim, Darfur Bölgesi Valisi Hadi İdris, Güney Kordofan (Nuba Dağları) Bölgesi Valisi Cekud Mekvar Marada, Yeni Func Bölgesi Valisi Joseph Teka, Orta Bölge Valisi Salih İsa Abdullah, Doğu Bölgesi Valisi Mebruk Mubarek Selim, Kuzey Bölgesi Valisi Ebu el-Kasım er-Raşid Ahmed, Hartum Valisi Faris en-Nur, Kordofan Bölgesi Valisi Hamad Muhammad Hamid yer alıyor.

Nakd, Hamideti liderliğindeki Başkanlık Konseyi'nin eski Geçici Egemenlik Konseyi üyesi Muhammed Hasan et-Taişi'yi ‘Geçici Barış Hükümeti’nin başbakanı olarak seçtiğini açıklarken gündemindeki diğer konuları görüşmeye devam edeceğini söyledi.

gyf
Darfur Valisi Hadi Idris, Başkanlık Konseyi üyesi oldu (Şarku’l Avsat)

Başkanlık Konseyi'nin atanmasını ‘tarihi bir başarı’ olarak nitelendiren Nakd, ittifakın ‘on yıllardır süren yıkıcı savaşların acısını çeken Sudan halkını’ tebrik ettiğini söyledi. Nakd ayrıca, ‘herkese kucak açan, seküler, demokratik, merkezi olmayan, gönüllü olarak birleşmiş, özgürlük, barış, adalet ve eşitlik temelleri üzerine kurulu’ bir vatan inşa etme hedefini yineledi.

Sudan Kurucu İttifakı, 22 Şubat'ta Kenya'nın başkenti Nairobi'de HDK ve başta Abdulaziz el-Hılu liderliğindeki SPLM-N ve Nuba Dağları'nı kontrol eden Darfur'daki bir dizi silahlı hareketi, Ulusal Ümmet ve Demokratik Birlik partilerinin uzantılarını ve bağımsız isimleri bünyesinde barındıran Sudan Devrimci Cephesi gibi silahlı hareketler, siyasi partiler ve sivil güçler tarafından kuruldu.

Sudan’daki silahlı hareketlerin, siyasi partilerin ve güçlerin temsilcileri, geçtiğimiz şubat ayında Nairobi'de düzenlenen Sudan Kurucu İttifakı toplantılarının açılışına katıldılar (Arşiv)

Sudan Kurucu İttifakı üyeleri, seküler ve demokratik bir konfederasyon devletini öngören bir siyasi deklarasyon ve geçici anayasa üzerinde anlaşmaya vardılar. Sudan sekiz idari bölgeye bölündü ve HDK'nın kontrolündeki bölgeler için değil, tüm Sudan için bir hükümet kuruldu. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, yeni bir hükümetin kurulmasının amacının, uluslararası toplumdan önce bölge ülkelerini hükümeti tanımaya ikna etmek ve halkın desteğini almak olduğunu belirttiler.