ABD Filistinli STK’lar hakkındaki tutumunu gözden geçirecek

Washington, Filistinli STK’lar konusundaki tutumunu yeniden gözden geçirme sözü verdi

Ağustos ayında İsrail kuvvetlerinin baskınından sonra Ramallah’taki Filistin Kadın Komiteleri Birliği ofisindeki hasar (EPA)
Ağustos ayında İsrail kuvvetlerinin baskınından sonra Ramallah’taki Filistin Kadın Komiteleri Birliği ofisindeki hasar (EPA)
TT

ABD Filistinli STK’lar hakkındaki tutumunu gözden geçirecek

Ağustos ayında İsrail kuvvetlerinin baskınından sonra Ramallah’taki Filistin Kadın Komiteleri Birliği ofisindeki hasar (EPA)
Ağustos ayında İsrail kuvvetlerinin baskınından sonra Ramallah’taki Filistin Kadın Komiteleri Birliği ofisindeki hasar (EPA)

Üst düzey bir İsrail heyetinin yeni bilgiler içerdiğini iddia ettiği yeni raporları sunmak üzere Washington’a gitmesinin ardından, ABD yönetimi, Tel Aviv’in 6 Filistinli sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerinin yasaklanması kararına ilişkin tutumunu yeniden gözden geçirmeyi kabul etti.
Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklar, İsrail hükümetinin, ABD’li yetkililerin Batı Şeria’daki 6 Filistinli sivil toplum kuruluşunun ofislerinin “Filistin terör örgütlerini desteklemeleri ve finansmanlarına katkıda bulunduğu” gerekçesiyle kapatılması kararına yönelik endişelerini dile getirmelerinden oldukça rahatsız olduğunu açıkladı. Bunun ardından, askeri yetkilileri, Şin Bet (İsrail istihbaratı) temsilcileri ve Savcılık Ofisi’nden temsilcileri içeren üst düzey bir heyet ABD’li yetkililerle görüşmek üzere Washington’a gönderildi.
Söz konusu kaynaklar, heyetin ‘bu derneklerin faaliyetleri hakkında, terörü desteklemedeki rollerini gösteren yeni bilgiler sunduğunu” ve Batı Şeria’da faaliyet gösteren 250 Filistinli derneğin bir listesini de sunduğunu söyledi. Heyet “Neden bu kurumların hepsini kapatmıyoruz da sadece 6 derneğe odaklanıyoruz çünkü bu kurumlar şüpheli faaliyetler yürütüyorlar” ifadelerini kullandı. Heyet, ABD yönetiminden tutumunu değiştirmesini ve İsrail’in bu derneklerin faaliyetlerini yasaklama kararını desteklemesini istedi. İsraillilere göre ABD’liler isteklerine yanıt vermese de konuyu yeniden derinlemesine inceleme sözü verdi.
İsrail işgal kuvvetleri, Oslo Anlaşmalarını ve Filistin egemenliğini ihlal ederek Kasım ayında Ramallah ve el-Bireh şehirlerine baskın düzenledi. El-Hak İnsan Hakları Derneği, ed-Damir (Vicdan) Mahkum Bakımı ve İnsan Hakları Derneği, Bisan Araştırma-Geliştirme Merkezi, Filistin Kadın Komisyonları Birliği, Sağlık Çalışmaları Komitesi, Tarım İşçiliği Komisyonları ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocukları Koruma Örgütü’nün (UNICEF) Filistin ofisleri mühürlendi. Ofislerdeki bilgisayarlara ve birçok belge ve dosyaya el konuldu. Bazı aktivistleri tutukladı. Bu sivil toplum kuruluşlarının hepsinin, İsrail tarafından ‘yasaklı terör örgütü’ ilan edilen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) liderliği altında faaliyet gösterdiğine yönelik kanıtlar olduğu iddia edilen bir rapor hazırlandı. Raporda hem ABD yönetimine hem de Avrupa Birliği ülkelerine hitap ederek, bu kuruluşlara sağlanan fonların durdurulması çağrısı yapıldı.
Ardından, Avrupa ülkeleri İsrail’in raporunu inceledi ve bu suçlamaları doğrulamak için yeterli kanıt olmadığı sonucuna vararak, kuruluşları finanse etmeye devam etmeye karar verdi. ABD ise endişelerini dile getirirken, bu kuruluşlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için İsrail hükümeti ile temas halinde olduğunu söyledi. İsrail heyeti bunların ardından hızla Washington’a gitti.
İsrail’in Filistinli sivil toplum kuruluşlarına yönelik kararı, uluslararası çapta bir protesto dalgasıyla karşılaştı. Filistinliler, İsrail’in asıl amacının, işgal yönetiminin uygulamalarını ifşa etmede konusunda başarılı bir mücadele yürüten insan hakları kuruluşlarını korkutmak olduğunu düşünüyor.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.