Bölgede ‘İhvan’ı nasıl bir gelecek bekliyor?

Katar Emiri, ülkesinin siyasi örgütlerle değil hükümetlerle ilgilendiğini söyledi.

Katar Emiri, Fransız dergisi Le Point’e röportajı verirken (Katar Haber Ajansı)
Katar Emiri, Fransız dergisi Le Point’e röportajı verirken (Katar Haber Ajansı)
TT

Bölgede ‘İhvan’ı nasıl bir gelecek bekliyor?

Katar Emiri, Fransız dergisi Le Point’e röportajı verirken (Katar Haber Ajansı)
Katar Emiri, Fransız dergisi Le Point’e röportajı verirken (Katar Haber Ajansı)

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad el-Sani, İhvan-ı Müslimin’in bölgedeki geleceğine ilişkin bir soruya, Katar topraklarında İhvan veya ona bağlı herhangi bir grubun aktif üyesi bulunmadığı ve ülkesinin siyasi örgütlerle değil, devletlerin meşru hükümetleriyle ilgilendiği şeklinde yanıt verdi.
Öte yandan uzmanlar, İhvan örgütünün bölgede bir geleceği olmadığını söylerlerken, örgütün iç çekişmeler ile tüketildiğini ve hareket alanının daraltıldığını belirttiler.
Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 3 Temmuz 2013'te iktidardan indirilmesinin ardından Müslüman Kardeşler üyeleri Mısır'dan ayrılarak bölgedeki çeşitli ülkelere gittiler.
Katar Haber Ajansı'nda çarşamba akşamı yer alan bir habere göre, Şeyh Temim Fransız Le Point dergisine bir röportaj verdi.
Şeyh Temim, röportajda, Katar'ın İhvan ile ilişkisi konusunda sıklıkla eleştirilere maruz kalması ile ilgili bir soruya yanıt olarak, “Katar’ın İhvan ile bir ilişkisi yok. Katar topraklarında İhvan veya ona bağlı herhangi bir grubun aktif üyesi yok. Katar herkese açık bir ülke. Farklı görüş ve fikirlere sahip çok sayıda insan burada bulunuyor. Ama biz bir ülkeyiz, parti değil” dedi.
Katar Emir’inin açıklamaları, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Katar'ın başkenti Doha'da yaptığı görüşme sonrası gerçekleşti.
Sisi, çarşamba akşamı Katar Haber Ajansı'na (QNA) verdiği röportajda, “Katar ziyareti, iki ülkenin, Arap dayanışmasını destekleme ve dünyayı saran bölgesel ve uluslararası istikrarsızlık koşullarında bölgenin güvenlik ve istikrarını koruma gibi büyük bir hedefe ulaşmak için ortak hareket planı uygulama konusundaki karşılıklı arzusunu yansıtıyor. Bu da Mısır ve Katar arasında yoğun bir iş birliği ve ortak koordinasyon gerektiriyor” dedi. Sisi, Arap coğrafyasında ulusal devlet anlayışına bağlı kalma, devletlerin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma, milli orduları ve askeri kurumları destekleme, terör örgütleri ve silahlı milislerle ilişki kurmama gibi birçok ilke ve kavramın yeniden gözden geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Bölgede İhvan’ın Geleceği
Radikal hareketler konusunda uzman Mısırlı araştırmacı Ahmed Ban, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, “Bölgede Müslüman Kardeşler örgütü için bir gelecek yok. Daha önce İhvan’a destek verenler, onun amaçlarına ulaşamayan bir örgüt olduğunu fark ettikten sonra desteklerini kestiler. Sürekli olan menfaatler devletler ile ilişkiyi gerektirir, örgütler veya bir takım kuruluşlarla değil. Örgütün iç çekişmeler ile tüketildiği, hareket alanının daraldığı ve gelecekte İhvan kartını kullanmanın mümkün olmadığı anlaşılmış oldu” dedi. Ban ayrıca, örgütün bu başarısızlık durumundan muzdarip olduğuna da işaret etti.
Geçtiğimiz aylarda Türkiye, İhvan’ın kendi topraklarındaki tahrik edici medya ve siyasi faaliyetlerini durdurmaya ve örgütün medya sorumlularının Mısır'ı eleştirmesini engellemeye yönelik adımlar attı. Bu adımlar Mısır tarafında olumlu karşılandı. Geçtiğimiz Nisan ayının sonunda, İstanbul'dan yayın yapan ve İhvan yanlısı üç kanaldan biri olan Mekameleen TV, Türkiye’den yaptığı yayınını kalıcı olarak durdurduğunu açıkladı.
Mısır ve Türkiye dışişleri bakan yardımcılarının başkanlığındaki heyetler, ilki Kahire'de, ikincisi Ankara'da olmak üzere istikşafi görüşmeler gerçekleştirdiler.
Uluslararası terör konusunda araştırmalar yapan Mısırlı güvenlik uzmanı Albay Hatem Saber, Şarku’l Avsat’a , “Bölgedeki İhvan örgütü klinik olarak sona erdi, artık popüler tabanı yok. Bununla birlikte bölgedeki birçok ülkede örgüte mensup uyuyan hücreler olabilir; Ancak harekete geçmiyorlar, çünkü hareket alanları yok. Bu hücreler, özellikle sosyal medya sayfalarında söylentiler çıkararak, bazı ülkelerde hükümetlere yönelik algı operasyonlarına katkıda bulunuyorlar. Ülkelerdeki güvenlik servisleri, örgüt unsurlarının kaos yayma girişimlerini engelliyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
İhvan'ın yurtdışında bulunan liderleri arasındaki bölünme krizi, örgütün eski Genel Sekreteri Mahmud Hüseyin önderliğindeki İstanbul'daki cephe ile İbrahim Münir'in önderliğindeki Londra cephesi arasında artmaya devam ediyor. Ayrıca Londra Cephesi’nin bir Şura Konseyi kurarak İstanbul Şura üyelerini görevden alması ve İhvan’ın Rehberlik Bürosuna alternatif başka bir büro oluşturmasının yankıları artmaya devam ediyor.
İstanbul Şura Meclisi’nin, İbrahim Münir’i görevden alarak Mustafa Tolba liderliğinde İhvan rehberliği görevlerini yerine getirmek üzere bir komite oluşturmasının ardından, Londra ve İstanbul cepheleri arasında derinleşen anlaşmazlıklar sonrası “Londra Şurası” oluşturuldu.
İhvan liderlerinin çoğu, şiddet ve cinayet olaylarına karıştıkları gerekçesiyle Mısır hapishanelerinde bulunuyor. Çoğu idam, müebbet hapis ve ağırlaştırılmış hapis cezalarına çarptırıldılar. İhvan, Cumhurbaşkanı Sisi'nin aylar önce başlattığı ulusal diyalogun dışında tutuluyor. Sisi, temmuz ayı başlarında yaptığı açıklamada, İhvan’a üstü kapalı bir göndermede bulunarak, “Ulusal diyalog bir hizip dışında herkes içindir” demişti.
Ahmed Ban, “İhvan’ın hedeflerine ulaşmaktan ve hedeflerini örgütlemekten aciz olduğuna ve bu nedenle bölgedeki varlık amacının ortadan kalktığına” inanıyor. Albay Hatem Saber ise, İhvan örgütlenmesinin uluslararası düzeyde hâlâ birçok ülkede var olduğunu ve bitmediğini belirtiyor.



Suudi Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı tarihi ilişkileri gözden geçirdi

Suudi Veliaht Prensi, Pakistan Başbakanı'nı Mina Sarayı'ndaki ofisinde kabul etti (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Pakistan Başbakanı'nı Mina Sarayı'ndaki ofisinde kabul etti (SPA)
TT

Suudi Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı tarihi ilişkileri gözden geçirdi

Suudi Veliaht Prensi, Pakistan Başbakanı'nı Mina Sarayı'ndaki ofisinde kabul etti (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Pakistan Başbakanı'nı Mina Sarayı'ndaki ofisinde kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman, bugün Mina Sarayı'ndaki ofisinde Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif'i kabul etti.

Görüşmede Kurban Bayramı tebrikleri sunuldu, iki ülke arasındaki tarihi ilişkiler ve ikili iş birliğinin çeşitli alanlarda geliştirilmesi için imkanlar ele alındı.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre bölgedeki gelişmeler ve güvenlik ve istikrarın sağlanması için yapılan çabalar görüşüldü.

Görüşmeye, Mekke Bölgesi Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, İçişleri Bakanı Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayif bin Abdulaziz, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdulaziz ve ilgili üst düzey yetkililer katıldı.

Pakistan tarafını ise Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Senatör Muhammed İshak Dar, Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Hafız Seyyid Asım, İçişleri Bakanı Muhsin Rıza Nakvi ve ilgili üst düzey yetkililer toplantıda yer aldı.