Türkiye ve Suriye arasındaki temaslar hızlandı mı?

Putin ve Erdoğan’ın Soçi’deki görüşmesi (Reuters)
Putin ve Erdoğan’ın Soçi’deki görüşmesi (Reuters)
TT

Türkiye ve Suriye arasındaki temaslar hızlandı mı?

Putin ve Erdoğan’ın Soçi’deki görüşmesi (Reuters)
Putin ve Erdoğan’ın Soçi’deki görüşmesi (Reuters)

Reuters haber ajansının aralarında Türk yetkililerin de olduğu dört kaynağa dayandırdığı haberinde, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Suriye İstihbarat Başkanı Ali Memlük’ün son haftalarda birkaç görüşme yaptığı iddia edildi.
Şam yanlısı bir kaynak Reuters’e yaptığı açıklamada, Fidan ve Memlük’ün bu hafta Suriye’nin başkenti Şam’da görüştüğünü söyledi.
İki Türk yetkili ve Şam yanlısı kaynağa göre, Rusya Ukrayna’da uzun süreli bir çatışma için kendini hazırlarken ve güçlerinin 2015’ten beri Devlet Başkanı Beşşar Esed’i desteklediği Suriye’deki konumunu güvence altına almaya çalışırken, temaslar bir Rus politikası değişikliğini yansıtıyor.
Ankara ile Şam arasındaki herhangi bir normalleşme, on yıl süren Suriye savaşını yeniden şekillendirecek.
Reuters, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin haberini alıntılayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son MKYK toplantısında şu ifadeleri kullandığını yazdı;
“Keşke (Beşşar) Esed Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm. Ama o oralara gelemez. Onun yüzünden, tutumundan dolayı Suriye bölünmek üzere. O kendi iktidarını korumak için muhaliflerle savaşa tutuştu. Kendi iktidarını korumayı tercih etti. Kendi kontrol ettiği alanları korumayı düşündü. Ama büyük toprakları koruyamadı.”
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı haberde “Ancak yakınlaşma, muhalif savaşçıların ve çoğu Esed yönetiminden kuzeybatıya kaçan milyonlarca sivilin akıbeti de dahil olmak üzere büyük zorluklarla karşı karşıya” denildi.
Üst düzey bir Türk yetkili ve bir Türk güvenlik kaynağına göre, görüşmeler sırasında Fidan ve Memlük iki ülkenin dışişleri bakanlarının nasıl bir araya gelebileceğini değerlendirdi.
Türk yetkili, “Rusya, Suriye ve Türkiye’nin sorunlarını aşmasını ve herkesin çıkarına olan bazı anlaşmalara varmasını istiyor” dedi.
Yetkili, Türkiye’nin Suriye’deki muhalifleri Şam ile yapacağı herhangi bir görüşmeye dahil etme arzusunun büyük bir zorluk olduğunu da sözlerine ekledi.
Türk güvenlik yetkilisi, Rusya’nın Ukrayna’ya odaklanmak için Suriye’deki bazı askeri kaynaklarını kademeli olarak çektiğini ve Türkiye’den Suriye’de siyasi bir çözümü hızlandırmak için Esed ile ilişkileri normalleştirmesini istediğini söyledi.
Şam’a yakın bir kaynak ise, Rusya’nın Ukrayna’ya güçlerini yeniden yerleştirmesi durumunda kendi ve Esed’in pozisyonunu sabitlemeye çalıştığı için Suriye'yi müzakerelere girmeye teşvik ettiğini söyledi. 
Rusya, geçtiğimiz hafta Ukrayna’da sahada ağır kayıplar yaşadı.
Kaynak, Fidan’ın Ağustos sonunda Şam’a yaptığı iki günlük ziyaret de dahil olmak üzere son toplantıların daha yüksek düzeyde oturumlar için zemin hazırlamayı amaçladığını vurguladı.
Üst düzey Türk yetkili ise, Türkiye’nin, Suriye’nin hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerinde geniş çapta konuşlanmış İran veya İran destekli kuvvetlerin, Rusya’nın geri çekilmesinin bıraktığı boşlukları doldurmasını görmek istemediğini söyledi.
Bölgede görev yapan bir diplomat, Rusya’nın bu yazın başlarında Suriye’nin güneyinden, özellikle de daha sonra İran bağlantılı güçler tarafından doldurulan İsrail sınırındaki bölgelerden sınırlı sayıda asker çektiğini bildirdi.
Fidan ve Memlük son iki yıldır aralıklı olarak konuşuyor olsa da, son toplantıların hızı ve zamanlaması, temaslarda yeni bir hızlanma olduğunu gösteriyor.
Şam müttefiki olan bölgesel kaynak ve Ortadoğu’daki ikinci bir Esed yanlısı kaynak, Türkiye-Suriye temaslarının çok ilerleme kaydettiğini dile getirdi ancak ayrıntı vermedi.
Şam’a yakın üçüncü bir bölgesel kaynak, Türkiye-Suriye ilişkilerinin çözülmeye başladığını ve ‘anlayış ortamı yaratma’ aşamasına ilerlediğini belirtti.
Kaynaklar, kamuoyuna açıklanmayan temasların hassasiyeti nedeniyle isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise, yorum talebine yanıt vermedi.
Aynı şekilde MİT, yorum yapmayı reddetti.
Suriye Enformasyon Bakanlığı, Reuters’in e-postayla gönderdiği sorulara yanıt vermedi.
2011’de ülkeyi parçalayan iç savaşın patlak vermesinin ardından Türkiye-Suriye yakınlaşması ‘düşünülemez’ bir şey olarak görünüyordu.
Erdoğan, Esed’i ‘terörist’ olarak nitelendirdi ve görevde kaldığı sürece Suriye ile barış olmayacağını söyledi.
Esed ise Erdoğan’ın Suriye topraklarını ‘çaldığını’ iddia ederek, hırsız olarak nitelendirdi.
Erdoğan, önümüzdeki yıl, şu anda Türkiye’de bulunan 3,7 milyon Suriyeli mültecinin bir kısmının geri gönderilmesinin kilit bir mesele olacağı sıkı bir seçimle karşı karşıya kalacak.
Türkiye-Suriye temasları, bugün Özbekistan’da yapılması planlanan da dahil olmak üzere, Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir dizi görüşmenin fonunda gerçekleşti.
Erdoğan, kısa süre önce Moskova’ya yaptığı ziyaretten sonra, Putin’in Türkiye’ye ortak sınırları boyunca Şam ile işbirliği yapmasını önerdiğini söyledi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.