Lübnan'da paralarını çekemeyen mudilerin banka baskınları devam ediyor
Lübnan’ın başkenti Beyrut'un Tarik Cedid bölgesindeki özel bir bankaya gelen ve isminin Abd Subra (sağda) olduğu öğrenilen bir Lübnanlı, dondurulan hesabındaki parasını çekmek istedi (AA)
Lübnan'da paralarını çekemeyen mudilerin banka baskınları devam ediyor
Lübnan’ın başkenti Beyrut'un Tarik Cedid bölgesindeki özel bir bankaya gelen ve isminin Abd Subra (sağda) olduğu öğrenilen bir Lübnanlı, dondurulan hesabındaki parasını çekmek istedi (AA)
Lübnan'da mevduatları dondurulan mudilerin banka şubelerindeki eylemleri sürüyor.
Sabah Sayda kentinde yaşanan banka baskınının ardından başkent Beyrut'ta da bir banka şubesi, mevduatı dondurulan iki kişinin paralarını çekebilmek için gerçekleştirdiği rehine krizine sahne oluyor.
Başkentin Tarik Cedid bölgesindeki özel bir bankaya gelen ve adının Abd Subra olduğu öğrenilen bir Lübnanlının, dondurulan hesabındaki parasını çekmek istediği ancak parasını alamayınca eylem başlattığı belirtildi.
Bankanın kapılarını kapatan ve içeriye kimsenin girişine izin vermeyen Subra'ya daha sonra başka bir banka mağduru daha katıldı.
Banka önünde toplanan onlarca Lübnanlı ise alkışlar ve tezahüratlarla buradaki eylemcilere destek veriyor.
Banka önünde bulunan Zehra Haşim, olay yerindeki AA muhabirine yaptığı açıklamada, içerdekilere destek verdiğini belirterek, "Devrim istiyoruz. Hakkımızı verebilecek artık bir devlet yok. Hakkımız almak için sokaklara indik. Çocuklarımızın ne parası ne de bir şey var." ifadelerini kullandı.
Devletin halkla oyun oynadığını savunan Haşim, "Piyasada dolara müdahale var. Sürekli yükseltip düşürülüyor. Tüm Lübnan halkının doları bankada. Ancak yaşamak için herhangi bir doları cebinde yok. Çocuklarımızın okulu ve üniversitesi var. Tüm masraflar dolar ile." dedi.
Ahmed İyad ise "İçerideki gençlere destek için buradayım. insanlar aç. Artık gücü kalmadı. 2 oğlum var ve artık tahammül edemiyorum. Maaşım yetmiyor." diye konuştu.
İçişleri Bakanı'ndan "Acil güvenlik toplantısı" çağrısı
Lübnan genelinde meydana gelen banka baskınlarının ardından Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan açıklamada Mevlevi, kamu düzeninin sağlanması ve güvenlik tedbirlerinin artırılması için "İç Güvenlik Meclisi Merkezi"nin acil toplantı yapması çağrısında bulundu.
"En az 7 banka şubesinde baskın oldu"
Ülkedeki yerel medyada yer alan haberlere göre, farklı bölgelerde gün içerisinde birden fazla bankaya baskın oldu.
Söz konusu haberlerde Sayda, Nebatiye kentleri ile Beyrut, Trablusşam ve Cebel Lübnan vilayetlerinde en az 7 farklı banka şubesine baskın olduğu iddia edildi.
Baskınların sayısı ve yerlerine ilişkin ise hükümet ve emniyet güçlerinden henüz herhangi açıklama yapılmadı
Öte yandan yerel medyada yer alan haberlerde, üst üste baskınlar nedeniyle gelecek hafta bankaların 3 gün kapalı olacağı belirtildi.
Sabah saatlerinde Sayda kentine bağlı Gaziye ilçesinde bir banka şubesine gelen baba ve oğul, dondurulan hesaplarındaki parayı çekebilmek için tabancayla bankadaki görevlileri tehdit etmiş ardından hesabından 19 bin 200 dolar çektikten sonra güvenlik görevlilerine teslim olmuştu.
Lübnan'daki ekonomik kriz ve banka baskınları
Lübnan'da döviz rezervlerinin erimesini önlemek amacıyla 2019'dan itibaren ülkedeki tüm döviz mevduat hesapları dondurulmuştu.
Ardından Lübnan Merkez Bankası, Kasım 2021'de kısıtlı ve hükümetin belirlediği kur üzerinden vatandaşların parasını çekebileceğini duyurmuştu.
Yaşanan bu gelişmeler nedeniyle zaman zaman olayların yaşandığı ülkede, Beyrut'ta 11 Ağustos’ta da bir kişi, parasını çekemediği için silahla banka çalışanlarını tüm gün rehin almış, daha sonra teslim olmuştu.
Beyrut'ta 14 Eylül'de de Sali Hafız adlı bir kadın, hesabındaki parayı çekmek için bankayı basmış ve hesabındaki 13 bin dolarlık bir meblağı aldıktan sonra şubeden ayrılmıştı.
Gazze ateşkesi: Arabulucular garanti krizini nasıl aşacak?
Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki hafta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da bir araya gelerek Gazze Şeridi'nde olası bir ateşkesle ilgili gelişmeleri ele alması bekleniyor.
Ancak Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanların tahminlerine göre, Netanyahu'nun siyasi geleceğinin parçalanmasından korkarak Gazze'deki savaşı kalıcı olarak durdurmayı reddetmesi ışığında, Hamas'ın ısrar ettiği savaşı durdurma garantisi krizi bir ‘ikilem’ olmaya devam ediyor. Arabulucuların savaşı sona erdirecek tüm fikir ve önerilerin tartışıldığı kısmi bir ateşkese gitmekten başka çareleri olmadığına dikkat çeken uzmanlar, Trump'ın İsrail Başbakanı’yla görüşmesi sırasında bu konuyu çözmek için yapacağı baskıya güveniyor.
Hamas dün bu garantilerin önemini vurguladı.
Hamas Siyasi Büro Başkanı’nın Medya Danışmanı Tahir en-Nunu CNN'e verdiği demeçte, “Ciddiyiz ve bir anlaşmaya varmaya hazırız; savaşı sona erdirmek için gerekli şartlar açık olduğu takdirde her türlü teklifi kabul etmeye hazırız” dedi.
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardıman sırasında yükselen dumanlar (AFP)
Hamas liderlerinden Mahmud Merdavi dün yaptığı açıklamada, herhangi bir anlaşmanın ‘saldırganlığın tamamen durdurulması, işgal güçlerinin geri çekilmesi, insani protokole uyulması ve varılacak herhangi bir anlaşmanın fiilen uygulanmasını sağlayacak açık garantilere’ bağlı olması gerektiğini söyledi.
Garanti ikilemi
Geçtiğimiz ay İsrail ile İran arasındaki çatışmaların durmasının ardından yeniden gündeme gelen garanti talebi, müzakerelerin ivme kazandığı bir dönemde güçlü bir şekilde ortaya çıktı.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati pazar akşamı televizyonda yayınlanan bir röportajda şunları söyledi: “Şu anda masada olan ve üzerinde çalıştığımız şey, bir dizi esirin serbest bırakılması ve ateşkesin sürdürülmesi için gereken ivmeyi yaratacağı umuduyla insani ve tıbbi yardımın mümkün olan en kısa sürede girmesi karşılığında İsrail saldırganlığının 60 günlük bir ateşkesle durdurulmasıdır.”
Abdulati, “İsrail ve İran arasında ateşkes sağlandıktan sonra Gazze Şeridi'ne odaklanmak isteyen bir Amerikan vizyonu var. Gelecekteki herhangi bir anlaşmanın ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlamak ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığının yeniden başlamasını önlemek için yeterli miktarda garanti içermesi gerektiğine dair bir Amerikan anlayışı var” ifadelerini kullandı.
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenaze töreninde gözyaşı döken Filistinliler (Reuters)
Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, son ateşkes çabaları hakkında bilgi sahibi olan Filistinli ve Mısırlı kaynaklar, arabulucu rolü oynayan Katar ve Mısır'ın savaşın her iki tarafıyla temaslarını yoğunlaştırdığını, ancak yeni bir görüşme turu için henüz bir tarih belirlenmediğini belirtti.
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile dün bir telefon görüşmesi yapan Mısır Dışişleri Bakanı, Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeleri ve iki ülkenin ‘ateşkesi yeniden başlatmak, Filistin halkını bu zulümden kurtarmak, esir ve mahkûmları serbest bırakmak ve Gazze Şeridi'ne acil ve engelsiz insani yardım akışını sağlamak’ için ABD ile ortak çabalarını ele aldı.
Hamas, savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın parçası olması halinde kalan tüm esirleri serbest bırakmaya hazır olduğunu ifade ederken, İsrail esirlerin serbest bırakılması gerektiğini ve savaşın sona ermesinin Hamas'ın silahsızlanmasına ve Gazze Şeridi'ni yönetmekten uzaklaşmasına bağlı olduğunu savunuyor.
‘Dikenli konular’
Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Tümgeneral Muhammed İbrahim ed-Duveyri, Hamas'ın talep ettiği garanti krizinin çözümünün kolay olmadığını düşünüyor. Ed-Duveyri, “İsrail'in reddetme ısrarı var. Zira savaşın sona ermesi şu anda Netanyahu hükümetinin yıkılması anlamına geliyor (...) Bu, Filistin hareketinin silahsızlandırılması ve liderlerinin sürgüne gönderilmesi konusundaki ısrarına ek olarak gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
Ed-Duveyri, arabulucuların, fikirlerin ortaya atılacağı, garantiler hakkında tartışmaların yapılacağı ve şartlarının anlaşmada açıkça belirtileceği geçici bir ateşkese gitmekten başka çaresi olmadığına inanıyor. Ed-Duveyri, “Garantiye ihtiyaç duyan tek şey savaşın durması değil; İsrail'in nihai çekilmesi de bir kriz ve Hamas'ın silahları gibi çetrefilli bir konu. Bu ve benzeri konular nihai statü müzakerelerine ertelenmeli” dedi.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'a düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin cenaze töreninde gözyaşı döken bir çocuk (Reuters)
Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, mevcut krizin garantiler ve Washington'un gelecekte savaşı durdurma garantisi konusundaki tutumuna karar vermemiş olmasıyla ilgili olduğuna inanıyor. Er-Rakab, Gazze Şeridi'ndeki zor koşullar ışığında Hamas'ın kabul edeceği geçici bir ateşkesin sonuçlanmasının ardından garantiler krizinin arabulucular tarafından yapılacak sonraki görüşmelerin bir parçası olmasını bekliyor.
Hamas'ın garantiler konusundaki ısrarı, Trump'ın dün yaptığı açıklamada pazartesi günü Beyaz Saray'da Netanyahu ile yapacağı görüşmede Gazze ve İran'daki durumu ele alacağını duyurmasıyla birlikte geldi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Trump, “Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını ve esirlerin geri dönmesini umuyoruz ve bunun önümüzdeki hafta içinde gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail tarafından bombalanan bir bölgeyi inceleyen Filistinliler (Reuters)
Netanyahu dün yaptığı açıklamada, geçen ay İran ile 12 gün süren savaşta elde ettiğini söylediği ‘büyük zaferin’ ardından Trump ile görüşmek üzere önümüzdeki hafta ABD'ye gideceğini söyledi.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in Gazze savaşının sona erdirilmesi konusunu görüşmek üzere Beyaz Saray yetkilileriyle bir araya gelmek üzere bu hafta Washington'da olacağını belirtti.
Bilgi sahibi Mısırlı kaynaklar dün yerel medyaya, ‘İsrail ve Hamas'ın sadece geçici bir ateşkes değil, kapsamlı bir takas anlaşması yapmaları için son saatlerde Mısır'ın artan baskısı’ hakkında konuştu.
Kaynaklar, çeşitli taraflardan heyetlerin önümüzdeki 72 saat içinde Kahire'ye gelmesinin beklendiğini, her iki tarafı temsil eden şahsiyetlerin ise anlaşmazlık noktalarını çözmek üzere halihazırda Kahire'de bulunduğunu söyledi.
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
Kaynaklara göre Netanyahu, ‘kapsamlı bir anlaşmaya varma ihtimali olan müzakereleri engellerken, Amerikalı arabulucu tam bir ateşkesi içeren anlaşmayı onaylaması karşılığında Netanyahu'nun siyasi kariyerini hapishanede sonlandırmayacak şekilde İsrail içinde tam bir beraat üzerinde çalışmayı teklif ediyor.’
Trump ile Netanyahu arasında Gazze konusunda yeni bir geçici anlaşmaya varılması için daha fazla görüşme yapılmasını bekleyen ed-Duveyri, ‘Washington'un bu krizi sona erdirmek için oynayacağı büyük bir rol olduğunu, önyargılı olmaması ve krizi mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek için Mısır ve Katar ile birlikte çalışması gerektiğini’ belirtti.
Netanyahu'nun Washington ziyaretinin Gazze Şeridi için yeni bir anlaşmaya varılmasında ‘belirleyici’ olacağına inanan er-Rakab, Trump'ın Netanyahu’ya baskı yaparak Washington'dan ateşkes ilan edebileceğini ve bunun gerçekleşmesi halinde Hamas'ın ateşkesi kabul edeceğini ve ABD’nin anlaşmanın uygulanması sırasında garantilerin görüşüleceği sözünü vereceğini düşünüyor.