Kiev: Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Oskil Nehri’ni geçti

Rusya’nın Ukrayna’nın Harkov kentini bombalaması sonucunda oluşan yıkım (AFP)
Rusya’nın Ukrayna’nın Harkov kentini bombalaması sonucunda oluşan yıkım (AFP)
TT

Kiev: Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Oskil Nehri’ni geçti

Rusya’nın Ukrayna’nın Harkov kentini bombalaması sonucunda oluşan yıkım (AFP)
Rusya’nın Ukrayna’nın Harkov kentini bombalaması sonucunda oluşan yıkım (AFP)

Kiev, Ukrayna ordusunun Oskil Nehri üzerinde daha fazla ilerlemek için köprübaşı kurarak doğuya ilerlediğini açıkladı.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Basın Ofisi, Telegram üzerinde paylaştığı videoda “Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Oskil Nehri’ni geçti. Dün itibariyle Ukrayna, nehrin sol bölgesini kontrol altına aldı” açıklamasında bulundu.
Ukrayna, bu ayın başlarında Harkov bölgesinde bulunan Oskil Nehri’ne doğru ilerleyerek Rus kuvvetlerini geri çekilmeye zorladı.
Moskova, Kiev’in nehri geçme girişimlerini birçok kez engellemişti. Kiev ise Oskil Nehri’nin doğusuna bir köprübaşı kurarak karşılık verdi. Köprübaşının inşası, Ukrayna kuvvetlerinin Luhansk’a doğru ilerlemesini sağlayacak stratejik bir adım olarak görülüyor.
Kiev, nehrin ne zaman geçileceğine dair başka bir bilgi paylaşmadı. Ancak Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW), Ukrayna’nın nehrin ikiye böldüğü Harkov bölgesinde önemli bir kent olan Kupyansk bölgesinin doğusunu ele geçirdiğini açıkladı.
Ukrayna, karşı taarruzları sırasında bölgenin batısını ele geçirmeye çalışıyor. Rus kuvvetleri, yakın zamana kadar nehrin doğu tarafında bulunan sanayi bölgesine yerleşmişti. Ukrayna kuvvetlerinin birçok kasaba ve köyü Rus kuvvetlerinden temizlemesi ile bölge, Rus birliklerinden temizlendi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.