Suriye ve Türkiye mültecilerin güvenli dönüşünü tartışıyor: Ankara Şam’dan 2018 tarihli yasanın kaldırılmasını talep etti

Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (Reuters)
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (Reuters)
TT

Suriye ve Türkiye mültecilerin güvenli dönüşünü tartışıyor: Ankara Şam’dan 2018 tarihli yasanın kaldırılmasını talep etti

Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (Reuters)
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (Reuters)

Suriye’de rejim ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen bölgelerde Türk askeri operasyonuna ilişkin endişe yoğun bir şekilde devam ederken, Sabah gazetesi Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Suriye İstihbarat Başkanı Ali Memlük arasındaki görüşmelerin ayrıntılarını ortaya koydu.
Gazetede Cumartesi günü Zübeyde Yalçın imzasıyla yer alan haberde, “Güvenlik ve istihbarat birimlerinin Suriye rejimi ile gerçekleştirdiği son görüşmede, iki tarafın öncelikli konuları, esneme marjları ve bundan sonra izlenecek yol haritasının ana başlıkları konuşuldu. Bir anlamda Suriyelilerin güvenli dönüşü konusundaki yol haritasının alt yapısı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu görüşmelerden somut bir sonuç alınması zaman alacak gibi görünüyor” denildi.
Haberde, Türk tarafının, isteyen tüm sığınmacıların güvenli dönüşünün teminat altına alınması, gayrimenkullerin iadesi, iş kurma ve istihdam şartlarının oluşturulması ve yargılanmama güvencesi konularını gündeme getirdiği belirtildi.
Türk heyeti ayrıca, Suriye rejiminin 2 Nisan 2018’de çıkardığı, savaşın harap ettiği bölgelerde bir veya daha fazla örgütsel bölge oluşturulmasına izin veren, 'yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde ülkelerine dönmeyenlerin tüm mallarının kamulaştırılacağını’ öngören 2018 tarihli 10 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılmasını talep etti. 
Haberde ayrıca şu ifadeler kullanıldı;
“Suriyelilerin, Türk askerinin çekilmesi ön şartına karşı Ankara’nın, Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik bağlayıcı sözleri hatırlatıldı. Ancak bu konunun anayasa sürecinin tamamlanması, hür seçimlerin yapılması ve terörle mücadele içerikli Adana mutabakatının yenilenmesi kaydı ile daha sonra değerlendirilebileceği mesajı verildi.”
Ülkeler arasında bakan veya cumhurbaşkanı düzeyinde bir görüşmenin yakın zamanda beklenmediği de belirtildi.

Reuters gündeme getirmişti
Reuters’da Cuma günü yer alan, aralarında Türk yetkililerin de olduğu dört kaynağa dayandırdığı haberinde, Fidan ve Memlük’ün son haftalarda birkaç görüşme yaptığı iddia edildi.
İki Türk yetkili ve Şam yanlısı kaynağa göre, Rusya Ukrayna’da uzun süreli bir çatışma için kendini hazırlar ve güçlerinin 2015’ten beri Devlet Başkanı Beşşar Esed’i desteklediği Suriye’deki konumunu güvence altına almaya çalışırken, bu temaslar bir Rus politikası değişikliğini yansıtıyor.
Üst düzey bir Türk yetkili ve bir Türk güvenlik kaynağına göre, görüşmeler sırasında Fidan ve Memlük iki ülkenin dışişleri bakanlarının nasıl bir araya gelebileceğini değerlendirdi.
Türk yetkili, “Rusya, Suriye ve Türkiye’nin sorunlarını aşmasını ve herkesin çıkarına olan bazı anlaşmalara varmasını istiyor” dedi.
Yetkili, Türkiye’nin Suriye’deki muhalifleri Şam ile yapacağı herhangi bir görüşmeye dahil etme arzusunun büyük bir zorluk olduğunu da sözlerine ekledi.
Türk güvenlik yetkilisi, Rusya’nın Ukrayna’ya odaklanmak için Suriye’deki bazı askeri kaynaklarını kademeli olarak çektiğini ve Türkiye’den Suriye’de siyasi bir çözümü hızlandırmak için Esed ile ilişkileri normalleştirmesini istediğini söyledi.
Şam’a yakın bir kaynak ise, Rusya’nın Ukrayna’ya güçlerini yeniden yerleştirmesi durumunda, kendi ve Esed’in pozisyonunu sabitlemeye çalıştığı için Suriye'yi müzakerelere girmeye teşvik ettiğini söyledi. 
Son temasta kırmızı çizgilerdeki esneme payı masaya yatırıldı.
Haber 7’de yer alan bir diğer haberde ise, Türkiye ve Suriye arasındaki görüşmelerin sıklaştığı ve son temasta ‘kırmızı çizgilerdeki esneme payının gündeme getirildiği öne sürüldü.
Haberde, “Ankara, Suriye’ye dönenlerin savaştan önceki haklarına kavuşması ve el konulan mülklerinin iadesi için adım atılmasını istedi.  İki ülkenin istihbarat örgütleri arasında yapılan görüşmelerde geri dönenlerin hayatlarını idame ettirebilmeleri için öncelikli olarak mülkiyet probleminin nasıl giderileceği üzerinde duruldu” ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu habere göre, güvenlik kaynakları, iki ülke arasında istihbarat yetkililerinin yaptıkları görüşmelerin süreceğini, ancak bu görüşmelerden somut bir sonuç alınmasının zaman alacağını belirtti.
AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Erdoğan’ın Esed ile görüşmeye hazır ve onunla görüşme fikrini reddetmediğini söyledi.
Miroğlu Cuma günü Sputnik’e verdiği demeçte, “ABD ve Avrupa Birliği, Suriye’de Esed’siz bir çözüm istedi. Esed ve Suriye Baas Partisi, ülkenin karşı karşıya olduğu savaşa ve krize rağmen Suriye’deki güçlerini bir ölçüde korudu. Ancak bugün ülkedeki krize çözüm, değişen koşullar nedeniyle artık geçerli değil” dedi.
Miroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu liderliğindeki Türk hükümetinin, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesini ve Suriye tarafıyla görüşmelerin yapılmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Miroğlu, PKK tehdidi ışığında, Türk ordusunun Suriye topraklarından çekilmesinin şu anda söz konusu olmadığını vurgulayarak, Ankara’nın çabalarının, ulusal birliği ve toprak bütünlüğünü korumaya yönelik olduğunu söyledi.
Türkiye’den PKK’ya bağlı SDG’nin bulunduğu yerlerden güçlerini çekmesini ve silahlı Suriye muhalefetine verdiği desteği kesmesini talep etmenin diyalog sürecine katkı sağlamayacağını ve gerçekçi olmadığını vurgulayan Miroğlu, “Tehdit ortadan kalktığında Türk ordusu Suriye topraklarından çekilebilir ve bu ancak PKK’nın ortadan kaldırılmasıyla olur” dedi.



Eş-Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
TT

Eş-Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, protestocuların son iki gündür dile getirdiği "meşru taleplerin" çoğunu anladığını, ancak bazılarının "siyasi saikli" olduğunu söyledi. İki gün önce gösterilerin yaşandığı Suriye sahilindeki Lazkiye'de düzenlenen büyük bir toplantıda video konferans yoluyla konuşan eş-Şara, "Suriye sahili bizim için bir önceliktir çünkü küresel ve uluslararası ticaret yollarına bakmaktadır ve bizimle bölgedeki tüm ülkeler arasında çok güçlü bir ekonomik bağ oluşturacaktır" dedi. Şar, Suriye sahilinin ülkenin geri kalanından ayrı, bağımsız bir otoriteye sahip olmayacağını vurguladı.

Eş-Şara, "Halkın son iki gündür dile getirdiği taleplerin çoğunun meşru olduğunu, bazılarının ise siyasi saiklerle ortaya çıktığını anlıyorum. Suriye bu yıl büyük ilerleme kaydetti ve önemli başarılar elde etti" dedi. Bazı protestocuların dile getirdiği "federalizm" talepleri hakkında yorum yapan eş-Şara, "Federalizm kavramı yerel yönetime benziyor ve Suriye'deki mevcut yasalar, küçük değişikliklerle... savunma, güvenlik, dış ilişkiler ve ekonomi kurumları bölünmez bir bütündür" şeklinde konuştu.

Eş-Şara, Suriye kıyılarının Suriye içindeki ulusal birliğin gücünü gösteren unsurlara sahip olduğunu ve mezhepsel çeşitliliğin devlete zenginlik kattığını savundu. "Suriye coğrafyası birbiriyle bağlantılıdır ve kıyıların geri kalanından izole edilmiş bağımsız bir otoriteye sahip olması imkansızdır" ifadelerini kullandı.


Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.