İsrail’de aşırı sağın baskısı nedeniyle öğrencilerle Filistinli ve İsrailli ailelerin toplantısı iptal edildi

İsrail’de aşırı sağın baskısı nedeniyle öğrencilerle Filistinli ve İsrailli ailelerin toplantısı iptal edildi
TT

İsrail’de aşırı sağın baskısı nedeniyle öğrencilerle Filistinli ve İsrailli ailelerin toplantısı iptal edildi

İsrail’de aşırı sağın baskısı nedeniyle öğrencilerle Filistinli ve İsrailli ailelerin toplantısı iptal edildi

İsrail’de aşırı sağ güçlerin yoğun baskısı ve tehditleri altında, Beerşeba şehrinde bir okul yönetimi, öğrenciler ile iki halk arasında barış için birlikte çalışan bir grup Filistinli ve İsrailli aile arasında yapılması planlanan toplantıyı iptal etti.
Toplantı, okulda ‘sabır ve diğerini kabul etme’ kavramları üzerine verilen eğitim çerçevesinde organize edilmişti.
Programa göre lise öğrencileri, Aileler Halkası Forumu olarak da bilinen Uzlaşma ve Barış İçin İsrail Filistinli Yaslı Aileler Forumu’nda (PCFF) faaliyet gösteren ailelerin temsilcileriyle bir araya gelecekti.
Savaş ve saldırılarda aile üyelerini kaybeden İsrailli ve Filistinlilerin içinde bulunduğu PCFF, 1995’te kuruldu ve 600’den fazla aileyi içeriyor.
Savaşta oğlunu kaybeden bir baba olan Yitzhak Frankenthal, 1998’de Gazze’de yakınlarını kaybeden birçok Filistinli aileyle ilk görüşmeyi başlattı.
İkinci intifada olaylarının ardından Gazzeli ailelerle temas kesildi, ancak Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yakınlarını kaybeden yaslı aileler de foruma katılmaya başladı.
İsrail-Filistin çatışması sonucunda aile üyelerinden birini kaybeden üyelerin yer aldığı forumda ana ilke şu:
“Bireyler ve halklar arasında uzlaşma mümkündür, uzlaşma adil ve kalıcı bir barışın sağlanması için bir ön koşuldur.”
PCFF, bu fikirleri hem Filistin, hem de İsrail toplumlarında desteklemeye çalışıyor. Ancak her iki taraftan da destek olduğu kadar eleştiriler de alıyor.
Beerşeba’da yapılması planlanan toplantı da, toplumda hoşgörü ruhunu yayma amacı taşıyordu.
PCFF kaynaklarına göre, Batı Şeria’dan iki Filistinli ve iki Yahudi olmak üzere dört kadının Beerşeba Yahudi Okulu öğrencileriyle buluşacağını öğrenen öğretmenlerden biri aşırı sağ bir hareket ile temasa geçti.
Söz konusu aşırı sağ hareket, okulun önünde gösteri yapmakla ve toplantıyı zorla engellemekle tehdit etti.
Bu kampanya karşısında okul yönetimi geri çekilip toplantıyı iptal etti.
Bu durum birçok sınıf öğretmeninin öfkesine neden oldu.
İçlerinden biri, “Sınavda başarısız olduk. Amacımız, PCFF üyelerinin temsil ettiği, çocuklarımıza sabır ve hoşgörüyü teşvik ederek, intikam almaktan başka yolların da olduğunu göstermekti. Ama radikallere boyun eğdik ve çocuklarımızı uygun eğitim derslerinden mahrum bıraktık” dedi.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”