Mısırlılar Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümüne nasıl tepki verdi?

Kraliçe 2. Elizabeth’in cenazesi sonrası İngiliz işgalini hatırlatan tweetler gündeme taşındı

Kraliçe 2. Elizabeth sarayın balkonundayken (AFP)
Kraliçe 2. Elizabeth sarayın balkonundayken (AFP)
TT

Mısırlılar Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümüne nasıl tepki verdi?

Kraliçe 2. Elizabeth sarayın balkonundayken (AFP)
Kraliçe 2. Elizabeth sarayın balkonundayken (AFP)

Birleşik Krallık Kraliçesi 2. Elizabeth, birçok siyasi olaya ve dönüşüme tanık olsa da, Kahire’nin 1956’da Süveyş Kanalı’nın kamulaştırılmasını ilan etmesinin ardından ülkesinin Fransa ve İsrail’in yanında Mısır’a karşı savaştığı Süveyş Savaşı’nın, Mısırlıların 70 yıllık egemenliğinin yolunu açan bir anahtar olacağını bilmiyordu. Kraliçenin ölümü, medya tarafından göz ardı edilmeyerek olağan bir şekilde ele alındı.
Devlet gazetesi el-Ahram’ın ön sayfasında, Kraliçe’nin ölüm haberi dört satırda kısaca ele alındı. Habere ilişkin Mısır yönetiminin ve uluslararası yorumlarına yer verildi. Abartmamaya aynı zamanda görmezden gelmemeye dayalı bu yaklaşım, sonraki günlerde birçok televizyon ve basın haberinde de korundu.
Ancak yazılı ve görsel medyanın neredeyse tamamının, Kraliçe’nin ölümünü uzun süreli konu almadan kaçınarak, kayıt yayınlamakla yetinmesine karşı, farklı entelektüel ve kültürel geçmişlerden ve gelen farklı yaklaşımları yansıtan sosyal medya kullanıcıları arasında daha çok tartışmaya ve geniş çapta etkileşime neden oldu.
El-Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib’in yorumu dikkat çekti. Tayyib Kraliçe’yi “hayatını ülkesine hizmet ederek geçiren ve halkını yükseltmek için çok çalışan nüfuzlu bir şahsiyet” olarak nitelendirirken, “Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümü nedeniyle Kral 3. Charles’a, kraliyet ailesine ve Birleşik Krallık halkına en içten taziyelerini” iletti.
Katı dini görüşlere sahip olanlar ise, her zaman olduğu gibi, başka dinden bir kadına merhamet etmek caiz olmadığı için konuya yüz çevirdi. İçlerinden biri diğerlerinin adına konuşmaya karar vererek Kraliçenin ölümü ile ilgili olarak “İnsan öldükten sonra hükümdarlığı uzun mu, parası çok mu ne önemi var?” dedi.
Dini tarafın yaklaşımı üzerine, birçok kişi eski Mısır Baş Müftüsü Dr. Ali Cuma’nın eski bir videosunu yayınladı. Cuma videoda, “Bazı tarihi kaynaklarda aktarılan rivayetler, Britanya Kraliçesi’nin ataları aracılığıyla İslam Peygamberi Muhammed ile bir bağlantısı olan Arap soyundan geldiğinden bahsediyor” dedi. Cuma, bunun yorumcular tarafından şüpheyle karşılandığını da belirtti.
Siyasi bir arka planda, Mısırlılar tarafından yapılan birçok yorumda, 2. Elizabeth’in siyasi mirasına bakarak, 1956 savaşına ya da diğer adıyla Mısır’a karşı yapılan Süveyş Savaşına ve İngilizlerin İsrail’in kurulmasındaki rolüne odaklanıldı.
Mısırlı ekonomist Hasan Heykel, 1970 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır’ın cenaze töreninin bir fotoğrafını hatırlatarak, Süveyş Savaşı’nda ülkenin lideri olduğu ve Süveyş Kanalı’nı kamulaştırma kararı aldığı için Twitter’da yaptığı paylaşımda “Madem önemli bir cenaze var” ifadelerini yazmakla yetinirken, merhum Mısır Cumhurbaşkanının cenazesinin bir fotoğrafını yayınladı.
Ekim Üniversitesi Medya Bölümü’nde yardımcı doçent olan Dr. Hana Marai, “Mısırlıların Kraliçenin ölüm haberine yönelik etkileşimini, İngilizlerin Mısır işgaline konu olan ve işgale karşı direnişine atıfta bulunan “Kira&El-Gin” filminin yakın zamanda sinemalarda gösterilmesine yönelik siyasi arka planla” ilişkilendirdi.
Hana Şarku’l Avsat’a “Bu dönemin ayrıntıları hakkında tarihi iyi okumayan çok sayıda genç var. İngiliz işgalinin gaddarlığı ve neden olduğu acılarla ortaya çıktılar ve Mısır’ın artık Britanya ile normal bir ilişkiye sahip olması onları şaşırttı. Bu film çıktıktan sonra özellikle filmde sevilen kahramanlar yer aldığı için dram seyirciler üzerinde büyük bir etki yarattı” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Mısır medyasından derlediği bilgilere göre Kraliçe’nin ölümüyle ilgili yorumlar, ekonomik durumun gelişmeleri ve yerel para birimlerinin dolar karşısında hali ile ilgilenenlerin yorumlardan da ayrı değildi. Ayrıca, cenaze masraflarının fahiş masraflarına dikkat çekerek, önümüzdeki günlerde kemer sıkma politikalarının nasıl yönetileceğine de odaklandılar.
Marai “Bu sektör, kendi bakış açısından, özellikle ailelere yük olan okulların açılma zamanına denk gelmesi ve insanların maruz kaldığı yüksek fiyatlar, kraliyet cenazesinin maliyetleri hakkında soru işaretleri yarattı. Konuya yönelik yorumlar, kültür ve sosyal sınıf düzeyine ve yorumcuyu meşgul eden krizlere bağlıydı ancak baskın özelliği mizahtı” dedi.
Kral 3. Charles’ı İngiliz tahtına getiren değişiklikler, gerek 1981’deki düğünü sırasında gerekse 1997’deki cenaze töreninde olsun Mısır medyasında her zaman geniş bir ilgi gören eski karısı Diana’nın dramatik biyografisinin hatırlatılmasına neden oldu.
Diana’nın biyografisi, özellikle Mısır kökenli zengin sevgilisi Dodi el-Fayed ile birlikte geçirdiği bir araba kazasında hayatını kaybetmesi Mısırlılardan büyük sempati topladı. Bu olay, Camilla Parker’ın (3. Charles’ın şu anki karısı) yeni kraliyet pozisyonuna gelmesiyle bu konu yeniden ele alındı. Yorumcular, Diana hayatını kaybetmeseydi krallığın nasıl olacağı hakkında yorumlarda bulundu.
İletişim uzmanı Prof. Dr. Hasan İmad Makavi, “Tüm dünya düzeyinde, sosyal medyanın ve geleneksel medyanın aldığı ilgi arasındaki büyük değişiklik olduğunu ve bunun birçok politik ve sosyal değişime yol açtığını” gözlemliyor. Makavi “Bu siteler çok fazla bilgiyi çok hızlı bir şekilde sağlıyor olsa da, çok fazla yanlış bilgi de içeriyor” dedi.
Bununla birlikte, Makavi “İletişim siteleri, İngiltere Kraliçesi’nin ölümü de dahil olmak üzere birçok durumda kullanıcılara, olayların takipçisi ve katılımcısı olmak üzere fikirlerini özgürce ifade etme fırsatı sağladı. Bu nedenle, örneğin Arap ve Asya ülkelerindeki takipçilerin İngiltere’deki monarşinin haklılığı sorununa ulaşıncaya kadar çok çeşitli görüşlerini paylaşmalarına tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı.



Suriyeli Yahudiler Şam'daki Faranj Sinagogu’nda ibadet ediyor

Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
TT

Suriyeli Yahudiler Şam'daki Faranj Sinagogu’nda ibadet ediyor

Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)

AFP fotoğrafçısı, ABD'de yaşayan Suriyeli Yahudilerden oluşan bir heyetin bugün Şam'ın eski şehrindeki el- Faranj Sinagogu’nda (Frenk sinagogu) ibadet ettiğini ve bunun Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin başkentine yapılan bir dizi ziyaretin parçası olduğunu söyledi.

Ziyaret, Suriye'deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub’un geçen hafta ortasında kimliği belirsiz saldırganların Yahudi mezarlığına girerek Yahudi mistisizminin sembolü olan Haham Hayyim Vital'in mezarını tahrip ettiklerini açıklamasının ardından gerçekleşti.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda Tevrat'ın el yazmasını taşıyan bir haham, 29 Nisan 2025. (AFP)

Ziyaret heyetinde, Suriye'yi terk eden son haham olan ve 1990'ların başında ülkeyi terk eden binlerce Suriyeli Yahudi arasında yer alan Yusuf Hamra'nın oğlu Haham Henry Hamra da yer aldı. Yusuf Hamra, ayrılışından bu yana ilk kez geçtiğimiz şubat ayında oğluyla birlikte Şam'ı ziyaret etmişti.

Henry Hamra, Suriye'deki 20'den fazla sinagogdan biri olan el- Faranj Sinagogu’nda, aralarında Brooklyn'deki Suriye Yahudi cemaatinden Victor Kemil'in de bulunduğu heyet üyelerinin huzurunda sabah ibadetini yönetti.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden Yahudi erkekler, 29 Nisan 2025. (AFP)

Kemil AFP'ye yaptığı açıklamada, ziyaretin ‘yakında Suriye'yi ziyaret edecek daha büyük bir heyetin hazırlıklarının’ parçası olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Kemil, “Sinagogu ve buradaki toplumu en azından ziyaretçi kabul etmeye hazırlamak istiyoruz. Umuyoruz ki, ülkedeki durum iyileşir ve geri dönmeyi ya da turizm için gelmeyi daha fazla düşünmeye başlarlar. Biz gururlu Suriyeli Yahudileriz ve çocuklarımız da bizim ne kadar gururlu olduğumuzu biliyorlar. Bu mirası ve bu tarihi kesinlikle sevecekler” ifadelerini kullandı.

Kemil, heyetin dün Şam'da, Şam'daki Yahudi mezarlığında gömülü olan Haham Vital'in ölüm yıldönümünü andığını söyledi.

Anma töreni, geçen hafta kimliği belirsiz saldırganların mezarlıkta Vital'in mezarının bulunduğu bölüme girmelerinin ardından gerçekleşti.

Görsel kaldırıldı.ABD'de yaşayan Suriyeli Yahudilerden oluşan bir heyet, Eski Şam'daki el- Faranj Sinagogu'nda ibadet ediyor. (AFP)

Suriye'deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub cuma günü Facebook'ta yaptığı paylaşımda, kimliği belirsiz kişilerin ‘tarihi eser aramak için Haham Vital’in mezarının yanındaki alanı kazdıklarını’ belirtti. Chamntoub, “Bölgeden sorumlu yetkilileri bilgilendirdik. Onlar da vandalizmin gerçekleştiği yeri incelediler ve olayın sorumlularını bulacaklarına dair söz verdiler” dedi.

İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı adına geçtiğimiz pazar günü Chamntoub tarafından yayınlanan açıklamada, “Haham Hayyim Vital'in mezarına yapılan saygısızlık karşısında derin bir şok ve üzüntü duyuyoruz” denildi. Açıklamada ayrıca, ‘Suriye hükümeti, Yahudi kutsal mekanlarını, sinagoglarını ve mezarlıklarını acilen emniyete almaya” çağrıldı.

AFP'ye konuşan Kemil, “Olayın amacını bilmiyoruz ve amacın hahamın kemiklerine dokunmak, taşımak ya da saygısızlık etmek olup olmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Haham bizim için çok önemli ve gömülü olduğu yer bizim için sonsuza kadar önemli kalacak” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki çatışma yıllarında, Şam’ın Cobar mahallesinde bulunan ve dünyanın dört bir yanından gelen Yahudiler için kutsal bir yer olan eski bir sinagog yağmalanmış ve ağır hasar görmüştü.

Suriye'deki varlıkları milattan önceki yüzyıllara kadar uzanan Yahudiler, Esed ailesinin yönetimi sırasında dinlerinin gereklerini yerine getirme özgürlüğüne sahipti. Ancak Esed rejimi 1992 yılına kadar hareketlerini kısıtladı ve seyahat etmelerini engelledi. Seyahat etmelerine izin verildikten sonra sayıları yaklaşık 5 binden şu anda Şam'da ikamet eden 7 yaşlı kişiye düştü.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda Tevrat'ın el yazmasını taşıyan bir Yahudi, 29 Nisan 2025.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera liderliğindeki yeni yetkililer, Suriye'nin geleceğinin inşasına ve güvenliğinin sağlanmasına tüm toplulukları dahil etme sözü verirken, azınlıklar arasında zaman zaman yaşanan ihlaller nedeniyle kaygılar yaşanıyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, New York'a yaptığı bir ziyaret kapsamında, New York'taki Suriyeli Yahudi toplumundan bir heyetle görüştü. Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre Şeybani, görüşmede ‘iletişim ve anlayış köprülerinin güçlendirilmesinin önemini’ ele aldı.